UNIDOKAP Karadeniz Sempozyumu OMÜ’nün Evsahipliğinde Başladı
2. Uluslararası Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Bölgesi Üniversiteler Birliği (ÜNİDOKAP) Karadeniz Sempozyumu, ÜNİDOKAP 2018 başkanlığını yürüten Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin yönetiminde başladı.
Biyoçeşitlilik temasının işlendiği uluslararası sempozyumum açılışına; Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zihni Şahin, Garnizon Komutanı Topçu Albay Recep Ali Üstün, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve ÜNİDOKAP üyesi üniversitelerin rektörleri, yurtiçinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Sahip olduğumuz zengin biyoçeşitlilik bize önemli sorumluluklar yüklüyor
Dr. Öğr. Üyesi Buğra Genç’in sunuculuğunu üstlendiği sempozyum; OMÜ Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müzikleri Anasanat Dalı öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan Türk Müziği Topluluğu’nun müzik dinletisiyle başladı. Dinletiyi şef Doç. Dr. Serhat Yener yönetti. İlgi çeken dinletinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. İlk konuşmayı Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı ve Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aysun Güneş yaptı. Güneş, “Sempozyumumuzda 3 gün boyunca bölge üniversitelerimizin değerli katkılarıyla oluşan çok sayıda güncel çalışma ile biyoçeşitlilik, Karadeniz Bölgesi, doğal kaynaklar ve çevre konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Sempozyum boyunca toplam 150 bilimsel çalışma tebliğ edilecek, 7 farklı ülkeden farklı çalışma konularında 10 değerli bilim insanı çağrılı tebliğlerini sunacak. Farklı iklim özelliklerine sahip ülkemiz özellikle de Karadeniz Bölgesi küresel ölçeklere göre zengin biyoçeşitliliğe sahip bir alan olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu zenginliğin yarattığı fırsatlar ve kaynaklar bize önemli sorumluluklar yüklüyor. Ülkemizin biyoçeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir olması için çok sayıda bilimsel, ekonomik, sosyolojik işbirliği programlarına ihtiyacı var. Bu amaçla yola çıktığımız bilim deryasına küçük bir damla nispetindeki bu gayretimizde bizi desteklemek üzere bugün burada bulunan tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
DOKAP Başkanı Mengi “Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır”
DOKAP Bölge Başkanı Yusuf Mengi ise konuşmasına biyoçeşitliliğin tanımını yaparak başladı. “Biyoçeşitlilik bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür.” diyen Mengi, sözlerine şöyle devam etti:” İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli biyolojik çeşitliliktir. Gıda ve tarım için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği en önemli zenginlikler arasındadır. Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır. Bilim adamları yakın gelecekte insanların ciddi bir gıda sorunuyla karşılaşacağı görüşündedir. Bugün burada gerçekleşen sempozyumda akademisyenlerimizin sunacağı görüş ve öneriler sadece bölgemizin biyoçeşitliliği için değil, ülkemizin de biyoçeşitlilik alanında yürüttüğü çalışmalara önemli katkılar sunacaktır.”
