Nazlıaka, ‘YaşamHak’ıSamsun’da anlattı“Ülkemizi kadın erkekyeniden yükselteceğiz”CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, kadına yönelik
şiddetle mücadele etmek amacıyla hayata geçen “YaşamHak” projesini tanıtmak
için Samsun’da bir dizi program gerçekleştirdi. Nazlıaka, “Biz ülkemizi
kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik, demokratik, aydınlık bir
ülkeye dönüştüreceğiz” dedi.Türkiye’de şiddet gören kadınların yaşam hakkını savunmak amacıyla “Yalnız
Değilsin; Biz Varız!” sloganıyla 81 ilde “YaşamHak” projesini tanıtmak için
yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM
üyesi Aylin Nazlıaka, proje kapsamında bir dizi ziyaret için Samsun’a
geldi.DOLU DOLU PROGRAMNazlıaka ve beraberindeki heyet, proje tanıtım toplantısı öncesinde
Çarşamba’nın Eğercili Mahallesi’ni ziyaret ederek biyokütle santral alanını
inceledi ve yurttaşlarla bir araya geldi. Ardından Atakum Belediyesi iş
birliği ile Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür
Merkezi’nde “YaşamHak” projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, CHP
Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Füsun Sökmez
ile Nejla Kaçan, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP
İlkadım İlçe Başkanı Metin Telatar, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik,
CHP Atakum İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, İYİ Parti İlkadım
İlçe Başkanı Burcu Işıtan Satar, İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan
Çam, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Av. Gülay Deveci,
Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Samsun Tabip Odası Başkanı Funda
Furtun, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neşe Kangüleç, sivil
toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Toplantı
sonrasındaysa Atakum Kadın Kooperatifi üyeleri ile bir araya gelen
Nazlıaka, Av. Gülay Deveci’den kooperatif hakkında bilgi aldı. Ardından
Samsun Tabip Odası’nı ziyaret etti ve burada “YaşamHak” projesi kapsamında
ücretsiz destek sağlamak adına protokol imzaladı. Nazlıaka daha sonra CHP
Samsun İl Başkanlığı’na da ziyarette bulundu, akabininde ise Tütün
İskelesi’nden denize öldürülen kadınların anısına yazma bağlanmış çelenk
bıraktı. Son olarak Nazlıaka, Kanal ATA’da ekranlarında canlı yayınlanan
Gündem Özel programında CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Samsun
Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Füsun
Sökmez ve Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin de yer aldığı
programda “YaşamHak” projesi konuşuldu.YAŞAM HAKKI İÇİN MÜCADELEAtakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’ndeki
“YaşamHak” proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan CHP Samsun
Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, “Aslında bugün bu salonda kadına
şiddeti kadın cinayetlerini konuşuyor olmaktan son derece üzgün olduğumu
belirtmek isterim. Türk kadını tarih boyunca kocasıyla, oğluyla, babasıyla,
kardeşiyle yan yana ve omuz omuza bir yaşam mücadelesi verdi. 5 Aralık 1934
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Atatürk, Türk
kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı kazandırdı. Oysa bizler şimdi bu
salonlarda, sokaklarda yaşam hakkını aramak için mücadele veriyoruz.
Toplumların temel taşı insan ve ailemizdir. Herkes dil, din, ırk, cinsiyet
felsefi inanç, mezhep ayrımı yapılmadan kanunlar önünde eşittir. Bizler,
yarınlara güvenle bakabilmek ve huzur içinde yaşayabilmek, geleceğe umutla
bakan çocuklar yetiştirmek istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.
