Türkiye'de Akademisyenlik Yetiştirme -1-

Bir süredir sosyal medyada karşıma çıkan bir reklam vardı. Para karşılığı tez, proje ve ödevler yazdıklarını söylüyorlardı. Yüksek lisans tezini yeni bitirmiş biri olarak dikkatimi çekti. Zira 64 kilo başladığım yüksek lisans tezimin savunmasına 89 kilo gitmiş biri olarak sıkıntı çektiğim dönemler aklıma geldi. Geçtiğimiz günlerde TEDX’de konuşma yapan bir doktor “başarının tek sırrı vardır basur olmak” diyordu. Bunları yaşayan biri biraz sinirlendim biraz merak ettim.

Süreç kısaca siz parasını veriyorsunuz. Birileri sizin adınıza tezinizi yazıp veriyor. Biraz yaptığım araştırmada tezin kalitesine ve niteliğine göre 7-15 bin ₺ arası fiyatların değiştiğini öğrendim. Fake bir hesap üzerinden reklamını gördüğüm bir hesaba 100 sayfalık bir tez fiyatı sordum 5 bin tl dedi. Önce konu belirlenip ardından tez önerisi formu hazırlayıp ardından 1 ay içinde tezi göndereceklerini söylediler. Kendi hesabımdan yazar alıyor musunuz diye mesaj attım. Evet dediler. Herhangi bir şart sunmadan direk kabul edip size ulaşacağız dediler. Verdiğim bilgilerin doğruluğunu bile araştırmadılar. Eli kalem tutan bir lise mezunun yazdığı tezi doktora tezi olarak kabul edilmiş bile olabilir.

İşsizliğin çok olduğu ülkemde gençlerin kafalarını karıştırmak için güzel bir meslek gibi duruyor. Ekşisözlük’te gördüğüm kadarıyla Fetö ve pkk sebebiyle ihraç edilen akademisyenler tarafından sıklıkla kullanılan bir yöntem haline gelmiş. Marketten parasını ödeyip diploma almak gibi bir şey.

Buraya kadar güzel duruyor. Akademik hırsızlığın gerçek hırsızlıktan farkı olmadığını bilmek lazım. Bu kişiler hak etmedikleri diplomaları alıp hak etmedikleri bir üniversitede görev alabilecekler. Bu kişiler bugun belki ne olacak bir diploma diye geçilebiliyor ama kalifiyesiz bu kişiler önümüzdeki 50 yılı etkileyecek bir süreçtir.

Yök bu konuya ciddiyetle yaklaşmalı. Geleceğimiz için Hepimiz için .

Okan Işık