DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI
ÜSTÜSTE “2 KUPA”, ŞAŞTI KALDI “AVRUPA!..” (“Hiç gol yemeden 3 maçta 25 gol atan”, sonrasında da “rakiplerine kök söktüren Millî Takım”a, milyonlarca alkış): aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere;
“Ampute Fotbol Millî Takımı”mız, Avrupa Şampiyonası elemelerinde Gürcistan’ı 10-0, İtalya’yı 11-0’la geçtikten sonra İzlanda’yı da 4-0’la devirmiş; hiç gol yemeden “
3 maçta 25 gol” atarak “
yarı final”e gelmiş ve ardından, Rusya’ya karşı kazandığı 5-2’lik maçın akabinde de finalde “
İspanya”yı 19 Eylül günü oynanan maçta
“6-0”la yenerek üst üste ikinci defa “
Avrupa Şampiyonu” olmuştur.Bu başarılı sonuçlar karşısında biz de bu fedakâr sporcularımızı can-ı gönülden kutlarken, önceki ilk kupa başarılarının ardından kaleme aldığımız aşağıdaki bir yazımız ile
Sizleri başbaşa bırakmak istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…= = = (***) = = =
(Bir “Destan”ın “Destanı”) “YÜREKLERİ AY-YILDIZ”, “AVRUPA ŞAMPİYONU!..”* “Sadece AMPUTE Milli Takımı değil, diğer engelli sporlarının her branşında bu tür başarıları gösterdik. Örneğin, GOLBOY Bay-Bayan Milli takımlarımızın olimpiyatlarda Avrupa Şampiyonalarında almış oldukları başarılar, Tekerlekli Sandalye Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu ve yine İşitme Engellilerin Samsun Olimpiyatlarında göstermiş oldukları başarı ve daha niceleri.” (Engel Başarıyı Engellemez-Engelli Gazeteci-Yazar İsrafil Bayrakçı; Millî Gazete-18.10.2017, s. 9)
aygıdeğer Okuyucularımız!..Müsaadenizle bugün bu köşede; her zaman yaptığımızın aksine
“Spordan”, dünün dünya şampiyonu “
Rusya”yı, bugünün Avrupa şampiyonu olmak isteyen “
İngiltere”yi geride bırakıp “
Ay-Yıldızlı Bayrakların gölgesinde, sâdece stadyumu dolduran 40 bin kişilik seyirciye değil, 80 milyonluk Türkiye, hatta 250-300 milyonluk Türk Dünyasına sevinç yaşatan gençlerden” bahsetmek istiyoruz…Kollarında, bacaklarında noksanlıklar bulunduğu için bâzıları tarafından “
Engelli” diye nitelenen; milletlerarası spor çevrelerince ise “
Ampute Millî Takımı Oyuncusu” diye adlandırılan, aslında, gönüllerindeki
“Ay-Yıldız Sevgisi” bakımından çoklarından daha fazlası bile bulunan bu gençler; dünün 2008 Avrupa Şampiyonası 2’ncisi; 2007, 2010, 2012 ve 2014’ün ise Dünya Kupası 3’üncüsünden başkası değildiler…- “
Şırnak”ta vatanî görevini yaparken hain bir pusuda ayağını kaybeden, “
Takım Kaptanı Osman Çakmak” ile aynı yerde geçirdiği kaza sonucu sakat kalan “
Kemal Güleç”;- Trafik kazasında ayağını kaybeden Şahinbey sporcusu “
Alican Kuruyamaç”;- Yine Şahinbey’de oynayan, tarlada çiftçilik yaparken ayağını saman makinesine kaptıran, fakat yılmayıp azmi sayesinde kulübünün ve Millî Takım’ın seçkin oyuncuları arasında yer alan “
Mehmet Yunsur”;- 5 yaşında iken elektrik çarpması sonucu sol kolunu kaybeden Şahinbeyli “
Fatih Karakuş”;- Çeşitli yerlerinden sakatlıkları bulunan, Şahinbey’in diğer oyuncuları “
Fatih Şentürk”, “Rahmi Özcan” ve “
Feyyaz Gözüaçık”;- Doğuştan birer bacağı kısa olan “
Muhammet Yeğen” ile “
Ömer Güleryüz”;- 5 yaşında iken futbol oynarken araba çarpması sonucu bir ayağını kaybeden “
Barış Telli”;- Doğuştan sol ayağı olmayan Pendik Belediye oyuncusu “
Serkan Dereli” ve de;- Doğuştan sol kolu kısa olan “
Selim Karadağ” isimli bu gençlerin az buçuk bâzı sakatlıkları var ammâ, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, çoklarında olmayan “
aslan gibi yürekleri” de mevcut. Ve bu yürekleri sayesinde 10 Ekim 2017 tarihinde Beşiktaş Vodafone Park Stadyumu’nda oynanan Türkiye-İngiltere karşılaşmasında onları 2-1’lik bir skorla geçen “
Türk Millî Takımı” idiler ve de “
Güneş Batmaz İmparatorluğu’nun Son Temsilcileri”ni bi güzel dize getirdiler…Onun içindir ki başta yetkili ilgililer;
“Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan”, “Başbakan Binali Yıldırım”, “
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören” ile “