Güneşli, aydınlık ve güzel günlerin çok yakında olduğu inancı ile hepinizi
sevgiyle saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.“BİR ERKEK OLARAK UTANIYORUM”Yaşamın ekmekten, sudan daha önemli olduğunu söyleyen. CHP Samsun İl
Başkanı Fatih Türkel, “CHP Kadın Kolları Genel Başkanımız ‘Yaşam haktır’
diyerek yollara düştü. Eğer memleketin devamını idame ettirmek
istiyorsanız, yaşam lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilk
defa, bazı ülkeler diktatörlükle yönetilirken, Türk kadını ilk defa seçme
ve seçilme hakkına kavuştu. Aradan yıllar geçmiş, kadın mücadelesi yol kat
etmiş; 21. yüzyılda dünya 5.0 teknolojisi konuşurken o bizim örnek
olduğumuz karanlık dönemden çıkmış ülkeler kadın hakları ve demokrasi
konusunda bir sürü yol almışken CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ‘Yaşam
haktır’ diyor. Bundan utanıyoruz. Bu ülkeyi bu duruma getirenlerden
utanıyoruz. 2021 yılında kadınımızın üzerindeki baskı ve şiddet devam
ediyor. Bir erkek olarak utanıyorum, insan olarak utanıyorum. Kadınlar
eşlerinden şiddet görürken birileri hala üç maymunu oynuyor. Ama enseyi
karartmayacağız, cumhuriyetin evlatları var; sizler varsınız. Enseyi
karartmayacağız çünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve
cumhuriyetçiler, Atatürkçüler görev başında hep birlikte bu ülkeyi aydınlık
yarınlara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.“KADIN HER ALANDA ÖNE ÇIKMALI”Yaşam hakkının doğuştan kazanılmış en temel insan hakkı olduğunu söyleyen
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “21. yüzyılda yaşam hakkını
konuşuyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Yaşam hakkının kutsal olduğunu, kadının
onların esiri olmadığını zerre kadar inançları varsa bilmeleri gerekiyor.
Çünkü son 20 yıldır artan oranda kocası, ailesi, sevgilisi tarafından her
gün 2-3 kadın öldürülüyor. Diğer şiddet türlerini saymıyorum. Çocuğa şiddet
keza yine öyle. Biz batı demokrasisinden 100 yıl önce Türk Medeni
Kanunu’yla kadına eşitliği, bağımsızlığı sağlamıştık. Ne oldu bize?
Örgütlenemedik. Kadınlar örgütlenemedi. Erkek kadın dayanışması
sağlanamadı. Demokratik aileyi oluşturamadık. Türk Medeni Kanunu’nun
hakkını veremedik. 6248 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin
Önlenmesine Dair Kanun’ kadına şiddeti, çocuğa şiddeti engelleyen Türk Ceza
Kanunu’ndan daha aydın daha özellikleri olan bir kanun. İstanbul Sözleşmesi
yaptık. Kadına şiddeti düzenleyen ve yasal hükümleri uluslararası hukukla
güçlendirdik, çerçevelendirdik. İstanbul Sözleşmesi geri alınmasına rağmen
siz kadınların vicdanında, yüreğinde yaşıyor. Tüm bunlara rağmen kadına
şiddeti, kadına her türlü şiddeti sadece silahlı öldürmeye yönelik, güç
gösterisine dayalı değil diğer insan hakları unsurlarının zedelenmesine
ilişkin tüm şiddet unsurlarını engelliyoruz. Bunun bir tek yolu var o da
örgütlenmek ve demokrasiyi birlikte yaşam biçimi haline dönüştürebilmek.Bu toplum, doğada insan bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Biri olmadan
diğerini var sayamayız. Bunun hem kadının hem de erkeğin beyninde yer
etmesi gerekiyor. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan da kadının doğada
var olma olanağı yoktur ve dolayısıyla insanlığın da doğada gelişim olanağı
yoktur. Birlikte demokrasiyi oluşturmamız yaşam biçimi haline getirmemiz
bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Sadece siyasi partilerde değil
hayatın her alanında örgütlenmemiz gerekiyor. Muhtar, belediye,
milletvekili seçimlerinde kısaca siyasi hayatın her alanında kadınların öne
çıkması gerekiyor. Ve bizim de kadın lehine ayrımcılıkla desteklememiz
gerekiyor” dedi.KADINLARA EKONOMİK ALANDA DESTEKLERAtakum Belediyesi’nin kadın alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren
Başkan Deveci, şu şekilde sürdürdü: “Biz sizin kadın örgütlenmenizi
destekliyoruz ve bütün kadın örgütleri ile iş birliği yapmaya çalışıyoruz.
