“YILAN ISIRMAZ” DERLER, “İSRAİL” İSE “SOKAR!..” (“Malûmlar”a taşlama, mısra-mısra haşlama):ALİ KAYIKÇI/DEREBAHÇELİ* “1948’de İsrail Devleti’nin kurulması üzerine Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak, bu yeni devlete karşı saldırıya geçti. Böylece Birinci Arap-İsrail Savaşı başladı. Savaş sonunda 1 milyon Arap evsiz ve yurtsuz kalarak komşu Arap devletlerine sığındı. * İsrail, 1956 yılında Mısır’a girdi. Süveyş Kanalı’na kadar Mısır toprakları, Suriye’ye ait Golan tepeleri ve Mısır idaresindeki Gazze şeridi, Kudüs, Batı Şeria işgal edildi.1964’te Doğu Kudüs’te Ahmet el-Şukeyri’nin başkanı seçildiği Filistin Kurtuluş Teşkilâtı resmen kuruldu ve 33 maddelik bir Filistin Millî Misakı da kabul olundu. 1977’de Nasır’ın ölümüyle başa geçen Enver Sedat, İsrail’le barış yolunu seçti ve Camp David Anlaşmaları’ndan sonra topraklarını geri aldı. Buna karşılık İsrail’i tanıdığını ilân etti. İsrail Başbakanı Menahem Begin ve Savunma Bakanı Ariel Şaron, Lübnan’ı işgal edip Filistin Kurtuluş Teşkilâtı (FKK)yı sürme ve Beyrut’ta İsrail yandaşı bir hükümet kurma plânlarını yapıyordu. 1978’de İsrail, 1.000 Filistinliyi öldürüp, güney Lübnan’ı işgal etti. FKT kamplarını bombaladı. 1981’de Şaron’a bağlı ordu Beyrut’a girdi. İsrail’in en kanlı operasyonu ile 10.000 kişi katledildi. Sabra ve Şatilla’daki kamplara sokulan 150 Falanj gerillası gece gündüz çalışarak, kadın ve çocuklardan oluşan 3.000 Filistinliyi öldürdü. 1989’da İsrail askerleri, Filistin’de gerçekleştirdikleri insanlık dışı katliâmı gizleyebilmek için, gazetecilerin Filistin’e girmelerini yasakladı. 1992’de FKT, İsrail’in varlığını tanımış, karşılığında ise sâdece Yaser Arafat’ın Filistin halkının temsilcisi olma hakkını kazanmıştı. Filistin halkının haklarının lâfı bile edilmiyordu. Hamas, bu şartlar içerisinde kuruldu. FKT’nin yapamadığı mücâdeleyi artık Hamas yürütüyordu. 1994’te İsrail Devlet Başkanı İzhak Rabin ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında Kahire Anlaşması imzalandı. Anlaşma ile Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan Filistinlilere özerklik verilmişti. 1996’daki seçimleri Likut Partisi lideri Benjamin Netanyahu kazandı. Doğu Kudüs’te İsrail egemenliğini derinleştirme maksatlı çevre yerleşim birimlerini artırdı ve Harem-i Şerif’in altına Yahudilerin kullanması için bir tünel kazılması projesini başlattı. 1998’de Filistinlilerin, İsrail Devleti’nin kuruluşunun 50’nci yıldönümünde protesto gösterileri sırasında İsrail ordusunca 9 Filistinli öldürüldü, 1.200 Filistinli de yaralandı. 1999’da Netanyahu hükümeti devrildi. Yerine Ehud Barak seçimi kazandı. 2002’de İsrail ordusu, Cenin şehrindeki mülteci kampını tank ve helikopterle bombaladı; 150 kişiyi öldürdü, sağlam kalan 900 binayı da buldozerlerle yıktı.” (Nurcan Solak-Yürüyüş Dergisi, Nisan-Mayıs 2002’den)
