“NİCE İNSAN VAR” Kİ,  “80 SOPALIK!..” « Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberler

SAMGİAD Matematik Okulu’nda 23 Nisan Etkinliği

EĞİTİM, GÜNDEM, SİYASET, Yerel haber

İLKADIMLI ÖĞRENCİLERDEN ATIK PİL TOPLAMA PROJESİNE DESTEK

EĞİTİM, EKONOMİ, GÜNDEM, SİYASET, TEKNOLOJİ, Yerel haber

“Yeni Çağın Odak Noktası Akıllı Ulaşım Sistemleri”

EKONOMİ, GÜNDEM, OTOMOBİL, SİYASET, TEKNOLOJİ, YEREL HABERLER

1991 MEZUNLARI SINIFLARINDA BULUŞTU

EĞİTİM, GÜNDEM, SİYASET

    “NİCE İNSAN VAR” Kİ,  “80 SOPALIK!..”

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

                      “NİCE İNSAN VAR” Kİ,  “80 SOPALIK!..”

*  “Şüphe yok ki münâfıklar, Cehennem’in en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 145)

*  “Ey münâfıklar! Allahü teâlâ sizi kendi hâlinize bırakmaz. Hâlis mü’minleri münâfıklardan ayırır.”  (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 179)

* “Ey îmân edenler!.. Şeytanın adımlarını takip etmeyin!.. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şüphesiz o şeytan çirkin ve kötü şeyler emreder…”  (Kur’ân-ı Kerîm-Nûr Sûresi, âyet 21’den)

*  “Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yalnız ve yardımsız bırakır.” (Kur’ân-ı Kerîm- Furkân Sûresi, âyet 29’dan)

* “Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hâllerini değiştirmez.”  (Kur’ân-ı Kerîm; Ra’d     Sûresi, âyet 11)

*  “Zanların çoğundan kaçının, zira bâzı zanlar günâhtır. Casusluk yapmayın, birbirinizde kusur aramayın ve diğerlerinizi gıybet etmeyin.” (Kur’ân-ı Kerîm; Hucurât Sûresi, âyet 12)

*  “Dört şey münâfıklık alâmetidir: Emânet olunana hıyânet etmek, yalan söylemek, vaadini bozmak ve ahdine vefâ göstermemek (verdiği sözde durmamak) ve mahkemede doğruyu söylememek.”,  “Bir mü’minin kalbini kırmak, 70 defa Kâbe’yi yıkmaktan daha şiddetli (büyük günâh)dir , “Müslüman demek, Müslümanlara eli ile dili ile zarar vermeyen kimse demektir.”, “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulüm etmez, onun yardımına koşar,  onu küçük ve kendinden aşağı görmez. Onun kanına, malına, ırzına,  nâmusuna zarar vermesi haramdır.”, “Bir kimse için söylenen kusûr, onda varsa, bu söz gıybet olur. Yoksa bühtân (iftirâ) olur.”, Gizli yapılan günâhın tövbesini gizli yapınız! Âşikâre yapılan günâhın tövbesini âşikâre yapınız! Günâhınızı bilenlere, tövbenizi duyurunuz!..(Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)   

*     “Münâfık: Kalbinde küfrü gizlediği hâlde Müslüman görünen kimse için bir ıstılah olarak kullanılan münâfık kelimesi günlük hayatımızda da ‘ikiyüzlü adam’ mânâsına gelmektedir.  Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetinde zikri geçen ve kötülenen Münâfıklar, Allah’ın düşmanları olarak tanıtılmış ve âhirette onlara şiddetli azab ve Cehennem vaat edilmiştir. (…) Münâfıklar hakkında hiçbir şefaatçinin şefaatinin kabul edilmeyeceği ifâde edilmektedir.”  (Tercüman Gazetesi Ansiklopedik İslâm Lûgatı, İstanbul 1982, c. 2, s. 486)                                

 *  “Şu kimselere şaşarım; zanla konuşurlar ve onunla amel ederler.”  (îmâm-ı Azam Ebû Hanîfe-Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; c. 2, s. 309)