Belediyede cinsiyet eşitliği birimi oluşturduk. Hem belediye birimlerinde
hem de mahallelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık
yaratmaya çalışıyoruz. Kadının iş hayatında yer bulması için gayret
gösteriyoruz.Tüm yöneticilerinin kadın olduğu bir kadın kooperatifi
oluşturduk. Kadın emeğini pazara çıkaracak, ona değer katacak ve kendi
ailesi içinde dinamik olarak güçlendirecek olaylar arıyoruz. Meslek
edindirme kurslarımız var. Ayrıca bir sivil toplum örgütüyle iş birliği
yaptık. Özellikle kırsal alanlardaki kadınlarımıza bu bölgenin büyükbaş
hayvan türü olan 25 çift Jersey düvelerini temin ettik. Tümünü gelir düzeyi
düşük, eşi vefat etmiş, çocuğu şehit olmuş gibi öncelikleri olan kadınlara
veriyoruz. Kadınlarımız onların bakımını yapacak daha sonra doğum olunca
dişi düveyi ihtiyaçlı diğer komşusuna vererek zincirleme hayvancılık daha
doğrusu kadın üzerinden hayvancılık yapılacak. Bu uygulama ile kadının
ekonomik gücünün artırılmasına destek vermeyi amaçlıyoruz. Bu proje her gün
gelişiyor, yeni projeler ilave ediyoruz. Sizden tek istediğim şey hem kadın
kooperatifinde, hem kent konseyi kadın meclisinde, hem de siyasi alanlarda
üyesi olduğunuz partilerin kadın kollarında örgütlenmeniz. Kadın hakları
zemininde örgütlenin. Zaten o yol sizi aynı adrese götürür. Başlangıç
olduysa ufuktaki adres aynı olur. Kadın kollarının hem hukuki hem ahlaki
hem de kutsal bir yürüyüşü var. O da ‘Hak yürüyüşü yaşam hak yürüyüşü’.
Bundan daha haklı bundan daha insani bundan daha hukuki talep ne olabilir?
Yaşam haktır. Yolunuz açık olsun.”“CUMHURİYETE VEFA BORCUMUZ VAR”Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol ise, “Hepinizi Hacı Bektaş-ı
Veli’nin insan sevgisiyle, Mevlana’nın hoşgörüsüyle, Ulu Önderimizin
‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözleriyle selamlıyorum. Burada sizlere
belediye başkanı olarak sesleniyorsam bunu öncelikle Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum. Avrupa
ülkelerinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Mustafa
Kemal Atatürk kadın devrimcisidir bunu unutmayalım. Biz kadınlar
Cumhuriyet’in kazanımlarını asla kaybetmeyeceğiz. Millet İttifakı’nı
iktidara kadınlar taşıyacak. Bu bizim görevimiz. Her eğitimli kadının
Cumhuriyet’e vefa borcu vardır. Yaşamak haktır, bize lütuf değildir. Kadın
cinayetlerini ve çocuk istismarlarını kınıyoruz. Kadınlar çarşıda pazarda
hamile hamile de dolaşacaklar, sahilde de yürüyecekler, miting alanında da
olacaklar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na selam olsun. Çünkü
kadın kotasının yüzde 50 olması için TBMM’ye önerge verdi. Diğer siyasi
partilerin de desteklemesini istedi. Çok teşekkür ediyorum” sözlerini
kaydetti.“KADINLAR ŞİDDET SARMALI İÇİNDE”CHP Kadın Kolları’nın yurt genelinde yaptığı çalışmaları ve hedefleri
anlatan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, “Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı 102 yıl önce yaktığı o meşale
halen bu salonda dipdiri yanıyor. Kuruluşun kenti, kurtuluşun aklı olan bu
cumhuriyet kentinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.
İstanbul Sözleşmesi’nin fesih konusu henüz gündemde bile değilken kadına
yönelik şiddetin nasıl bir sarmala dönüştüğünü, kadınların bu şiddet
sarmalından kurtulamadıklarını görerek bir proje hayata geçirmeliyiz dedik
ve 5 Aralık’ta kadının seçme ve seçilme hakkına sahip olmasının 86.
