DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “YAZAN”DA “HAT”LAR, “TERCÜME HAT”/3 aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere; iki günden beri, “
Libyalı Prof. Dr. Ali Muhammed Sallabi” tarafından yazılan ve “
Millî Gazete-Ravza Yayınları” tarafından okuyuculara kupon karşılığı hediye edilen bir kitap var elimizde: “
İslâm İnanç Esasları” adını taşıyan bu 560 sayfalık eserin “
Edebi Açıdan Değerlendirilmesi”ne bugün de devam eyliyoruz:
b)- Hatâlı/Yanlış Yazılan Kelimeler: Eserin 479’uncu sayfasında “
İmen” denilmekte, doğrusu: “
İmân” olacak; 502, 503, 513 ve 517’nci sayfalarda da “
Onun dilediği olur, dilemediği olmaz”, “Dilediği olan da Sensin, dilemediği olmayan da”, “Allah’ın dilediği olur, dilemediği olmaz”, “Allah Teâlâ’nın dilediği oldu, dilemediği olmadı” şeklinde ifâdelere yer verilmiştir ki doğrusu, sayfa 536’da yazıldığı şekilde “
Dilerse verir, dilerse vermez” tarzındaki doğru anlatımdır ki, Cenâb-ı Allah’a “olumsuzluk sıfatı” addedilmemesidir.
c)- Hatâlı/Yanlış Yazılan İfadeler: Eserin 84’üncü sayfasında “
otuz dört kere Allahu Ekber”in doğrusu “
otuz üç kere Allahü Ekber”, yine aynı sayfadaki “
Kıyamet Gününde Allah’ın Gölgesi Altında…” şeklindeki ifâdenin doğrusu da “
Kıyâmet Gününde Arş’ın Gölgesi Altında…”, 138 ve 238’nci sayfalardaki “
Ruh’ul-Kudüs” ismi de
“Ruh’ul Kuds/Cebrâil aleyhisselâm”, 257’nci sayfadaki
“75 kadar” ve
“363 kadar” tarzındaki niteleme sıfatları da
“75 yerde” ve
“363 yerde” şeklinde düzeltilmeli; 324’üncü sayfadaki “
Kendine kıyacaksın” şeklindeki ikaz da “
Kendini helâk edeceksin”, 277’inci ve 313’üncü sayfalardaki “
Ben vefat ettirilince” tarzındaki haber vermeler de sayfa 326 ve 333’teki gibi “
ölüm”lü bir bildirim yerine “
Allah azze ve celle, O’nu kendi katına yükseltmiştir” ve “
Allahü Teâlâ, Hz. İsâ’yı kendi katına yükselttiği için o ikinci kat semada diri hâldedir.” diye tanıtmalıdır.Aynı şekilde; eserin 304’üncü sayfasındaki, “
Hızır’ın hala hayatta olduğu…” ifadesi
“Hızır aleyhisselâmın hâlâ hayâtta olduğu…”, eserin 364’üncü sayfasındaki
“…alakalı Kuran şöyle demektedir:” ifadesi
“…alâkalı Kur’ân-ı Kerim şöyle buyurmaktadır”veyine eserin 441’inci sayfasındaki
“Yüce Allah birçok Kur’an-ı Kerim ayetlerinde…”şeklinde yapılan izah da “
Yüce Allah, Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyet-i kerîmesinde…” şeklinde düzeltilmelidir.
ç)- Noksan Yazılan Cümleler: Eserin 293’üncü sayfasında “
Müs-le yapılarak uzuvları kesilmiş…”, 314’te
“…huzursuzluktan eve, kaç kez girip çıkardı”, 350’de“
Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o…”, 358’de
“Aralarında bir engel vardır,”, 359’da
“…çok sonraları keşfedilerek…”, 375’te “
Hz. İsa’ya ilahık atfetmesi ve onun Allah’ın oğlu olduğunu söylemesi…”, 401’de
“…haklarında Kur’an’ın inmesi gibi…”, 465’te “
Cinleri ve insanları ancak ibadet etsinler diye yarattım”, 493’te “
Bunun üzerine Ömer ‘Yanımdan ayrılın’ dedi” ve “
Bunun üzerine Ömer, Allah’a hamd etti ve oradan ayrıldı.”, 529’da
“…düşünen kimseler için deliller vardır” ve 549’daki “
Rabbimiz her gece gecenin son üçte biri girince dünya semasına iner ve:” ifâdeleri de 293’te cümle tamamlanarak, 314’te
“…huzursuzluktan eve, bir kaç defa girip çıkardı”, 350’de “
Derken, biz ona Rûh’ul Kuds/Cebrâl’i gönderdik de o…”,358’de
“Aralarında bir engel/berzâh/perde vardır,”, 359’da
“…çok sonraları Fransız Kaptan Custo tarafından keşfedilerek…”, 375’te “
Hz. İsa’ya ilâhlık atfetmesi ve onun (hâşâ) Allah’ın oğlu olduğunu söylemesi…”, 401’de
“…haklarında Kur’ân-ı Kerîm’inin Ahzâb Sûresindeki bâzı âyetlerin inmesi gibi…”, 465’te “
Cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım”, 493’te “
Bunun üzerine Hz. Ömer (r. anh) ‘Yanımdan ayrılın’ dedi” ve “
Bunun üzerine Hz. Ömer (r. anh), Allah’a hamd etti ve oradan ayrıldı.”, 529’da
“…düşünen kimseler için deliller/ibretler vardır” ve 549’daki “
Rabbimiz her gece gecenin son üçte biri girince dünyâ semasına tecelli eder/nazar eyler ve:” şeklinde düzeltilmelidir.
