“YILDIZLAR”A BİR AYNA « Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberler

KAYMAKAM KARA’DAN BAŞKAN CANDAL’A ZİYARET

GÜNDEM, KÜLTÜR SANAT, SİYASET

    “YILDIZLAR”A BİR AYNA

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

 

YILDIZLAR”A BİR AYNA

 

*   “Biliniz ki, Allahü teâlânın evliyâsı için azâb korkusu yoktur. Nîmetlere kavuşmamak üzüntüsü yoktur.” (Kur’ân-ı Kerîm; Yûnus Sûresi, âyet 62)

*    “Eshâbım, gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidâyete erersiniz.”, “Ümmetimin âlimleri, yeryüzünün yıldızlarıdır.”,  “Ümmetimin âlimleri, İsrail oğullarının Peygamberleri gibidir.”, “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.”, “Ümmetimin âlimlerine hürmet ediniz. Onlar, yeryüzünün yıldızlarıdır.”, “Sâlihlerin, iyi insanların hâtırlandığı yere rahmet yağar, bereket yağar.” ( Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)

= = =  ( 1 ) = = =

“Hidâyet Güneşi”nden, ışık alır  “Yıldızlar“;

Gece-gündüz çevreyi, aydınlatır “Yıldızlar”,

Ehl-i sünnet yolunu, satır-satır “Yıldızlar“;

Anlatır ömür boyu, yaşar durur “Yıldızlar“;

Adam olmayan nefse, hançer vurur “Yıldızlar“…

 

Hidâyet Güneşi”nden, emir alır  “Yıldızlar“;

Yürü deyince yürür, kal’da kalır “Yıldızlar“;

Ümmet yaşasın diye, yok’da ölür “Yıldızlar“;

Ölümle tasarrufu, artar olur “Yıldızlar“;

Kerâmeti keremle, tartar olur “Yıldızlar“…

 

Hidâyet Güneşi”nden, kuvvet alır  “Yıldızlar“;

Namâzın secdesinde, rü’yet bulur “Yıldızlar“;

İtikâfa girince, âh’ret olur “Yıldızlar“;

Aydan ayı alır da, kamer olur “Yıldızlar“;

Dünyâ köprü üstünde, kemer olur “Yıldızlar”

 

Öylesi “Yıldızlar” ki, ülke tapusu onlar;

Hepsi Cennet yoludur, Cennet kapısı onlar;

Firdevs köşklerinin hem, temel yapısı onlar;

Bal akan ırmaklara, pınar olur “Yıldızlar“;

Cennet ebed müddette, çınar olur “Yıldızlar“…

= = =  ( 2 ) = = =

Bir “Seyyid Abdülhakîm“, bir de “Hüseyin Hilmi“;

Bu “Yıldızlar” için de, güzel bir “Samanyolu“;

Kutub’lar harman yeri, Türkiye’miz değil mi?;

Evliyâlar diyarı, nûrullah Anadolu;

Seyyidlerin durağı, rûhullah Anadolu…

 

Bir “Işık” Plevne’den, bir ışık tâ Arvas’dan;

Üstâd “Eyyüb Sultan”dır, şerbetler aynı tastan;

Onlar Hakk’ın âşığı, kumaş aynı atlastan;

Binlerce talebe var, onlarca da eseri;

Hele “Tam İlmihâl” ki, eserler şaheseri…

 

Ebedî saâdet’in, bilgileri ondadır;

Hak-hukuk-adalet’in, bilgileri ondadır;

Nübüvvet’in hakîkî, bilgileri ondadır;

Onca hayır-hasenât, salih amelin yolu;

Ondadır ilim-ihlâs, doğru emelin yolu…

 

Mektûbât”ın özeti, îmân-îtikât onda;

Gerçek târih ondadır, soya liyâkat onda;

Onbeş asır öncesi, nûr-u hakîkat onda;

Yüzlerce âlimin var, onda alnının teri;

Sözlerin en güzeli, güzellikler cevheri…

 

Seyyid Abdülhakîm“den, “Hüseyin Hilmi“ye hâl;

Menzil-mesafe-durak, bir teveccüh-bir hemhâl;

Akmış bir nazar ile, koskoca bir İlmihâl;

Mekke’den Medine’ye nasıl ki geçmişse nûr;

Horasan’ın yolunda, Anadolu görünür…

 

Öyle bir evliyâ ki, yüzler ayna Resûl’e;

Nazarlar aynı nazar, gözler ayna Resûl’e;

Kelâmda hep aynı tad, sözler ayna Resûl’e;

KAYIKÇI der âcizim, anlatmaktan âcizim;

Kelimeler çâresiz, Türkçemiz yetmez bizim…

= = =  ( 3  ) = = =

Samsun” ufuklarında, parıldayan “Beş Yıldız”:

“Şehy Bek” ve “Îsa Baba”, doğmamış elbet yalnız;

Bir yanda “Şeyh Zeynüddîn”, kardeş “Seyyid Kutbiddîn”;

Bir de “Kılıçdede” ki, şehrin tapusu onlar;

Ehl-i Sünnet” yolunda, ehl’in kapısı onlar…

 

Kuvvet buldu onlarla, yayıldı son hızla din;

Selçuklu kök salarken, ehl-i salip yurdunda;

Câmi-mescîd bıraktı medreseler ardında…

Tekkeköy”de, “Engiz”de; “Samsun”da üç noktada;

Kâh elde kılıç oldu, kâh mürekkep hokkada…

 

Birkaç yıkık kil’seden, “Pontus”a yol arayan;

Nice hainler var ki, kel başta saç tarayan;

“Grek masalları”na, “gerçek târih”tir diyen;

“Kibele”ci kâfire, toprağımda “yurt” bulan;

“Evliyâ”yı inkârla, kılıcından kurtulan(!)…

 

Yurdumda gezinirken, bir de ekmeğim yiyen;

“Bire gâfil iyi bak, kutup yıldızı bunlar;

Yıldızlar dünyâsı’ndan, evrene duyursunlar!..”

“Beş evliyâm, beş senet; beş tapudur Samsun’a!..”

KAYIKÇIAli hainin, kezzap dök kuyusuna!..