aygıdeğer Okuyucularımız!..“Görülü Basın-Yayın” dediğimiz TV ve İnternet/Genelağ kanallarının 3 Haziran günü verdiği, “YazılıBasın-Yayın” olarakisimlendirdiğimiz gazetelerin ise bir gün sonra geçtiği önemli haberlerden biri de “Filistin’de Yardım Değil Ölüm Tuzağı” başlığı altındaki gelişmelerdir:“İsrail, bir lokma ekmek için kuyrukta bekleyen sivillere yine tuzak kurdu. Soykırımcılar, yardım dağıtma bahanesiyle topladığı kalabalığa ateş açtı, 27 Filistinli hayatını kaybetti. Son sekiz günde yardım bahanesiyle İsrail’in şehit ettiği Filistinlilerin sayısı 82’ye yükseldi. Katil sürüsü İsrail ordusu, insanî felâkete sebep olduğu Gazze Şeridi’nde bir kez daha açlıkla boğuşan Filistinli sivilleri hedef aldı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insanî yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 27 kişi hayatını kaybetkti. İsrail saldırısında bazılarının durumu son derece kritik 90’dan fazla kişi yaralandı. Gazza’de yardım dağıtım merkezlerinde İsrail ordusununun Filistinlileri hedef alan son sekiz gündeki saldırılarında ölenlerin sayısı 82’ye çıktı. …İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin farklı bölgelerindeki çadır ve evlere düzenlediği saldırılarda ikisi çocuk, 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi (de) yaralandı. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 40 artarak 54 bin 510’a yükseldi…” (Türkiye Gazetesi-04.06.2025, sy. 1, 10)
aygıdeğer Okuyucularımız!..Filistindeki vaki bu son gelişme haberlerini duyup satırlarda da vahşeti okuyunca hâtırımıza çokça bilinen o güzel atasözümüz geliverdi: “Yılan bile su içene dokunmaz/su içeni sokmaz.”Ancak gel gör ki, insan kılıklı “Terörist ordusu İsrail askerleri”, “yılanı bile geride bırakarak; bir dilim ekmeğe, bir kap suya ulaşmak için girdikleri yardım kuyruğu”ndaki mâsumlara bombalar atarak, kurşunlar yağdırarak katletme vahşetini göstermekte gecikmediler. Sonra da ortaya yukarıda arzedilen vahim durum çıkıverdi. Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki “hicviye/taşlama” şiirlerimizle Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla… = = = ( - 1 - ) = = =“Yılan ısırmaz” derler, “su içene yan bakmaz”;“Pınar”dan uzak durur, hiçbir canlıyı sokmaz; “Sessiz-sakîn” yaklaşmaz, su gibi yola akmaz!..“Netan…” denen alçağın, bundan da yok nâsibi; Sanki “Hitler”, “Stalin”; “Firavûnlar nâibi!..” “Yılan ısırmaz” derler, “su içene dokunmaz”;Bu “eylem” sırasında, saldırıda bulunmaz; “Netan…” denen alçağın, esamisi okunmaz!..N’eylesem yutsam diye, plân plân üstüne; Bir “Talmûd”a inanmış, “Arz-ı mev’ud” büstüne!.. “Yılan ısırmaz” derler, “İsrail” ise “sokar”;İşte “yakın târihler”, “Siyon: Pisliktir kokar”;Her bir çevre ülkeye, “yem”dir gözüyle bakar!..N’eylesem yutsam diye, plân plân üstüne; Bir “Talmûd”a inanmış, “Arz-ı mev’ud” büstüne!.. = = = ( - 2 - ) = = =“Yılan ısırmaz” derler, “su içene saldırmaz”;“Tedbir” yokmuş görse de, bu “açığa aldırmaz”;Bunu “zaaf” bilse de, başın yerden kaldırmaz!..”“Netan…” denen alçağın, serden aklı bi gider; Bomba… Kurşun yağdırır, her yer tarumar eder!.. “Yardım Kuyrukları”na, “kapan” gözüyle bakar; “Sabî-çoluk çocuğu”, “dronla vurur-yakar”;“Tanrı’ya kafa tutmuş(!)”, Arapları kim takar!..“Netan…” denen alçağın, serden aklı bi gider; Bomba… Kurşun yağdırır, her yer tarumar eder!.. “Refah kenti El-Alem”, “27/yirmiyedi can” gitti; “90/Doksan da yaralı” var, bitti… İnsanlık bitti; Onca mâsum canlarım, sorsam kimi incitti?“Netan…” denen alçağın, serden aklı bi gider; Bomba… Kurşun yağdırır, her yer tarumar eder!.. KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Eden bir gün bulacak!..…Kudüs’müş, Tel Aviv’miş; hepsi HAMAS olacak……Siyonist it sürüsü, Gayya’lara dolacak!..”“Netan…” denen alçağın, serden aklı bi gider; Ölür ölür dirilir, tekrar Cahîm’e gider!..
S |
S |