2)- Eserin Fıkhî Açıdan Değerlendirilmesi: a)- Hz. İbrahim aleyhisselâmın Babaları Hakkındaki Yanlış Tespitler: Eserin14, 43,309 ve324’üncü sayfalarında; “
Bir vakit İbrahim babasına…”, “Nitekim İbrahim (as) da babasına…”, “Hz. İbrahim’in babasına söylediği şu söz: Babacığım!..” ve “
Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! (...) Bedbaht baba, Hz. İbrahim’in nasihatını reddederek onu taşlamakla tehdit etmesine ve kendisiyle…” şeklindeki ifâde ve tespitlerde çok büyük bir noksanlık ve hatâ vardır.
* “Sen, yani Senin nûrun, hep secde edenlerden dolaştırılıp, sana ulaşmıştır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Şuârâ Sûresi, âyet 219) *
“Allahü teâlâ insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücuda getirdi. Sonra bu kısımlarından en iyisini (Arabistan’da) seçti. Beni bunlardan vücuda getirdi. Sonra evlerden, ailelerden en iyisini seçip beni bunlardan meydana getirdi. O hâlde benim rûhum ve cesedim mahlûkların (yaratılmışların) en iyisidir. Benim silsilem (Şecere-i Pâk-i Muhammedî
) , ecdâdım (dedelerim) en iyi insanlardır” (Müslim),
“Her asırdaki insanların en iyilerinden dünyaya getirildim” (Buharî), “
Dedelerimin hiçbiri zina etmedi. En iyi babalardan, temiz analardan geldim. Dedelerimden birinin iki oğlu olsaydı, ben bunların, en iyisinde bulunurdum.” (Mevahib),
“Hazret-i Âdem’den babama kadar hep nikâhlı ana babadan geldim. Ben ecdat olarak sizin en hayırlınızım.”, “Soy bakımından da insanların en şereflisiyim. Öğünmek için söylemiyorum” (Deylemî), “
Ben, ceddim İbrahim’in duâsı, İsâ’nın müjdesi, annemin rüyâsıyım.” (Hanbel), “Ben, Nizar oğlu, Mudar oğlu, İlyas oğlu, Mudrike oğlu, Huzeyme oğlu, Kinane oğlu, Nadr oğlu, Malik oğlu, Fahir oğlu, Galib oğlu, Luey oğlu, Kaab oğlu, Mürve oğlu, Kusey oğlu, Abdi Menaf oğlu, Haşim oğlu, Abdülmuttalib oğlu, Abdullah oğlu Muhammed (s.a.v.)im. İnsanlar ikiye ayrılırsa Allah beni onların en hayırlısından kılmıştır. Bana cahiliyet devrinin kötülüğü isabet etmedi. Ve ben Âdem (a.s.)’dan beri nikâhla oldum. Ve Ben sizin ecdad ve nefis (soy, sop) olarak en hayırlınızım” (
Rumuz El-Hadis/Millî Gazete; 29.06.2018, s. 17)
(Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”) * “Âzer, İbrahim aleyhisselâmın amcası ve üvey babası’dır. Öz babası değildir. İbrahim aleyhisselâmın kendi babası Târûh idi. Nemrûd taraftarı idi. Târuh ölünce; Âzer, İbrahim aleyhisselâmın annesini aldı. Böylece üvey babası oldu. (
Senâullah Dehlevî“r. aleyh”) (“Altıparmak-Peygamberler Tarihi”; Hakîkat Kitabevi Yy. İst. 1982, s. 159) * “Târûh ile Âzer, iki kardeş idi. Araplar, amcaya da baba derlerdi
.” (S. Abdülhakîm Arvâsî“r. aleyh”-
Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye, s. 938 ve
Türkiye Gazetesi Dinî Terimler Sözlüğü, c. 1, S. 36)*
“Hakteâlâ çün yarattı Âdem’i/Kıldı Âdemle müzeyyen âlemi/ Mustafa nûrunu alnında kodu; Bil Habib’in nûrudur bu nûr dedi/Kıldı ol nûr anın alnında karar/Kaldı anın ile nice ruzigâr. Sonra Havva alnına nakletti bil/Durdu anda dahi nice âyü yıl/Şît doğdu ana nakletti nûr/Anın alnında tecelli kıldı nûr.Erdi İbrahim’ü İsmail’e hem/Söz uzanır ger kalanın der isem/İşbu resmile müselsel muttasıl/Tâ olunca Mustafa’ya müntakil” (Süleyman Çelebi “r. aleyh”-
Mevlîd-i Nebevî)aygıdeğer Okuyucularımız!.. Önceki yıllarda “köşe” yazdığımız “
Demokrasinin Müdafii Gazetesi-19/20.07.2010” ve “
Samsun Manşet Gazetesi-02.07.2013” ile “