yıldönümünde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kamuoyuyla
paylaşarak ‘YaşamHak’ projesini hayata geçirdik. Burada sırf kadın olduğu
için katledilmiş kız kardeşlerimizin isimleri var. Biz bu projeyle tek bir
kız kardeşimizin kirpiği yere düşmesin, kadınların feryadı havada asılı
kalmasın istiyoruz, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyoruz. ‘Kadın
erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyenler, kadına şiddeti sonlandıramaz. Çünkü
şiddetin temelinde kadın ve erkeğin eşit olmadığına dair inanç vardır. Onun
için eşitlik karşıtı olanlar, kadınların şiddet sarmalı içinde yaşadığı
ızdırabı görmezden ve duymazdan geliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
kadınlar için birçok güzel sözü var. Onlardan birisi, bugünkü toplantımıza
çok uyuyor. Demiş ki, ‘Bir toplum kadın ve erkek olmak üzere iki
cinsiyetten oluşur. Mümkün müdür ki bir kütlenin yarısı yerlere
zincirlenmişken diğer yarısı göklere yükselebilsin.’ Elbette mümkün değil,
işte o yüzden biz ülkemizi kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik,
demokratik, aydınlık bir ülkeye dönüştüreceğiz. Bu nedenle bugün salonda
aramızda olan erkekler de çok değerli. Çünkü bu sadece kadınların
mücadelesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı ve demokrasi mücadelesi”
diye konuştu.“YAŞAM EN TEMEL HAKTIR”Onurlu bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Nazlıaka, şu şekilde sürdürdü
“Yaşam en temel haktır diyerek yola çıktığımız bu projede tabip odaları,
barolar ile yaptığımız protokollerle şiddet mağduru olan kız kardeşlerimize
ücretsiz hukuki, psikolojik danışmanlık ve tıbbi destek sunuyoruz. Bazı
şehirlerde ticaret odalarıyla yaptığımız protokollerde kız kardeşlerimize
iş imkanı, çocuklarına da burs sağlıyoruz. Zor zamanlarda kız kardeşimizin
yanında oluyoruz. Yakın zamanda Samsun’da bir vaka oldu. Hepimizin yüreği
yanmıştı. Bir kardeşimiz evladının gözü önünde şiddete maruz kalmıştı. O
olay sonrasında il başkanımız, hastanede kız kardeşimizin yanındaydı. Biz
bu projeyle birlikte, tüm şiddet mağdur kadınlarımızla dayanışmayı
yükseltmek ve hastanelerde, karakollarda, duruşmalarda, savcılıklarda
yanlarında olmak istiyoruz. Neden mi? Emine Bulut’u hepiniz tanıyorsunuz.
10 yaşındaki evladının gözü önünde ‘ölmek istemiyorum’ diyerek yaşamını
kaybeden kız kardeşimiz. Emine Bulut, yaşamını kaybetmeden sadece 4 saat
önce karakoldaydı biliyor musunuz? Belki biz o gün, onu tanıyor olsaydık
bugün hayatta olacaktı. Ayşe Tuğba Aslan, 23 kez katiliyle ilgili savcılığa
başvuruda bulunmuştu. Öldüğünde çantasından bir not çıktı, ‘Ben öldükten
sonra mı beni koruyacaksınız?’ yazıyordu. Bizler bu davanın da
takipçisiyiz. Duruşmalarda yanlarında olmayı da çok önemsiyoruz çünkü son
derece adaletsiz kararlar çıkabiliyor. Sırf efendi durdu diye, takım elbise
giydi diye, sırf kravat taktı diye iyi hal indirimleri veriliyor. Ve bunu
öğrenmiş katiller onun için, katliamdan sonra takım elbise alıp gidiyorlar;
hiç giymeyenler bile alıyor. Haberlerini alıyoruz, her yerde açıklıyoruz;
hak ettikleri cezayı almaları için kamuoyu oluşturuyoruz. Bizim olduğumuz
duruşmalarda sırf gece eve geç geldi diye, hamile olup sokaklarda dolaştı
diye, kahkaha attı diye, kırmızı ruj sürdü diye, dar pantolon giydi diye ve
yemeğe çok tuz koydu diye tahrik indirimi verilmiyor kadın katillerine.
İşte bu yüzden davaların da sonuna kadar takipçisiyiz. Bazen hiç tahmin
edemeyeceğiniz ufak dokunuşlar bir insanın hayatını, bir ailenin kaderini,
bir çocuğun yaşamını değiştirebilir. Bu yüzden bu projeyi çok önemsiyoruz,
il il mahalle mahalle şiddet mağduru olan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz.
Desteğe ihtiyaç duyan bütün kadınlarımız YaşamHak projemizin 444 82 85
numaralı çağrı merkezinden bizlere ulaşabilirler.”