Rektör Bilgiç “UNİDOKAP’a üye üniversite sayımızı 14’e çıkaracağız”
DOKAP Bölgesel Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç de katılımcılara şunları söyledi; “DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği şuanda Karadeniz bölgesindeki 9 şehrimizde yer alan 10 üniversitenin içinde bulunduğu bir çatı kuruluş. Buna üst kurul ile yapacağımız toplantıda 2 üniversitemizi daha dâhil edeceğiz. Bunlar yeni kurulan Trabzon Üniversitesi ve Samsun Üniversitesi. Bunlarla birlikte çok yakın komşumuz olan Sinop ve Amasya Üniversitesi Rektörleriyle de toplantı öncesi görüşmüştük. Onları da inşallah katarak bu sayıyı 14‘e çıkaracağız. DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği diye kurduğumuz bu yapının asıl amacı bölgemizdeki üniversitelerin iş birliği yaparak, öğretim elemanları değişikliği gerçekleştirerek ve sahip olduğu kendi imkânlarını birlikte kullanma yollarını geliştirerek daha büyük çalışmaları gerçekleştirmeyi mümkün kılmaktır. Bugün o faaliyetlerimizden birisi olan uluslararası sempozyumda birlikteyiz. “Bioçeşitlilik” konusunu bütün üniversitelerimizin ortak kararıyla belirledik ve bioçeşitliliğin ne kadar önemli bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz ve 3 gün devam edecek bu sempozyumda konuyla alakalı çok değerli sunumların gerçekleşeceğinden eminiz. Biz insanoğlunun temiz havaya, suya ve gıdaya olan ihtiyacımız bilinmekte. Bunun için dünya ve Türkiye büyük yatırımlar yapmakta. 2017 yılı için Türkiye’nin çevre koruma amacıyla harcadığı paranın 36 milyar TL olduğu TÜİK rakamlarında açıklandı. Bu 36 milyar TL‘nin %50 ye yakını atık yönetimine %35 civarında atık su yönetimine %6,5 civarında bioçeşitliliğin korunmasına %3,5 civarında da temiz su kaynaklarının korunmasına harcandığını görüyoruz. Bu önemli bir yatırım ve bu yatırımın ihtiyaç duyduğumuz bu maddelerin hem karşılanmasına hem de temiz bir şekilde korunmasına harcandığını biliyoruz. Bizim günlük yaşayışımızda da buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bize nimet olarak sunulmuş bu varlıkları koruyabilmenin yine bir başka yolu da bioçeşitliliği koruyabilmekten geçiyor. İşte bu toplantının bir başka sonucu da bu farkındalığın gündeme taşınması ve yaratılmasıyla ilgili olacak. Elbette ki insanlarımızın yaptığı çalışmaların kendi aralarındaki tartışmaların bilimsel düzeydeki önemi ayrı ama toplum nezdinde de bunun gündeme taşınması adına önemli bir toplandığı olduğunu düşünüyorum. Bizim için madem her şey varlığımızın sürdürülebilmesi ile ilgili, özgür bir vatan bırakacağız diye uğrunda şehit olduğumuz vatan topraklarının gelecek nesillere daha sağlıklı bir şekilde teslim edilmesinin bir başka yolu da bu toprakların o nesillerin sağlıklı bir hayat sürmelerine imkân verecek şekilde bırakılmasıdır.”
Başkan Zihni Şahin “Özel bir coğrafya da ikamet etmekteyiz”
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin de Samsun ve Karadeniz Bölgesinin biyoçeşitlilik bakımından zengin olduğuna vurgu yaptı. Şahin, “Orman, çayır, sulak alan, kum, nehir ve deniz ekosistemlerinin tamamını bir arada görebileceğimiz bir coğrafya üzerinde ikamet etmekteyiz. Samsun ortalama 1 saatlik mesafe ile bu ekosistemlerin hepsine ulaşacağımız bir konuma sahiptir” diye konuştu.
Vali Osman Kaymak “DOKAP, tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor”
Açılışın son konuşmasını ise Samsun Valisi Osman Kaymak gerçekleştirdi. Kaymak, DOKAP’ın bölgedeki önemli çalışmalarından bahsetti. “DOKAP’ın bölgemizde ciddi çalışmaları var. DOKAP bölgemizde 5 yıl içerisinde 500 milyona yakın bir rakamla yatırım yapıyor. Özellikle tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor. Bu konuda çok ciddi kaynaklar kullanıyor. DOKAP’ın ilimize büyük katkıları var” diyen Kaymak, Samsun’un doğasıyla, biyoçeşitlilik çalışmaları için çok uygun bir şehir olduğunu söyledi. Ayrıca katılımcılara Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Ladik Gölü ve Çarşamba kıyılarında sulak alanlarda çok çeşitli canlılar yaşadığını ve biyolojik çeşitliliğe büyük katkı sağlayan bu alanların korunmasının Samsun ve Karadeniz Bölgesi için çok anlamlı olduğunu söyledi ve bu bölgeyi ziyaret etmelerini önerdi.
Açılış töreninin ardından yemek arası verildi ve protokol üyeleri ile sempozyum katılımcıları OMÜ Yaşam Merkezi’ne geçti. Sempozyum açılışı için gelen üniversite rektörleri ve rektör yardımcıları daha sonra Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’i makamında ziyaret etti ve birlikte ÜNİDOKAP Üst Kurulu ve Strateji Kurulu toplantılarına geçildi.
