DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “UYDUM MİKROFONA” DEMİŞSEN EĞER!.. * “Sana vahyolunan Kur’ân-ı Kerîmi oku!. Salâtı (namâzı) şartlarını yerine getirerek kıl. Çünkü salât, insanı dînin ve aklın kötü gördüğü şeylerden men eder, alıkor.” (Kur’ân-ı Kerîm; Ankebût Sûresi, âyet 45)*
“Bâzı şeyleri sever, fâideli dersiniz. Hâlbuki o şeyler, size zararlıdır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 256’dan)
* “Salât (namâz) dînin direğidir.”, “Dinde yeni ortaya çıkan şeylerden kaçınınız. Çünkü bu yeni şeylerin hepsi bid’attir. Bid’atlerin hepsi dalâletdir; yoldan çıkmaktır.”
, “Bir millet, dîninde bir bid’at yaparsa, Allahü teâlâ, buna benzeyen bir sünneti yok eder. Kıyâmete kadar bir daha geri getirmez.”, “Allahü teâlâ; bid’at sâhibinin orucunu, haccını, ömresini, cihâdını, günâhtan vazgeçmesini, adâletini kabul etmez. Hamurdan kılın çekilmesi gibi, İslâm’dan çıkar.
”, “Bid’at sâhibi, bid’atinden vazgeçinceye kadar, Allahü teâlâ tövbesini kabul etmez.”, “Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun”, “İbâdetleri benden ve ashâbımdan gördüğünüz gibi yapınız! İbâdetlerde değişiklik yapanlara (bid’at ehli) denir. Bid’at sâhipleri, muhakkak Cehenneme gidecektir. Bunların hiçbir ibâdetleri kabul olmaz.”
“Kıyâmet yaklaşınca, Kur’ân-ı Kerîm mizmârdan okunur”, “Bir zamân gelir ki, Kur’ân-ı Kerîm mizmârlardan okunur. Allah için değil, keyf için okunur”,
“Kur’ân-ı Kerîm okuyan çok kimseler vardır ki, Kur’ân-ı Kerîm onlara lânet eder”, “İmâm, kalkan gibidir. Namâzı tam kıldırırsa; hem onun, hem sizin lehinize olur. Noksan kıldırırsa, sizin namâzınız yine tamdır. Noksanlık ondan sorulur.
”, “Sizden sonra, bir zamân gelecekdir. O zamânda bulunan Müslümanların en sefîlleri, en aşağıları (tegânni ederek ve sünnete uymayarak okuyan ve ibâdetlere bid’atler karıştıran
) müezzinlerdir.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)* “…hoparlörden çıkan, imâmın ve müezzinin sesi değildir. Bunların sesi elektrik ve miknatıs hâline dönüyor. Bu elektrik ve miknatısın hâsıl ettiği ses duyuluyor. Aynı zamâzı kılan kimsenin sesine uymak şarttır. Aynı namâzı kılmayan başka bir kimseden ve bir âletten çıkan sese uyanların namâzları sahîh olmaz. …radyo ile, hoparlör ile Kur’ân-ı Kerîm ve ezân okumanın ve dinlemenin ve bunlarla namâz kılmanın yanlış olduğunu göstermektedir. Hoparlör ve radyo ile ezân ve Kur’ân-ı Kerîm okumanın câiz olmadığı, Elmalılı M. Hamdi Efendi tefsîrinin 3’ncü cildi 2361’inci sahîfesinde uzun yazılıdır. Hele başka binâda olan imâma hoparlörle uyarak kılınan namâz sahîh olmadığı gibi, çirkin bid’at olur. Büyük günâh olur. İmâmın hareketlerine uymak lâzımdır. Sesine uymak şart değildir. İmâmı göremiyen, imâmı görenlerin hareketlerine uyarsa, imâmın hareketlerine uymuş olur. İmâmın tekbîrleri ve imâmı görenlerin hareketleri, imâmın hareketlerini gösterdikleri için, bunlara uymak câiz olmaktadır. İmâmın sesini duymayanların da, imâmı görenlerin hareketlerine ve müezzinlerin seslerine uymaları lâzımdır. Bu kolaylıklar varken, câmilere televizyon ve hoparlör koymak, İslâmiyetin bildirdiğini beğenmeyip, kendi aklına göre ibâdet yapmak olur. Minârelere hoparlör koymak da böyledir.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye) * “İcâzetli Ulema ve Fukaha Şûrası Kurulmalıdır: …Kemalist vesayet rejimi, ilahiyat fakültelerindeki elemanlarına ve işbirlikçilerine şu misyonu vermişti: 1) İslam dininde reform yapılacak, 2) Dinde köklü değişim yapılacak, 3) Dinde yenilik yapılacak. …10) Peygamberin hadîsleri AB standartlarına, Kemalist ideolojiyeğ ve Feminizme göre ayıklanacak. 11) Türkiye’deki Sünnî halk mümkün olduğu kadar fazla hizip ve fırkaya ayrılacak. 12) Farmason Afganî, büyük bir din imâmı (önderi) olarak gösterilecek. 13) Yeni naylon ‘müctehidler’ çıkartılacak. 14) İslâm’ın tek hak din olduğu inancı kırılacak, üç hak İbrahimî din vardır akımı çıkartılacak. Bu plânlar maalesef hayâta geçirilmiş bulunmaktadır. (…) Dinde bid’atler çıkartılmıştır. Sünneti yıkmak için yoğun faaliyet yapılmıştır…” (Mehmed Şevket Eygi “r. aleyh”-Millî Gazete; 25.07.2011, s. 3)* “Bid’at: Sonradan ortaya çıkan şey, Peygamberimizin ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkarılan, uydurulan söz, yazı, usûl ve işler.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 1, s. 55)* “Müddessir: Örtüsüne bürünen, sarılan demektir.