şiddetle mücadele etmek amacıyla hayata geçen “YaşamHak” projesini tanıtmak
için Samsun’da bir dizi program gerçekleştirdi. Nazlıaka, “Biz ülkemizi
kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik, demokratik, aydınlık bir
ülkeye dönüştüreceğiz” dedi.Türkiye’de şiddet gören kadınların yaşam hakkını savunmak amacıyla “Yalnız
Değilsin; Biz Varız!” sloganıyla 81 ilde “YaşamHak” projesini tanıtmak için
yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM
üyesi Aylin Nazlıaka, proje kapsamında bir dizi ziyaret için Samsun’a
geldi.DOLU DOLU PROGRAMNazlıaka ve beraberindeki heyet, proje tanıtım toplantısı öncesinde
Çarşamba’nın Eğercili Mahallesi’ni ziyaret ederek biyokütle santral alanını
inceledi ve yurttaşlarla bir araya geldi. Ardından Atakum Belediyesi iş
birliği ile Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür
Merkezi’nde “YaşamHak” projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, CHP
Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Füsun Sökmez
ile Nejla Kaçan, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP
İlkadım İlçe Başkanı Metin Telatar, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik,
CHP Atakum İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, İYİ Parti İlkadım
İlçe Başkanı Burcu Işıtan Satar, İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan
Çam, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Av. Gülay Deveci,
Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Samsun Tabip Odası Başkanı Funda
Furtun, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neşe Kangüleç, sivil
toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Toplantı
sonrasındaysa Atakum Kadın Kooperatifi üyeleri ile bir araya gelen
Nazlıaka, Av. Gülay Deveci’den kooperatif hakkında bilgi aldı. Ardından
Samsun Tabip Odası’nı ziyaret etti ve burada “YaşamHak” projesi kapsamında
ücretsiz destek sağlamak adına protokol imzaladı. Nazlıaka daha sonra CHP
Samsun İl Başkanlığı’na da ziyarette bulundu, akabininde ise Tütün
İskelesi’nden denize öldürülen kadınların anısına yazma bağlanmış çelenk
bıraktı. Son olarak Nazlıaka, Kanal ATA’da ekranlarında canlı yayınlanan
Gündem Özel programında CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Samsun
Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Füsun
Sökmez ve Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin de yer aldığı
programda “YaşamHak” projesi konuşuldu.YAŞAM HAKKI İÇİN MÜCADELEAtakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’ndeki
“YaşamHak” proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan CHP Samsun
Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, “Aslında bugün bu salonda kadına
şiddeti kadın cinayetlerini konuşuyor olmaktan son derece üzgün olduğumu
belirtmek isterim. Türk kadını tarih boyunca kocasıyla, oğluyla, babasıyla,
kardeşiyle yan yana ve omuz omuza bir yaşam mücadelesi verdi. 5 Aralık 1934
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Atatürk, Türk
kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı kazandırdı. Oysa bizler şimdi bu
salonlarda, sokaklarda yaşam hakkını aramak için mücadele veriyoruz.
Toplumların temel taşı insan ve ailemizdir. Herkes dil, din, ırk, cinsiyet
felsefi inanç, mezhep ayrımı yapılmadan kanunlar önünde eşittir. Bizler,
yarınlara güvenle bakabilmek ve huzur içinde yaşayabilmek, geleceğe umutla
bakan çocuklar yetiştirmek istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.
