DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

DUYDUN MU EY “NÛR DEDE”, SEN YOKKEN NELER OLMUŞ?..

                                                                                                                            (“Mısra-mısralı” bir “Hasbihâl”):

 

S

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Artık Sizler; Kur’ân-ı Kerîm’in (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 191 ve A’râf Sûresi’nin 24’üncü âyeti) tâbiri ve Peygamberimiz Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem)in ifâdesi ile “tefekkür etmek” mi dersiniz, yoksa kendi içindeki “sese kulak vermek, derin derin düşünmek, zihin yormak” olarak mı değerlendirirsiniz, elbette ki bilemeyiz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, o da Resûlallah aleyhisselâmın ifâdesiyle “Biraz tefekkür, bin sene (nafile) ibâdetten daha hayırlıdır” tesbitince “Nûr Dede” ile şöylece bir “hasbihâl” edelim dedik ve büyük İslâm Âlimi Muhammed Hâdimî “r. aleyh” Hazretlerinin “Aklı başında olan kimsenin, tefekkür vazifesini hiç ihmâl etmemesi lâzımdır” nasîhatince de davranmak istedik.

Diyoruz ve dahi bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = (***) = = =

Duydun mu ey “Nûr Dede”, Sen yokken neler olmuş?

“3 gün” idi bayramlar, “9’la plâj” dolmuş;

Ne “çiçekler” dikmiştin, çoğu sararıp solmuş!

“Sinema”ya salmazdın, şimdi “evler sinema”;

Bak da “tefekkür” eyle, sakın deme “anama!..”

 

Duydun mu ey “Nûr Dede”, “Avrat Kanunu” çıktı;

“İki buçuk yer” örtük, her taraflar açıktı;

“İstanbul Sözleşmesi”, nice” ocaklar” yıktı!..

“Plâjlara” salmazdın, “siteler” doldu “plâj;

“Cep-tel”ler bir film seti, istemiyor hiç “dublaj!..”

 

“Sınıfta kalmak” kalktı, her öğrenci geçmekte;

“Öğrenciler” son yıllar, “öğretmen”i seçmekte;

“Alkol”ler “banal” oldu, şimde “hap”la uçmakta!..

Bir de “Korona” çıktı, “keyifleri” kaçırdı;

Çin “aşıyı” da yaptı, “ihracatı” uçurdu!..

 

Duydun mu ey “Nûr Dede”, “Evlilik: Rafa kalktı”;

“Düğün-dernek” gecikti, “30’lu yaşa sarktı”;

“Kız-erkek arkadaşlık”, “Avrupa-i bir çarktı!..”

Bir “İnternet” çıktı ki, evler doldu “yabancı”;

“Mahremlik-Nâmahremlik”, oda içinde “sancı!..”

 

Çok eskiden “Ağalar”, “Eşkıya” besler imiş;

Şimdi “Koca Devletler”, “Terörist” yemler imiş;

Bâzen “Kanlı Katiller”, bir “Devlete: Vur!” dermiş!..

“ABD” buna örnek, diğerine de “Rusya”;

“Esed: Vur!” der O vurur, pâymâl olur “nâmus ya!..”

 

Bir de “AB”miz(!) var ki; “PKK” der, “DEAŞ” der;

“Dost” gibi yüze güler, arkamızdan bin halt yer;

“İsrail” peydahlanmış, “Filistin”den yer ister!..

Bir “BM” çatısı var, “ÇETO: 5 Atlısı” var;

Ellerinde bir “veto”, oynar dururlar “kumar!..”

 

“Coni” sorsan “Müttefik”, “NATO”da beraberiz;

“Batı-Güney”den sarmış, bu “mene dostluk” deriz;

“Uçağımız” isteriz, yıllar yılı bekleriz!..

Ne para var, ne uçak; SE-400’den takmıştır;

“Domuzdan post olmaz” hiç, “Trump-Biden” çakmıştır!..

 

Duydun mu ey “Nûr Dede”; “İHA”, “SİHA” var “TİHA”;

“Aya Yolculuk” bizde, sıraya girdik aha;

“Maşâllah!” de “RTE”ye, “nazar” alır vallaha!..

“TSK” güçlü ordu: Kara, hava, denizde;

“Savunma Sanayii”, göz kamaştırıyor bizde!..

 

 Duydun mu ey “Nûr Dede”; KAYIKÇ’Ali de “Dede”;

Hergün “okuyup-yazar”, kimlere “himmet” ede?

“10 milyon emekli” var, “yük” müdür “Memlekete?..”

Hem “emekli maaşı”, “ikramiye” alan var;

“Ak Parti” az-çok verir, “CeHaPe”de “yalan” var!..