*  ”Birisine iftirâ etmek, gıybet etmekten (belli bir mü’minin aybını,  kusurunu, onu kötülemek için arkasından söylemekten) daha fenâdır.”    (Muhammed Hâdimî)

”İftirâ büyük günâhtır ve çok fenâdır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde harâmdır. İftirâda bir mü’mini incitmek de vardır ki, bu da ayrıca harâmdır. Bunlardan başka, iftirâ etmek, yeryüzünde fesât çıkarmağa, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da harâmdır. Çok fenâ ve tehlikelidir.”  (İmâm-ı Rabbânî)

* “İftirâ: Yapmadığı hâlde kötü bir işi birisine yüklemek, yalan yere birisini suçlu göstermek. Birine suç atmak, bühtân.”  (Sözlük)

* “İslâmiyet’te, erkek veya kadına zinâ lâfı atmak (kazf haddi) büyük günâhtır. Miktarı, 80 sopa vurmaktır.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; H. Hilmi Işık-İst. 2012, 123. Baskı, s. 879-881)

*    “Ahlâk: Huylar, seciye (karakter), tabiat, âdet. İstemeden,  kendini zorlamadan insanda meydana gelen meleke (yerleşmiş davranışlar).  İslâm âlimlerinin çoğuna göre insanlar; iyiliğe, yükselmeğe elverişli olarak doğar. Sonra nefsin kötü arzûları ve güzel ahlâkı öğrenmemek ve kötü arkadaşlarla düşüp kalkmak, kötü huyları meydana getirir.”

*    “Ahlâk İlmi: Amele dâir ilimlerden biri. Fazîlet ilmi olup, buna kavuşma ve bu fazîleti giderecek şeylerden sakınma yollarını bildirir. Kalb ve rûh bakımından insanı olgunlaştıran ilim ve ameller, tasavvuf. Ahlâk ilmi, çok şerefli, pek kıymetli, en lüzumlu bir ilimdir…”   (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü;  c. 1, s. 14)

                                                                                                     

S

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği üzere; “Sin-kaf”lı konuşmak, “dînen” olduğu gibi “kanunen/yasal olarak” da “günâh”tır ve “suç”tur. Hele bunu bir de “yalan” ve/veya  “iftira/bühtan”lı hadiselere bağlayıp yapmak ise daha da ağır bir günâh/daha ağır bir suçtur. Bu suçu, toplum huzurunda işlemek, basın-yayın organları ile daha geniş kitlelere duyurmak ise “Mecelle Ahkâmı”nca söyleyecek olursak, “80 sopalık” bir fiildir.

Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı selâmlıyoruz… Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = =* = = =

“Nice insan var” ki, “80 sopalık”;

“Şom ağza biber”, “İsot” az gelir!..

Sorsan bir de şöyle, “seçilmiş” adam;

“Aile reisi”, taslar “babalık”;

İstersen “ibret al”, istersen delir!..

 

“Nice insan var” ki, “kazf haddi” bekler;

Ağzı “sin-kaflı”dır, ahlâkı tekler;

“Mart ayı” misâlli, kedi-köpekler!..

Kimi aşikâre, kimi bulur dam;

Dilden kemer çözer, belden etekler!..

 

“Nice insan var” ki, “gusüllük dili”;

“Şeytân”dan “şarj” olmuş, sanırsın “pili”;

“Genelev”den başlar, sorsan “sicili”…

“Vergi rekortmenli”, sanki bir madam;

“Zil” takan “zilli”den, daha da “zilli!..”

 

“Nice insan var” ki, ağzı “porno”luk;

“Sin-kaf” akıtmada, sanki bir oluk;

Kaç “gözaltı” yemiş, resimler soluk…

“Adam olmak” varken, o olmuş nadan;

“Ahlâkî değeri”, temelden yoluk!..

 

KAYIKÇ’Ali der ki, söyleyip-yazan;

Nice “sopalık” var, içmeden azan;

Şurda “Receb” geldi, ardı “Ramazân”…

“Islah eyle Rabbim, Sensin Yaratan;

“Mecelle Ahkâmı”, aranır bazen!..