Amacı; yeni araştırmaları duyurmak, bilim insanları arasındaki iş birliğini artırmak, Sucul, Karasal ve Mikrobiyal Biyoçeşitlilik konusunda farklı ülkelerden uzman araştırmacıları bilimsel camia ile buluşturmak olan sempozyum 3 gün boyunca devam edecek.
Biyoçeşitlilik temasının işlendiği uluslararası sempozyumum açılışına; Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zihni Şahin, Garnizon Komutanı Topçu Albay Recep Ali Üstün, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve ÜNİDOKAP üyesi üniversitelerin rektörleri, yurtiçinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Sahip olduğumuz zengin biyoçeşitlilik bize önemli sorumluluklar yüklüyor
Dr. Öğr. Üyesi Buğra Genç’in sunuculuğunu üstlendiği sempozyum; OMÜ Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müzikleri Anasanat Dalı öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan Türk Müziği Topluluğu’nun müzik dinletisiyle başladı. Dinletiyi şef Doç. Dr. Serhat Yener yönetti. İlgi çeken dinletinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. İlk konuşmayı Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı ve Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aysun Güneş yaptı. Güneş, “Sempozyumumuzda 3 gün boyunca bölge üniversitelerimizin değerli katkılarıyla oluşan çok sayıda güncel çalışma ile biyoçeşitlilik, Karadeniz Bölgesi, doğal kaynaklar ve çevre konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Sempozyum boyunca toplam 150 bilimsel çalışma tebliğ edilecek, 7 farklı ülkeden farklı çalışma konularında 10 değerli bilim insanı çağrılı tebliğlerini sunacak. Farklı iklim özelliklerine sahip ülkemiz özellikle de Karadeniz Bölgesi küresel ölçeklere göre zengin biyoçeşitliliğe sahip bir alan olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu zenginliğin yarattığı fırsatlar ve kaynaklar bize önemli sorumluluklar yüklüyor. Ülkemizin biyoçeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir olması için çok sayıda bilimsel, ekonomik, sosyolojik işbirliği programlarına ihtiyacı var. Bu amaçla yola çıktığımız bilim deryasına küçük bir damla nispetindeki bu gayretimizde bizi desteklemek üzere bugün burada bulunan tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
DOKAP Başkanı Mengi “Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır”
DOKAP Bölge Başkanı Yusuf Mengi ise konuşmasına biyoçeşitliliğin tanımını yaparak başladı. “Biyoçeşitlilik bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür.” diyen Mengi, sözlerine şöyle devam etti:” İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli biyolojik çeşitliliktir. Gıda ve tarım için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği en önemli zenginlikler arasındadır. Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır. Bilim adamları yakın gelecekte insanların ciddi bir gıda sorunuyla karşılaşacağı görüşündedir. Bugün burada gerçekleşen sempozyumda akademisyenlerimizin sunacağı görüş ve öneriler sadece bölgemizin biyoçeşitliliği için değil, ülkemizin de biyoçeşitlilik alanında yürüttüğü çalışmalara önemli katkılar sunacaktır.”
Rektör Bilgiç “UNİDOKAP’a üye üniversite sayımızı 14’e çıkaracağız”
DOKAP Bölgesel Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç de katılımcılara şunları söyledi; “DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği şuanda Karadeniz bölgesindeki 9 şehrimizde yer alan 10 üniversitenin içinde bulunduğu bir çatı kuruluş. Buna üst kurul ile yapacağımız toplantıda 2 üniversitemizi daha dâhil edeceğiz. Bunlar yeni kurulan Trabzon Üniversitesi ve Samsun Üniversitesi. Bunlarla birlikte çok yakın komşumuz olan Sinop ve Amasya Üniversitesi Rektörleriyle de toplantı öncesi görüşmüştük. Onları da inşallah katarak bu sayıyı 14‘e çıkaracağız. DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği diye kurduğumuz bu yapının asıl amacı bölgemizdeki üniversitelerin iş birliği yaparak, öğretim elemanları değişikliği gerçekleştirerek ve sahip olduğu