DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “
SOYKIRIMCI” BANA, “KÜNYE” OKUDU * “İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı; fakat onlar hâlâ habersiz, gaflet içindeler (bunu düşünmekten
) yüz çevirip aldırmıyorlar.” (Kur’ân-ı Kerîm; Enbiyâ Sûresi, âyet 1)
* “Onlar, Allah’ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise nûrunu tamamlayacaktır, isterse kâfirler hoşlanmasınlar.” (Kur’ân-ı Kerîm; Saff Sûresi, âyet 8)
* “Allah’ın lâneti, zâlimler üstüne olsun!.” (Kur’ân-ı Kerîm; A’râf Sûresi, âyet 44’den)
* “Muhakkak Allah, (…) zulmedenleri ne bağışlar, ne de doğru bir yola eriştirir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 168)
* “Ey îmân edenler; Yahûdî ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğunu doğruya iletmez.” (Kur’ân-ı Kerîm; Mâide Sûresi, âyet 51)
* “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahûdîler ve ne de Hıristiyanlar, asla senden râzı olmazlar.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 120’den)
* “Zulmedenlere meyletmeyin (yakınlık göstermeyin) ki, size ateş dokunur ve Allah’tan başka dostlarınız da yoktur, sonra kurtulamazsınız” (Kur’ân-ı Kerîm; Hûd Sûresi, âyet 113)
* “Ey îmân edenler! Eğer kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, sizi îmânınızdan çevirirler, kâfir ederler!.” , “İçinizden iyi ve yararlı olana dâvet eden, doğru olanı emreden bir topluluk çıksın. İşte gerçek kurtuluşa kavuşanlar onlardır.”, “Siz Müslümanlar; insanlığın iyiliği için çıkarılmış bir topluluksunuz, doğru olanı emreder, eğri olandan insanları sakındırırsınız.”, “Ey îmân edenler! Sizden olmayanları dost edinmeyin! Sizi şaşırtmakta kusur etmezler, işlerinizin sarpa sarmasını arzu ederler. Görmüyor musunuz buğzları ağızlarlından taşmakta…” (Kur’ân-ı Kerîm; Al-i İmrân Sûresi, âyet 100, 104, 110, 118)
* “Kâfirlerin hepsine Cehennem azâbını, çok acı azâbları hazırladık.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 151)
* “…Allah’ın insanları birbiriyle önlemesi olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulup gitmişti.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 251’den)
* “Sakın hâinlerin savunucusu olma!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 105’den)
* “Kâfirlerle beraber olma!” (Kur’ân-ı Kerîm; Hûd Sûresi, âyet 42’den)
* “…sakın kâfirlere yardımcı olma!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Kasas Sûresi, âyet 86’dan)
* “Ancak müminler kardeştir. O hâlde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki, esirgenesiniz. “ (Kur’ân-ı Kerîm; Hücurat Sûresi, âyet 10)
* “Ey îmân edenler! Eğer küfrü îmâna tercih ediyorlarsa, babalarınızı, kardeşlerinizi (bile) velî (dost) edinmeyin! Sizlerden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Tevbe Sûresi, âyet 23)
* “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir diyenler kâfir olmuştur. Allah, kendine ortak koşana Cenneti harâm kılar, artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur.” (Kur’ân-ı Kerîm; Mâide Sûresi, âyet 72)
* “Yahudiler Üzeyr’e, Hıristiyanlar da Îsâ’ya Allah’ın oğlu dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin!” (Kur’ân-ı Kerîm; Tevbe Sûresi, âyet 30)
* “Doğru yol gösterildikten sonra Peygamber aleyhisselâma uymayan ve îmânda ve amelde mü’minlerden ayrılan kimseyi küfr ve irtidâdda bırakır ve Cehennem’e atarız. O Cehennem, çok kötü bir yerdir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 104)
* “Allah’a ve Resûlüne inanmayan o kâfirler için, çılgın bir ateş hazırladık.” (Kur’ân-ı Kerîm; Fetih Sûresi, âyet 13)
* “Kâfirler, Allahü teâlânın emirleri ile Peygamberlerin emirlerini birbirinden ayırmak istiyorlar. Bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız diyorlar. Îman ile küfür arasında bir yol açmak istiyorlar. Onların hepsi kâfirdir. Kâfirlerin hepsine Cehennem azâbını, çok acı azâbları hazırladık.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, ayet 150-151)
* “Kâfirleri, yüzleri üzerine sürüyerek Cehennem’e göndeririz.” (Kur’ân-ı Kerîm; Meryem Sûresi, âyet 86)