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Temsilcileri” olmak üzere bâzı belediyeler ve işadamları tarafından âdeta tebrik ve hediye/ödül yağmuruna tutuldular…Diyoruz ve bu her biri alınlarından öpülesi sporcularımızı can-ı gönülden kutluyor, kutluyoruz…Onların sahada yazdıkları “
Destanın Destanını” da biz, öncelikle kendilerine ve sonra da yüce
Milletimize ithâf eyliyoruz…Kalbî sevgi ve saygılarımız, sonsuz başarı dileklerimizle…
= = = * = = = Kiminin “kolları” var, lâkin “bir bacağı” yok; Kiminde “bacaklar” var, fakat “tutacağı” yok; Kiminin “sol kolu” var, kiminin hiç “sağı” yok!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” Kimi “doğuştan” böyle, kiminin var “noksan”ı; “1-1” götürdü maçı, “+ (artı) 1”le “90”ı; “40 bin” değil seveni, yok “80”den noksanı!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Fatih Şentürk”, “…Karakuş”; “kol-ayak”tan yoksunlar;“Alican” var, “Muhammet”; “seçilmiş isim” bunlar; “Ömer Güleryüz”ümüz, “Çiftçi Mehmet Yunsur”lar!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Feyyaz Gözüaçık” var, “Şahinbey” oyuncusu;“Rahmi Özcan” birlikte, “bek”lerin sonuncusu; “Serkan” “Pendik”ten gelmiş, olmadı hiç korkusu!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Barış Telli” İzmir’den, “BŞB’nin Yıldızı”; “Dünya 3.lüğü”, kesmedi bizde “hızı”;“5 yaşında” kaybetti, ayak yerinde “sızı!..”“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Selim Karadağ” örnek, “Osmanlı” gelmiş aşka;“Vodafone” yıkıldı, coştu Beşiktaş-Maçka; “Ödül-Prim” üst-üste, “destek” hepsinden başka!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Şırnak Gazileri” var, “Kemal Güleç” ve “…Çakmak”;“Çakmak Takım Kaptanı”, hedef “3 puan” kapmak;“Engelli Sporu”nda, ülkeyi “Lider” yapmak!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” “Rus”, “İngiliz”, “İspanyol”; hepsi de geri kaldı;“50 dakikalık maç” üçü de hava aldı;“Ağaoğlu Desteği”, çok güzel bir masaldı!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..” KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, bu coşku tekrar olsun;“Ampute”ymiş, “Engel”miş; bu “sıfatlar” son bulsun; “Vatan-Bayrak” diyenler, “el üstünde” tutulsun!..“Yürekleri Ay-Yıldız”, “Avrupa Şampiyonu”;“Mesele TC ise, kol-bacak olmaz konu!..”(*)------------------------------------------------ (*): Denge Gazetesi-20.10.2017, s. 22 “BİLGE BAŞKAN” HOŞGELDİNİZ “SAMSUN’A!..” aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere, “
Saadet Partisi 7. Olagan Genel Kurul”u vesilesiyle şehrimize misafireten gelen ve 3 ay önce görevlendirildiği “
S.P. Samsun İl Başkanlığı” vazifesini
“asaleten” yürütmek için delegelerden oy alması gereken “
Salih Şen”in desteklendiği “
Kongre”de “
Genel Başkan Temel Karamollaoğlu”; partili sevenlerinin yanında, diğer partili dâvetlilerinin de gönüllerini ziyadesiyle kazanan ve âdeta herkesi kucaklayan bir konuşma yaptı.
“Bilge Başkan” yakıştırmasını ziyâdesiyle hak eden “
Sn. Temel Karamollaoğlu”na, “
Samsunlu Gazeteci-Yazar ve Halk Şâiri” olarak biz de “
Hoşgeldiniz” diyor ve bu vesile ile de kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakırken, partisinin
Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı yanında
Milletvekili Adayı da olmuş; 1963 Samsun doğumlu, 19 Mayıs Üniversitesi İnşaat Mühendisliği, Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi ve Bakü Teknik Üniversitesi İnşaat Ekonomisi ve Alt Yapı Mühendisliği mezunluğuna ilâveten mimarlık-mühendislik, müteahhitlik ve yapı malzemeleri üzerinde ihtisas sahibi, üç çocuk babası
Sn. Şen’i de can-ı gönülden kutluyor ve başarılarının artarak devamını diliyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…= = = (***) = = =