Kur’ân-ı Kerîm’in 74’üncü sûresinin adıdır.
(A.g.e.: C. 2, s. 57’den) aygıdeğer Okuyucularımız!..Yukarıda “
serlevha” hâlinde aktardığımız âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve seçilmişlerden bâzılarının vecîz söz ve tespitlerinden sonra sözü daha fazla uzatmayı lüzumsuz görüyor ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakmayı diliyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = ( 1 ) = = = “Uydum mikrofona” demişsen eğer; “Cumâ” da, “namâz” da; burada kalır!..“5-10 yıl” geçince, “hurda”dır değer; Onu da sonunda, “hurdacı” alır!.. “Uydum mikrofona” diyene yazık; “Âh’ret”te eller boş, bulunmaz azık; “Bid’âtçı İmâm”dan, yenmiştir kazık; “Recâ”lar biter de, “ümit” mi kalır?.. “Uydum mikrofona” diyenler bilsin; “Kazâ”ya koymasın, hemencek kılsın; “Af dilesin Rabb’den”, gözyaşın silsin; Yoksa “Mahşer Günü”, çokça bunalır… “İmâmı görürsen”, O’na uyarsın; “Sesini duyarsan”, “cemâat” varsın; “Göreni görürsen”, Sen kurtaransın; “Mikrofona uyan”, havasın alır!.. KAYIKÇ’Ali der ki, “Şu şarım asır……Bid’atler çoğaldı, düşmüşüz esir……‘Zamâne’ deyip de, olma müddessir……‘Mikrofona Uyan’, ‘hevâ’sın alır!..” = = = ( 2 ) = = = “
Taun”, “Korona”dan kaçarcasına;Kaçmalı “
bid’at”tan, uzaklaşmalı!..
“Paramotor” ile uçarcasına;
“Asr-ı Saâdret”e, bi yaklaşmalı!..
“4 Halife Devri”, “Osmanlı Çağı”;“Ehl-i Sünnet” sarmış, köşe-bucağı;
“Mikrofon-Hoparlör”, “îmân kaçağı”;“İhlâs” ile
“amel”, kucaklaşmalı!.. “
Eski” der beğenmez, “
Yenilik” ister;
“Dinde Reform” diye, bir “kaynak” göster;Hadîs’te: “
Dalâlet”, fetvâlar:
Höst!” der;“
Diyanet” sus-pus’tu, buna şaşmalı!..
KAYIKÇ’Ali der ki, “
Duyun Gardaşlar!..…‘FETÖ Devri’ bakın, bu işle başlar……‘Dîne Darbe’ bunlar, bu tür uğraşlar…… ‘Erbaş Hoca Devri’, bunu aşmalı!.. = = = ( 3 ) = = = Ey “Hoca” ve “Müezzin”, bu “Hadîs”ten “kork”man mı?“Deden” nasıl kıldırdı? “Târihe” bir bakman mı?Ey “Müezzin” kardeşim, “minâre”ye çıkman mı?..Bir de “maaş” alırsın; “helâl” midir, “hoş” mudur?“Tam İlmihâl” bi oku, kalb-kafalar “boş” mudur?.. Ey “Hoca” ve “Müezzin”, “vebâl”iniz ağırdır; “Gözleriniz” kör olmuş, “kulaklar” da sağırdır;Bunca “duâ” yaparsın, yoksa ki “kahır” mıdır?Bir de “maaş” alırsın; “helâl” midir, “hoş” mudur?“Tam İlmihâl” bi oku, kalb-kafalar “boş” mudur?.. “90 bin câmi”miz var, “200 bin görevli”;“Osmanlı”nın yolunda, sanırsın bir “grevli”;“3-5 saf” ancak olmuş, mikrofonlar “alevli!..”Bir de “maaş” alırsın; “helâl” midir, “hoş” mudur?“Tam İlmihâl” bi oku, kalb-kafalar “boş” mudur?.. Ey “Müezzin Kardaşım”, “…81”de “Tebliğ” var; Araştır bak incele, emir versin “Hocalar”;Kaçar “şeytân” uzağa, “kör nefisler” bocalar!..Bir de “maaş” alırsın; “helâl” midir, “hoş” mudur?“Tam İlmihâl” bi oku, kalb-kafalar “boş” mudur?.. Ey “Hoca” ve “Müezzin”, ne “müjdeler” var Size; Bu hususta “Müminler”, “gıpta”dır ikinize; Sizler de “kulak verin”, bu “dediklerimize!..”“Maaş” ve “ikramiye”; “helâl” olur, “hoş” olur; “Sizler ile birlikte, “cemâat” da kurtulur!.. KAYIKÇ’Ali yaz-duyur, sanma “Kirâmen” uyur; “Ehl-i Sünnet” ne diyor? Kalbine söyle “Buyur!”;“Tevbe-i Nasûh” eyle, bid’atlere duvar kur!..“Maaş” ve “ikramiye”; “helâl” olur, “hoş” olur; “Sizler ile birlikte, “cemâat” da kurtulur!..