Denge Gazetesi’nin08.10.2014, 31.08.2015 ve 01.09.2015”günlü nüshaları olmak üzere günlük gazetelerimiz; “
Yaş 65 Yolun Yarısı Eder/1; Samsun-Ocak 2012, s. 183-184”, “
Yaş 65 Yolun Yarısı Eder/1-2; Samsun-Mayıs 2012, s. 183-184” ve “
Hem Okudum Hem de Yazdım/1; Samsun-Ekim 2012, s. 117-120” adını taşıyan eserlerimizde defaatle yazmış olmamıza ve ardından da
www.akasyamhaber.com adlı İnternet/Genelağ Sitesinin24 Şubat 2018 günlü yayınında tekrarlamamıza, 20 kadar kaynak eserde bu işin doğrusu bildirilmiş bulunmasına rağmen hâlen daha da bâzı
“İlâhiyatçı ve Din Görevlileri” ile
“Akademisyenler”den bu “abuk sabuk ifâdeler”i duyunca tekrar yazmadan edemedik. Anlaşılan o dur ki, maalesef bu hususlarda daha çok yazacağız gibi görünüyor.Bakınız, bir zamanların anlı-şanlı, medyatik “
Prof. Dr.”u, ölmeden önce “Ben Ateistim” diyen
Yaşar Nuri Öztürk’ünün “
Hürriyet Gazetesi Yayınları” arasında çıkan “
101 Soruda İslam Ahlakı” isimli, (sözümona) “Ramazan Armağanı” kitapçığının 42. sayfasında,
“İbrahim bir peygamber olmasına rağmen, babası putperesttir” sözüyle ‘Peygamberler Şeceresi”ne “iftiralar savurmaktan çekinmemiş ve
“Peygamberimiz Efendimiz” (sallallahü aleyhi ve sellem)i de yalanlamıştır.
b)- Peygamber Efendimize Karşı Yasaklanan Bir Hitap ile Hitap Edilmesi: Eserin 173, 175, 246, 247, 264, 275, 402 ve 440’ınca sayfalarda; işin doğrusu kitâbın 391 ve 391’nci sayfalarında,
Kur’ân-ı Kerîm’in Nûr Sûresi 63 ve
Hucurât Sûresi 1-5’nci âyet-i kerîmelerine dayanılarak, yasaklandığının bildirilmesine ve yine
Kur’ân-ı Kerîm’in sâdece Al-i İmrân 144, Ahzâb 40, Fetih, 29 ve Muhammed Sûresi’nin de 22’ci âyetinde “
Muhammed” adı geçmesine, mevzu ile ilgili olarak “
N. Fâzıl”ın
“O ve Ben”, “
Prof. Dr. Ekrem B. Ekinci”nin “
Seyyid Abdülhakîm Arvasî”, “
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı”nın “
Hz. Muhammed’in Hayatı” ile rahmetli “
Hüseyin H. Işık” Efendinin“
Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye” gibi kıymetli eserlerinde de pekçok açıklama bulunmasına rağmen “
Ey Muhammed!” diye hitap edilmesi “
harâm”dır, günâhtır.
c)- Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in (Mezhebsiz ve Dinde Reformcu ağzıyla) “İslâm Peygamberi” Diye Nitelendirilmesi: Eserin 362’nci sayfasında (yukarıda adı geçen (Geberik/Ateist) Profesör ile onun üstâdı konumundaki (rahmetli
N. Fâzıl’ın hitâbıyla “
Baidullah” dediği) M. Hamidullah ağzıyla “
İslâm Peygamberi” diye “noksan bir sıfatla” nitelendirilmesi.
O; bilindiği üzere bütün “cinnilerle” birlikte “ins/insanların”, canlı-cansız bütün mahlûkatın “Ahir Zaman Peygamberi”dir. Nitekim doğru ifâde, aynı kitâbın bir sonraki sayfasında ,
“Altı şeyle diğer peygamberlere faziletli kılındım. (…) Bütün insanlara gönderildim ve peygamberlik benimle son buldu.” “(…) bütün bunlar, Peygamber Efendimizin (sav) bütün insanlığa gönderilmesi gerçeğine ters düşmemektedir. “Diyoruz ve bu his ve düşünceler ile kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı bir kere daha baş başa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
* - * - * - * - * - Âzer Peygamber emmisi/Sonra üvey babasıdır.Resûl demiş en iyisi: Târûh nûr’un halkasıdır… Doğru tefsir, doğru kitap/Yerinde olmalı hitap;Yoksa îmân düşer bîtap/Hadis işin esasıdır… Soy babası, nikâh baba/Bir de okutan, Elif-Ba;Asıl budur, üçlü halka/Üveylik baş belâsıdır… KAYIKÇI doğru îtikât/Doğru îman-hakîkatKesilmeli pür dikkat/İhlâs, ilmin cilâsıdır…