* “Hiçbir mü’min (…) mü’mine karşı kâfire yardım etmeyecektir.”, “Mü’minler, birbirlerinin Allah yolunda dökülen kanlarının öcünü almakla mükelleftirler.”,
“Benim ümmetim, bâtılda ittifak etmez.”, “Suçluyu barındıran kimseye Allahü Teâlâ lânet etmiştir.”,
“Kötülüklerin en kötüsü, Allahü teâlâya inanmamak, ateist olmaktır.”, “El vahdetü rahmetün ve’l-fırkatü azabün (Birlikte rahmet, ayrılıkta azâb vardır)”,
“Zâlime yardım eden, ondan zarar görür.”, “Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder”, “İbâdetlerin efdali, Müslümanları Müslüman oldukları için sevmek, kâfirleri, kâfir oldukları için sevmemektir.”, “Îmân etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda îmân etmiş olamazsınız!”, “Îmânın temeli ve en kuvvetli alâmeti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.” , “İnsan, dünyâda kimi seviyorsa, âhirette onun yanında olacaktır.”, “Kim kendini bir kavme benzetirse, onlardandır”, “Allah’ım!.. Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bize acımayanları üzerimize güçlü ve kuvvetli kılma!”, “Hassan bin Sabit’in beyitleri, düşmana ok ve kılıç darbesinden daha çok tesirlidir.”, “Ey Hassan! Sen müşriklerin yüz karalarını ortaya koydukça Cebrail seninledir. Ashabım silâhla harp ettiği gibi sen de dille harp et!..” “ (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem
”) * “Kötülere acımak, iyilere zulümdür. Zâlimleri affetmek, mazlumlara zulmetmektir.” (Şeyh Sâdi Şirâzî “r. aleyh”
)* ”Yâ eyyühe’llezîne âmenû la tettihizû bitâneten… (Ey îman etmiş olanlar, ey Müslümanlar, içinizden olmayanlardan, size yabancı kimselerden dost ittihaz etmeyiniz
. Âyet-i celiledeki ‘bitâne’, içli dışlı görüşülen, kendisine her türlü sırlar emânet edilen samimi dost, yârıcan arkadaş, mahrem-i esrar mânâlarınadır. Öyle bitâne ki, ‘la ye’lûnekûm habâlen’, sizlere karşı mazarrat ika etmekten, aranıza fitneler, fesatlar sokmaktan hiçbir vakit geri durmazlar. Ellerinden gelen fenalıkların hiç birini sizden esirgemezler
. ‘Veddû mâ ‘anittüm’, sizin sıkıntılara, mûsibetlere, felâketlere uğramanızı isterler...”
(M. Âkif-Kastamonu Nasrullah Camiî; 19.10.1920) * “Biz Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz? Çünkü biz Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini hemen bulup öldürürüz. Dünyanın birçok memleketindeki vatan hainlerini ise kahraman yapar, ülkelerinde önemli yerlere getiririz.”
(Henry Kissinger-ABD Dışişleri Bakanı-Türkiye Takvimi; 11.11.2020)* “Müslüman akıllı olmalı, ilm-i siyaseti bilmeli. Duyguları ile değil, aklı ile hareket etmeli. İslâm düşmanlarının kurduğu tuzakları fark etmeli ve o tuzaklara düşmemelidir.” (Nuri Elibol-Türkiye Gzt. 20.08.2013, s. 12
)* “Türklere elbette düşmanız. Selçuklu ve Osmanlının İslâmiyet’e hizmeti olmasaydı bugün Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika Hıristiyan ülkesi olacaktı. İslâmiyet çöllerde kabile dini olarak kalacaktı. ”
(İngiliz Tarihçi Arnold Toynbee-Türkiye Gazetesi; 09.12.2016, s. 10)
* “Amerika bize Apo’yu niye verdi, onu ben de hâlâ bilemiyorum.” (Bülent Ecevit-Başbakan-Sabah Gazetesi; 13.04.2005
) * “Henry Kissinger, ‘
Dostumuz olan ülkeler, Washington tarafından çizilen genel çerçeve içerisinde kalmak kaydıyla, bulundukları bölgedeki çıkarlarını kendileri hararetle takip etmelidir’ demektedir.” (
Prof. Dr. Burhanettin Can-Millî Gazete; 06.01.2017, s. 14)*
“Türk halkının yüzde 66’sı AB’ne, yüzde 70’i NATO’ya, yüzde 72-73’ü ABD’ye, yüzde 73’ü Rusya’ya, yüzde 86’sı İsrail’e olumsuz bakıyor.” (Ahmet Sağırlı-Türkiye Gazetesi; 04.11.2014, s. 9)
* “1947’den beri Türkiye ile ABD arasında pek çok kez siyasî krizler uç verdi. 1960’lardla dönemin Başkanı L. Johnson’un İnönü’ye gönderdiği skandal mektup… 1970’lerin başında Nixon’un, haşhaş ekimi konusunda düpedüz devrin başbakanı Süleyman Demirel’e yönettiği tehditler… Keza 1974 Kıbrıs Harekâtından sonra uygulanan silâh ambargosu… Nihayet 2000’li yılların başında yaşanan ‘Tezkere’ ve çuval krizi… Her biri başlı başına bir derin hikâye… Çavuşoğlu’nun dile getirdiği ‘Güven Bunalımı’ devam mı edecek?”