“Bilge Başkan”, hoşgeldiniz “Samsun’a”;“Tütün” dedin, “fındık” dedin ve “pancar”;“Sosyal barış” ve “kardeşlik” uğruna;“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Yalanın” yok, “iftirân” yok, yok şuna!.. “Teknoloji” ve “ticaret”, “kalkınma”;“Havuz” yap ki, sonra asla “yakınma”;“Dosta güven”, “Saadet’ten sakınma!..”“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Faiz” batsın, “tahvil yola bakınma!..” “Kredi”nin özü “faiz-para”da; “Yatırımlar”, kaynar gider arada; “Dost-düşmanın”, gözü vardır “yara”da!..“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Seferberlik”, hem “denizde-kara”da!.. “Selâmet”le, “nîmetlere kavuştuk”;“İşçi-memur”, “refah” ile buluştuk; “Para” cepte, “çarşı-pazar” doluştuk!..“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Refah” ile, kaç yıl “mutlu olmuştuk!..” “Bilge Başkan”, hoşgeldiniz “Kongre”ye; “Ümit” verdin, “mahalleye” ve “köye”;“Ey vatandaş, sahip çık Sen her reye!..”“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Seçim” yakın, bir-ikidir “seneye!..” “Erbakan’ın Yolu” rahmet yoludur; “Hakk Rızâsı” bu yolda bak doludur; “Ehl-i Sünnet: Kardeşlikte uludur!..“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Terör” var ya, “ABD’nin molu”dur!.. “Bilge Başkan”, “Salih” ile “Şen”le git; Yolun açık, “milyon-milyon gön”le git; “İlm-i beyân”, “ilm-i bedî”, “fen”le git!..“Tarım” dedin ve “sanayi”; imkân var”;“Yaptık yine, yapacağız anla” git!.. KAYIKÇ’Ali, “Bilge Başkan” coşturdu; Kongre-kongre, ilden-ile koşturdu; “Fitne-fesât”, sanmayın ki boş durdu!..“Tütün” gitti, “pancar” gitti, “fındık” var; “Teknik Tarım”, “A. Sanayi”; çoklu kâr!.. ================================================================================ S
aygıdeğer Okuyucularımız!..“Türkiye Gazetesi Haber Müdürü Sn. Fatih Selek” Bey Kardeşimiz, 20 Eylül günlü
“Medya Market” başlıklı köşesinde yer alan
“Keşke” başlıklı yazısında, aynen şunları söylemekte idi:
“Mine Kırıkkanat diye kininden şaftı kaymış bir kadın var. Geçen ‘Cenazemde ne imam, ne hafız, ne musalla taşı, ne yeşil yemeni ve ne de tek kelime Arapça istemiyorum, kesin vasiyetimdir. Şarkılarla türkülerle uğurlanacağım. Keşke krematoryum olsa da yakılsa cesedim’ diye Tweet attı. Ömrünü, kalemini, enerjisini dine karşı mücadeleye adamış birini dinî ritüelle gömmek; ona da, din adamlarına da, millete de haksızlık olmaz mı?” = = = (***) = = =
aygıdeğer Okuyucularımız!..Bu satırları okuyunca birden aklımıza, başta “
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş” hocamız aleyhine olmak üzere, dîne-diyânete veryansın eyleyen, “
Ateist-Deist-Komünist-Siyonist…” gibi
“ist”liklerini saklayıp “suret-i haktan” görünen bâzı “
mikrofonsever, köşesever ve
iblissever” zevâtın atıp-tutmaları geliverdi. Sonra da aşağıda bulacağınız satırlarımızı karaladık. Diyoruz ve dahi bu şiirimiz ile
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“Dinli-dinsiz” hah işte, böyle “samimi” olun; “Ne imâm, ne papazı”; “istemiyorum” deyin!..“Ey hâfız ve musallâ”, sizler dahi defolun; “Ne yeşil yemeni”yi, “Arapça” istemeyin; Bir gram “akıl” varsa, “kuş kafa”da bir beyin!.. “Şarkı-türkü çalınsın”, “böyle gönderin” deyin; “Nesin” gibi “Ateist”, isterseniz sevmeyin; “Kamalist” olmamışım, beni boşa övmeyin!..“Dinli-dinsiz” hah işte, böyle “samimi” olun; “Krematoryum” ara, “Hind”e doğru defolun!.. “Dinde zorlama yoktur”, bu “İslâm’ın şiârı”;“Kalbin-aklın yatmazsa”, boştur “dilin ikrârı”;“Belediye”nin olur, “bir mezar yeri kârı!..”“Dinli-dinsiz” hah işte, böyle “samimi” olun; “Krematoryum” ara, “Hind”e doğru defolun!.. “Ateistler-Deistler”, “Küfür Yüklü Seyisler”;“Kerhâneci Zevatlar”, “Çifte Boynuz Deyyüsler”;“Nâzım” gibi “Ortakçı”, bilcümle “Komünistler!..”“Dinli-dinsiz” hah işte, böyle “samimi” olun; “Krematoryum” ara, “Hind”e doğru defolun!.. “CeHaPe”-“HaDePe”de, orda-burda “saklanma”;“Tivit-mivit” atıp da, “medya”larda “aklanma”(!);Sen “Eşref-i mahlûk”sun, “İslâm’a gel de yanma!..”“Bâtıl dinli ve dinsiz”, “kalben samimi” olun; “Cehennem” boşta kalsın, Sizler “Cennet”e dolun!.. “Muhammedî Yol” var ya, “Ehl-i Sünnet’in Yolu”;“Dünyâ ve âhiret”in, “saâdeti”yle dolu;“Eshâb-ı Şimâl” olma, hatta “Ortanın Solu!..” “Bâtıl dinli ve dinsiz”, “kalben samimi” olun;