Güneşli, aydınlık ve güzel günlerin çok yakında olduğu inancı ile hepinizi
sevgiyle saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.“BİR ERKEK OLARAK UTANIYORUM”Yaşamın ekmekten, sudan daha önemli olduğunu söyleyen. CHP Samsun İl
Başkanı Fatih Türkel, “CHP Kadın Kolları Genel Başkanımız ‘Yaşam haktır’
diyerek yollara düştü. Eğer memleketin devamını idame ettirmek
istiyorsanız, yaşam lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilk
defa, bazı ülkeler diktatörlükle yönetilirken, Türk kadını ilk defa seçme
ve seçilme hakkına kavuştu. Aradan yıllar geçmiş, kadın mücadelesi yol kat
etmiş; 21. yüzyılda dünya 5.0 teknolojisi konuşurken o bizim örnek
olduğumuz karanlık dönemden çıkmış ülkeler kadın hakları ve demokrasi
konusunda bir sürü yol almışken CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ‘Yaşam
haktır’ diyor. Bundan utanıyoruz. Bu ülkeyi bu duruma getirenlerden
utanıyoruz. 2021 yılında kadınımızın üzerindeki baskı ve şiddet devam
ediyor. Bir erkek olarak utanıyorum, insan olarak utanıyorum. Kadınlar
eşlerinden şiddet görürken birileri hala üç maymunu oynuyor. Ama enseyi
karartmayacağız, cumhuriyetin evlatları var; sizler varsınız. Enseyi
karartmayacağız çünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve
cumhuriyetçiler, Atatürkçüler görev başında hep birlikte bu ülkeyi aydınlık
yarınlara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.“KADIN HER ALANDA ÖNE ÇIKMALI”Yaşam hakkının doğuştan kazanılmış en temel insan hakkı olduğunu söyleyen
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “21. yüzyılda yaşam hakkını
konuşuyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Yaşam hakkının kutsal olduğunu, kadının
onların esiri olmadığını zerre kadar inançları varsa bilmeleri gerekiyor.
Çünkü son 20 yıldır artan oranda kocası, ailesi, sevgilisi tarafından her
gün 2-3 kadın öldürülüyor. Diğer şiddet türlerini saymıyorum. Çocuğa şiddet
keza yine öyle. Biz batı demokrasisinden 100 yıl önce Türk Medeni
Kanunu’yla kadına eşitliği, bağımsızlığı sağlamıştık. Ne oldu bize?
Örgütlenemedik. Kadınlar örgütlenemedi. Erkek kadın dayanışması
sağlanamadı. Demokratik aileyi oluşturamadık. Türk Medeni Kanunu’nun
hakkını veremedik. 6248 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin
Önlenmesine Dair Kanun’ kadına şiddeti, çocuğa şiddeti engelleyen Türk Ceza
Kanunu’ndan daha aydın daha özellikleri olan bir kanun. İstanbul Sözleşmesi
yaptık. Kadına şiddeti düzenleyen ve yasal hükümleri uluslararası hukukla
güçlendirdik, çerçevelendirdik. İstanbul Sözleşmesi geri alınmasına rağmen
siz kadınların vicdanında, yüreğinde yaşıyor. Tüm bunlara rağmen kadına
şiddeti, kadına her türlü şiddeti sadece silahlı öldürmeye yönelik, güç
gösterisine dayalı değil diğer insan hakları unsurlarının zedelenmesine
ilişkin tüm şiddet unsurlarını engelliyoruz. Bunun bir tek yolu var o da
örgütlenmek ve demokrasiyi birlikte yaşam biçimi haline dönüştürebilmek.Bu toplum, doğada insan bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Biri olmadan
diğerini var sayamayız. Bunun hem kadının hem de erkeğin beyninde yer
etmesi gerekiyor. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan da kadının doğada
var olma olanağı yoktur ve dolayısıyla insanlığın da doğada gelişim olanağı
yoktur. Birlikte demokrasiyi oluşturmamız yaşam biçimi haline getirmemiz
bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Sadece siyasi partilerde değil
hayatın her alanında örgütlenmemiz gerekiyor. Muhtar, belediye,
milletvekili seçimlerinde kısaca siyasi hayatın her alanında kadınların öne
çıkması gerekiyor. Ve bizim de kadın lehine ayrımcılıkla desteklememiz
gerekiyor” dedi.KADINLARA EKONOMİK ALANDA DESTEKLERAtakum Belediyesi’nin kadın alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren
Başkan Deveci, şu şekilde sürdürdü: “Biz sizin kadın örgütlenmenizi
destekliyoruz ve bütün kadın örgütleri ile iş birliği yapmaya çalışıyoruz.