kendi imkânlarını birlikte kullanma yollarını geliştirerek daha büyük çalışmaları gerçekleştirmeyi mümkün kılmaktır. Bugün o faaliyetlerimizden birisi olan uluslararası sempozyumda birlikteyiz. “Bioçeşitlilik” konusunu bütün üniversitelerimizin ortak kararıyla belirledik ve bioçeşitliliğin ne kadar önemli bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz ve 3 gün devam edecek bu sempozyumda konuyla alakalı çok değerli sunumların gerçekleşeceğinden eminiz. Biz insanoğlunun temiz havaya, suya ve gıdaya olan ihtiyacımız bilinmekte. Bunun için dünya ve Türkiye büyük yatırımlar yapmakta. 2017 yılı için Türkiye’nin çevre koruma amacıyla harcadığı paranın 36 milyar TL olduğu TÜİK rakamlarında açıklandı. Bu 36 milyar TL‘nin %50 ye yakını atık yönetimine %35 civarında atık su yönetimine %6,5 civarında bioçeşitliliğin korunmasına %3,5 civarında da temiz su kaynaklarının korunmasına harcandığını görüyoruz. Bu önemli bir yatırım ve bu yatırımın ihtiyaç duyduğumuz bu maddelerin hem karşılanmasına hem de temiz bir şekilde korunmasına harcandığını biliyoruz. Bizim günlük yaşayışımızda da buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bize nimet olarak sunulmuş bu varlıkları koruyabilmenin yine bir başka yolu da bioçeşitliliği koruyabilmekten geçiyor. İşte bu toplantının bir başka sonucu da bu farkındalığın gündeme taşınması ve yaratılmasıyla ilgili olacak. Elbette ki insanlarımızın yaptığı çalışmaların kendi aralarındaki tartışmaların bilimsel düzeydeki önemi ayrı ama toplum nezdinde de bunun gündeme taşınması adına önemli bir toplandığı olduğunu düşünüyorum. Bizim için madem her şey varlığımızın sürdürülebilmesi ile ilgili, özgür bir vatan bırakacağız diye uğrunda şehit olduğumuz vatan topraklarının gelecek nesillere daha sağlıklı bir şekilde teslim edilmesinin bir başka yolu da bu toprakların o nesillerin sağlıklı bir hayat sürmelerine imkân verecek şekilde bırakılmasıdır.”
Başkan Zihni Şahin “Özel bir coğrafya da ikamet etmekteyiz”
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin de Samsun ve Karadeniz Bölgesinin biyoçeşitlilik bakımından zengin olduğuna vurgu yaptı. Şahin, “Orman, çayır, sulak alan, kum, nehir ve deniz ekosistemlerinin tamamını bir arada görebileceğimiz bir coğrafya üzerinde ikamet etmekteyiz. Samsun ortalama 1 saatlik mesafe ile bu ekosistemlerin hepsine ulaşacağımız bir konuma sahiptir” diye konuştu.
Vali Osman Kaymak “DOKAP, tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor”
Açılışın son konuşmasını ise Samsun Valisi Osman Kaymak gerçekleştirdi. Kaymak, DOKAP’ın bölgedeki önemli çalışmalarından bahsetti. “DOKAP’ın bölgemizde ciddi çalışmaları var. DOKAP bölgemizde 5 yıl içerisinde 500 milyona yakın bir rakamla yatırım yapıyor. Özellikle tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor. Bu konuda çok ciddi kaynaklar kullanıyor. DOKAP’ın ilimize büyük katkıları var” diyen Kaymak, Samsun’un doğasıyla, biyoçeşitlilik çalışmaları için çok uygun bir şehir olduğunu söyledi. Ayrıca katılımcılara Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Ladik Gölü ve Çarşamba kıyılarında sulak alanlarda çok çeşitli canlılar yaşadığını ve biyolojik çeşitliliğe büyük katkı sağlayan bu alanların korunmasının Samsun ve Karadeniz Bölgesi için çok anlamlı olduğunu söyledi ve bu bölgeyi ziyaret etmelerini önerdi.
Açılış töreninin ardından yemek arası verildi ve protokol üyeleri ile sempozyum katılımcıları OMÜ Yaşam Merkezi’ne geçti. Sempozyum açılışı için gelen üniversite rektörleri ve rektör yardımcıları daha sonra Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’i makamında ziyaret etti ve birlikte ÜNİDOKAP Üst Kurulu ve Strateji Kurulu toplantılarına geçildi.
Amacı; yeni araştırmaları duyurmak, bilim insanları arasındaki iş birliğini artırmak, Sucul, Karasal ve Mikrobiyal Biyoçeşitlilik konusunda farklı ülkelerden uzman araştırmacıları bilimsel camia ile buluşturmak olan sempozyum 3 gün boyunca devam edecek.