DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “DÜNYÂYA GELMENİN, BİR BEDELİ” VAR!..* “Mal ve dünyâdan size verilen şey, yalnız hayâtta bulunduğunuz müddetçe, onunla geçinmektir. Îmân edip Rablerine tevekkül edenler için âhirette Allahü teâlânın indinde dünyâ nîmetinden hayırlı ve daimî çok sevâb vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Şûrâ Sûresi, âyet 36)* “Dünyâ hayatı, oyun ve boş şeylerdir. Allah’tan korkanlar için âhiret hayâtı elbette hayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz.?” (Kur’ân-ı Kerîm; En’âm Sûresi, âyet 32)* “Dünyâ hayâtı, iş yapacak zamandır. Keyf yapacak, eğlenecek zaman ilerde gelmektedir. Orada dünyâda yapılan işlerin karşılığı ele geçecektir.”, “Dünyâ hayâtı pek kısadır ve sonsuz muâmele ona bağlıdır. Mes’ûd o kimsedir ki, bu kısa fırsatı büyük nîmet bilir ve âhiret işlerini bu kısa zamanda gerektiği gibi yapar. Yolculukta lâzım olan azığını hazır eder.” (İmâm-ı Rabbânî “k. sirruh
”) aygıdeğer Okuyucularımız!.. “İlkadım Belediyesi”nin örnek
“Kültür Hizmetleri”nden biri olan ve “
OMÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Bayram” tarafından yayına hazırlanıp Mayıs 2015 tarihinde Samsun Uğur Ofset tesislerinde 3 cilt hâlinde bastırılıp okuyucuların hizmetine sunulan
“Divan Şiiriyle Değerler Eğitimi” adlı eserin 1’inci cildi (
Dînî ve Ahlâkî Değerler) 95’inci sayfasında; oldukça dikkat çekici bir beyitle karşılaştık. “
Bursalı Abdî”nin söylediği bu mısralarda aynen şöyle denilmektedir:
“Müft mesken sanur cihânı kişi/Nakd-i ömrin verir kirâ yerine” Yani;
“İnsan, dünyayı bedava mesken zanneder. Oysa kira yerine ömrünün nakdini vermektedir.” (İnsan, dünyaya gelmenin bedelini, hayatıyla öder.)Bu söz ve açıklamalar, bizi de oldukça düşündürdü ve aşağıda okuyacağınız mısraların yazılmasına sebebiyet verdi…Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız bu şiirimizle de Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz… Kalbî sevgi ve saygılarımızla…= = = * = = =
“Dünyâya gelme”nin, “bedeli ölüm”;“Gülü sevmek” ise, “diken yarası…”“Zâlimi övme”nin, “bedeli zulûm!..”“Ezâ görme”lerin, vardır “sırası”;“Diktatör” demez ki, ben de bir “kulum!..” “Dünyâya gelen”in, “nefesi” bilet;Her “alış-veriş”i, “hayât”a niyet;Çeşitli “hastalık”, “uğrar” nihayet!..“Kondüktör” misâli, “Azrâil(*)” yoklar;“Kabir Durağı”na, yapar bi dâvet!.. “Dünyâya gelen”de, “nefes” sayılı;“Hafta” geçer “aylar”, bitirir “yılı”;Kimi “fırtına”dır, kimi “saygılı!..”Bâzen “kirpi” gibi, savurur “oklar”;Gün olur oynamaz, saçının “teli!..” “Dünyâya gelen”in, “rızk”ı yazılmış;Her bir damla “su”yu, “gök”ten süzülmüş;“Mezar”ı ezelden, “yer”de kazılmış!..Yanyana uzanmış, “aç” ile “toklar”;Hoyrat “ayak” değmiş, “ot”u ezilmiş!.. “Dünyâya gelme”nin, “bedeli vefât”;“İmân” ile “amel”, asıl “menfaat”;“Günâh” dedikleri, nefsî “kabahat!..”“Cehennem askeri”, “cennetten çoklar”;“Canlar dayanamaz”, velev bir “saat!..” “Cennet nîmeti”nin, “kilidi şükür”;“Allah’a hamd” ile olur “teşekkür”;Bâzen “ibâdet” et, bâzen “tefekkür!..”Bâzı “imtihân”lar, yaratır “şok”lar;Her “hâl”e beklenir, daim “tezekkür!..” KAYIKÇ’Ali der ki, “İbret al-ibret;;‘Belâ’dan da kazan, bir güzel ‘sabret’;‘Dünyâ’ hep ‘geçici’, kalıcı ‘âh’ret’!..İster ‘Erdoğan’ ol, istersen ‘Tok’lar;İster ‘İlkadım’dan, ‘başkent’i seyret!..”---------------------------------------------