Belediyede cinsiyet eşitliği birimi oluşturduk. Hem belediye birimlerinde
hem de mahallelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık
yaratmaya çalışıyoruz. Kadının iş hayatında yer bulması için gayret
gösteriyoruz.Tüm yöneticilerinin kadın olduğu bir kadın kooperatifi
oluşturduk. Kadın emeğini pazara çıkaracak, ona değer katacak ve kendi
ailesi içinde dinamik olarak güçlendirecek olaylar arıyoruz. Meslek
edindirme kurslarımız var. Ayrıca bir sivil toplum örgütüyle iş birliği
yaptık. Özellikle kırsal alanlardaki kadınlarımıza bu bölgenin büyükbaş
hayvan türü olan 25 çift Jersey düvelerini temin ettik. Tümünü gelir düzeyi
düşük, eşi vefat etmiş, çocuğu şehit olmuş gibi öncelikleri olan kadınlara
veriyoruz. Kadınlarımız onların bakımını yapacak daha sonra doğum olunca
dişi düveyi ihtiyaçlı diğer komşusuna vererek zincirleme hayvancılık daha
doğrusu kadın üzerinden hayvancılık yapılacak. Bu uygulama ile kadının
ekonomik gücünün artırılmasına destek vermeyi amaçlıyoruz. Bu proje her gün
gelişiyor, yeni projeler ilave ediyoruz. Sizden tek istediğim şey hem kadın
kooperatifinde, hem kent konseyi kadın meclisinde, hem de siyasi alanlarda
üyesi olduğunuz partilerin kadın kollarında örgütlenmeniz. Kadın hakları
zemininde örgütlenin. Zaten o yol sizi aynı adrese götürür. Başlangıç
olduysa ufuktaki adres aynı olur. Kadın kollarının hem hukuki hem ahlaki
hem de kutsal bir yürüyüşü var. O da ‘Hak yürüyüşü yaşam hak yürüyüşü’.
Bundan daha haklı bundan daha insani bundan daha hukuki talep ne olabilir?
Yaşam haktır. Yolunuz açık olsun.”“CUMHURİYETE VEFA BORCUMUZ VAR”Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol ise, “Hepinizi Hacı Bektaş-ı
Veli’nin insan sevgisiyle, Mevlana’nın hoşgörüsüyle, Ulu Önderimizin
‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözleriyle selamlıyorum. Burada sizlere
belediye başkanı olarak sesleniyorsam bunu öncelikle Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum. Avrupa
ülkelerinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Mustafa
Kemal Atatürk kadın devrimcisidir bunu unutmayalım. Biz kadınlar
Cumhuriyet’in kazanımlarını asla kaybetmeyeceğiz. Millet İttifakı’nı
iktidara kadınlar taşıyacak. Bu bizim görevimiz. Her eğitimli kadının
Cumhuriyet’e vefa borcu vardır. Yaşamak haktır, bize lütuf değildir. Kadın
cinayetlerini ve çocuk istismarlarını kınıyoruz. Kadınlar çarşıda pazarda
hamile hamile de dolaşacaklar, sahilde de yürüyecekler, miting alanında da
olacaklar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na selam olsun. Çünkü
kadın kotasının yüzde 50 olması için TBMM’ye önerge verdi. Diğer siyasi
partilerin de desteklemesini istedi. Çok teşekkür ediyorum” sözlerini
kaydetti.“KADINLAR ŞİDDET SARMALI İÇİNDE”CHP Kadın Kolları’nın yurt genelinde yaptığı çalışmaları ve hedefleri
anlatan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, “Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı 102 yıl önce yaktığı o meşale
halen bu salonda dipdiri yanıyor. Kuruluşun kenti, kurtuluşun aklı olan bu
cumhuriyet kentinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.
İstanbul Sözleşmesi’nin fesih konusu henüz gündemde bile değilken kadına
yönelik şiddetin nasıl bir sarmala dönüştüğünü, kadınların bu şiddet
sarmalından kurtulamadıklarını görerek bir proje hayata geçirmeliyiz dedik
ve 5 Aralık’ta kadının seçme ve seçilme hakkına sahip olmasının 86.
