ÇELİK: TURİZM İÇİN HİZMETLER BÜTÜNÜ LAZIM
Atakum Gönüllüleri Derneği’nin ‘Kent Konferansları’nın beşincisi olan ‘Kent ve Turizm’ konulu
konferansa ilgi yoğundu.
Konuşma öncesi 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolasıyla hazırlanan video izlenerek konferansa
başlandı. Açılış konuşmasını konferans başkanı Atakum Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Bayram
Çelik yaptı. Çelik şunları kaydetti: 10 Kasım; Atatürk’ü Anma Günü… Mustafa Kemal Atatürk’ü
ölümsüzlüğe uğurladığımızın 80 anma yılını yaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk gibi liderimiz olduğu
için mutluyuz, gururluyuz hem de her 10 Kasım’da olduğu gibi onun üzüntüsünü sindirerek alıyoruz.
Ruhu şad olsun huzur içinde uyusun. Ulu Önder ‘Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti demişti.
Eğer Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı şu anda ne Türkiye Cumhuriyeti’nden ne Samsun’dan ne
Atakum’dan ve de turizmden bahsetme şansımız olmayacaktı. Yenilikçi ileriyi gören büyük komutan
Mustafa Kemal Atatürk’ün önünde saygıyla eğiliyoruz. Atatürk’ün dediği gibi aklı bilimi rehber
kendimize rehber ediyoruz ve de edeceğiz. Atakum’un turizm olmazsa olmazıdır. Planlanmış
turizmden bahsedecek olursak, katılımcılık çok önemli. Yani yaşayan herkesi işin içine katmazsak ve
bilinçlendirmezsek kalkınma yapamayız. Yöneticilere düşen görev ise bilinçlendirmeye katkı sunmak,
güvenli ve marka kent oluşturmak ve kalkınmak için çaba sarf etmek olması gerekmektir. Avrupa,
turizm olarak çok ileri seviyededir. Nedeni ise turistin gitme nedeni hizmetler bütünü. Yani denizi,
kumu, doğasının yanı sıra hizmetler bütününü oluşturmazsak turisti çekemeyiz.
TOKTAŞ: ATAKUM SAHİLİNİ PROFESYONEL ŞEKİLDE TURİZME AÇMAK LAZIM
Karadeniz Turistik işletmeciler Derneği (KATiD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Toktaş, 10 Kasım
Atatürk’ü Anma Günü’nde yüreğinde Atatürk sevgisi olan Atakum Gönüllüleri’yle bir arada olmaktan
gurur duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygıyla anıyorum. En büyük sermayemiz; doğamız,
tarihimiz ve kültürümüz… Plansızca yapılan turizm başta Samsun ve Karadeniz turizmini de vurur hale
geldi. Uzungöl örneğini vermek gerekirse doğal güzelliğini kaybetmiş, ranta dönmüş ve kısa vadede
kazanılan ancak uzun vadede kaybedilmiş bir konumu turizm açısında yerleri örnek verebiliriz.
Turizmde sürdürülebilir bir turizme ihtiyacımız var. Sadece bu konu turizm için de değil. Mesela
eğitim… Orada da sürdürülebilirlik önemli. Tabii ki diğer sektörler için de geçerli. Turizmde Samsun ve
Atakum yerine dönecek olursak, 30 tane bakanlık onaylı turistik tesis var. 13 tanede bakanlık onaylı
restorantımız var. 9 turistik tesisimiz Atakum sınırları içinde. Samsun’a gelen yerli ve yabancı turistin
yüzde 20’si Atakum’a gelip kalabiliyor. Bakanlık onaylı restorantların 5 tanesi de Atakum’da yani
Samsun’da turizm açısından İlkadım ilçesinden sonra turizm hareketi olarak ikinci sırada Atakum
ilçemiz geliyor. Gelen misafirleri ağırlayabileceğimiz tek yer Atakum’dur. Başta halkımız ve esnafımızın
da kazanacağı noktada hareket etmemiz gerekiyor. Master plan dahilinde turizm hareketi yapılması
lazım. Yani elde her şey varken uygulama yapılması gerekmektedir. Uygulanmadıktan sonra elde ne
olursa olsun sonuç alamıyoruz. Tıkandığımız noktaya şöyle örmek vermek gerekirse, doğru
paydaşlarla ortak hareket etmiyoruz. Bireysel hareket etmeyi seviyoruz. Doğru stratejilerle doğru
paydaşlarla icraat yapamıyoruz. Ortak akılla yönetilemiyoruz. Bu anlayışı değiştirmemiz lazım. Eğer
değiştirebilirsek turizm açısından başarılı oluruz. Turizmde, sanayicilerde olmalı. Onlarında turizmle
ilgili fikirlerini almak ve bu konuya dahil etmemiz gerekiyor. Kamu aslında özel sektörün ve sivil
toplum kuruluşlarının peşinden koşmalı. Ama bize maalesef tam tersi olmaktadır. Her şeyin temeli
aslında eğitimdir. Turizmin başarılı olması, eğitimin de başarılı olmasından geçiyor. Formül çok basit:
Basit şeyleri hayata geçirmek. İl önce ne yapmamız gerektiğini bilmemiz lazım. Planlama yapmadan