yıldönümünde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kamuoyuyla
paylaşarak ‘YaşamHak’ projesini hayata geçirdik. Burada sırf kadın olduğu
için katledilmiş kız kardeşlerimizin isimleri var. Biz bu projeyle tek bir
kız kardeşimizin kirpiği yere düşmesin, kadınların feryadı havada asılı
kalmasın istiyoruz, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyoruz. ‘Kadın
erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyenler, kadına şiddeti sonlandıramaz. Çünkü
şiddetin temelinde kadın ve erkeğin eşit olmadığına dair inanç vardır. Onun
için eşitlik karşıtı olanlar, kadınların şiddet sarmalı içinde yaşadığı
ızdırabı görmezden ve duymazdan geliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
kadınlar için birçok güzel sözü var. Onlardan birisi, bugünkü toplantımıza
çok uyuyor. Demiş ki, ‘Bir toplum kadın ve erkek olmak üzere iki
cinsiyetten oluşur. Mümkün müdür ki bir kütlenin yarısı yerlere
zincirlenmişken diğer yarısı göklere yükselebilsin.’ Elbette mümkün değil,
işte o yüzden biz ülkemizi kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik,
demokratik, aydınlık bir ülkeye dönüştüreceğiz. Bu nedenle bugün salonda
aramızda olan erkekler de çok değerli. Çünkü bu sadece kadınların
mücadelesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı ve demokrasi mücadelesi”
diye konuştu.“YAŞAM EN TEMEL HAKTIR”Onurlu bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Nazlıaka, şu şekilde sürdürdü
“Yaşam en temel haktır diyerek yola çıktığımız bu projede tabip odaları,
barolar ile yaptığımız protokollerle şiddet mağduru olan kız kardeşlerimize
ücretsiz hukuki, psikolojik danışmanlık ve tıbbi destek sunuyoruz. Bazı
şehirlerde ticaret odalarıyla yaptığımız protokollerde kız kardeşlerimize
iş imkanı, çocuklarına da burs sağlıyoruz. Zor zamanlarda kız kardeşimizin
yanında oluyoruz. Yakın zamanda Samsun’da bir vaka oldu. Hepimizin yüreği
yanmıştı. Bir kardeşimiz evladının gözü önünde şiddete maruz kalmıştı. O
olay sonrasında il başkanımız, hastanede kız kardeşimizin yanındaydı. Biz
bu projeyle birlikte, tüm şiddet mağdur kadınlarımızla dayanışmayı
yükseltmek ve hastanelerde, karakollarda, duruşmalarda, savcılıklarda
yanlarında olmak istiyoruz. Neden mi? Emine Bulut’u hepiniz tanıyorsunuz.
10 yaşındaki evladının gözü önünde ‘ölmek istemiyorum’ diyerek yaşamını
kaybeden kız kardeşimiz. Emine Bulut, yaşamını kaybetmeden sadece 4 saat
önce karakoldaydı biliyor musunuz? Belki biz o gün, onu tanıyor olsaydık
bugün hayatta olacaktı. Ayşe Tuğba Aslan, 23 kez katiliyle ilgili savcılığa
başvuruda bulunmuştu. Öldüğünde çantasından bir not çıktı, ‘Ben öldükten
sonra mı beni koruyacaksınız?’ yazıyordu. Bizler bu davanın da
takipçisiyiz. Duruşmalarda yanlarında olmayı da çok önemsiyoruz çünkü son
derece adaletsiz kararlar çıkabiliyor. Sırf efendi durdu diye, takım elbise
giydi diye, sırf kravat taktı diye iyi hal indirimleri veriliyor. Ve bunu
öğrenmiş katiller onun için, katliamdan sonra takım elbise alıp gidiyorlar;
hiç giymeyenler bile alıyor. Haberlerini alıyoruz, her yerde açıklıyoruz;
hak ettikleri cezayı almaları için kamuoyu oluşturuyoruz. Bizim olduğumuz
duruşmalarda sırf gece eve geç geldi diye, hamile olup sokaklarda dolaştı
diye, kahkaha attı diye, kırmızı ruj sürdü diye, dar pantolon giydi diye ve
yemeğe çok tuz koydu diye tahrik indirimi verilmiyor kadın katillerine.
İşte bu yüzden davaların da sonuna kadar takipçisiyiz. Bazen hiç tahmin
edemeyeceğiniz ufak dokunuşlar bir insanın hayatını, bir ailenin kaderini,
bir çocuğun yaşamını değiştirebilir. Bu yüzden bu projeyi çok önemsiyoruz,
il il mahalle mahalle şiddet mağduru olan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz.
Desteğe ihtiyaç duyan bütün kadınlarımız YaşamHak projemizin 444 82 85
numaralı çağrı merkezinden bizlere ulaşabilirler.”