(İsmail Kapan-Türkiye Gazetesi; 07.01.2016, s. 13
)* “Amerikan donanmasının 241’inci yıldönümü dolayısıyla Twitter hesabından paylaştığı tabloda yer alan ‘düşman’ figüründe öne çıkan Türk Bayrağı, Türk-Amerikan ilişkilerinin geldiği noktayı mı temsil ediyor?” (Prof. Dr. Kemal İnat-Türkiye Gazetesi; 15.10.2016, s. 19)* “
İngiliz târihçi A. Toynbee'nin ifâdesiyle, ‘
Osmanlı'nın Durdurulması’ndan sonra, dünyâda sömürgecilik devrini başlatan Batı; Asya'dan Amerika'ya kadar çok geniş bir coğrafyayı, kan ve ateşe boğmuştur. Papa 16. Benedikt, yazdığı ‘Nasıralı İsa’ (aleyhisselâm) adlı kitabında, Batının sömürgecilikteki bu hareket tarzını, en hafif ifâdeyle şöyle belirtiyor:
‘Hayat tarzımız, hepimizin dâhil olduğu târihimiz, onları (Afrika'yı ve diğer yoksul ülkeleri) soydu ve soymaya devâm ediyor.’"
(Yeni Şafak Gazetesi; 15.4.2007)*
“Esasen sömürgecilik, ilme bir hizmet gibi takdim edilen ‘coğrafi keşiflerle’ başlatılmıştır. Bu maksatla; Asya, Afrika ve Amerika'da istilâ edilen çok geniş sahalarda, bütün tabii kaynaklara ve servetlere el konulmuş; buraların yerli sakinleri ya hunharca katledilmiş veya ellerine İncil verilerek köle hâline getirilmiştir. Amerika'yı ele geçiren yeni sakinler de, gasp ettikleri çok geniş toprakları değerlendirebilmek için, Afrika'dan milyonlarca insanı yakalayıp köle olarak getirmişlerdir. Bu fevkalâde zahmetli nakliyat esnasında, mal gibi taşınan bu insanlardan milyonlarcası can vermiştir. Bütün bu faaliyetler, bugün olduğu gibi, misyonerlik şemsiyesi altında yürütülmüş; en önemli engel olarak görülen İslâmiyet'le, her türlü usûl kullanılarak mücâdele edilmiştir. Şurası inkâr edilemez bir gerçektir ki; Batı'nın bugün sahip olduğu refahın temelinde, iliklerine kadar sömürülen milyonların kanı ve serveti vardır." (
Hakan Albayrak- Yeni Şafak Gazetesi; 27.2.2007)
* “İnkârı mümkün olmayan gerçek, şu anda Hıristiyan Batı dünyası ve diğer Türkiye düşmanları, Siyonizm’in emrinde 17. Haçlı Seferini başlatmıştır. ”
(Mustafa Necati Özfatura “r. aleyh”
-Türkiye Gazetesi; 28.04.2017, s. 14)* “Bir damla kan, bir damla petrol
…” (Winston Churchill-İngiltere Başbakanı: 1940-1945)
* “Erdoğan, Gülen’in iadesine karşılık İncirlik’i masaya koyacak. Gülen’i bu durumda Türkiye’ye teslim etmek, ABD Yönetimi için onursuzluk olacaktır!..” (Wall Steet Journal)* “Washington Post:
Boğaziçi’nin tiranı Erdoğan.”* “Türkler darbeyi ezdi!..” (The Sunday Times Gazetesi)* “ABD: ‘Darbecilere karşı intikam yanlış. Sakın intikam hırsı ile hareket etmeyin!’ diyor.”
(Kadir Mısıroğlu “r. aleyh”
)* “Almanya’ya, Japonya’ya bile kafa kaldırtmayan ABD, kontrolünden çıktığımız için bize kafayı takmış… Derdi, Erdoğan falan değil; Türkiye’yi dize getirmek.” (Yücel Koç-Türkiye Gazetesi; 05.10.2017, s. 12)* ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper:
“Darbe girişimi ve geri tepmesi, Türkiye’deki ulusal güvenlik aygıtının tamamını etkiledi. Bizim bazı muhataplarımız, ya tasfiye edildi ya da tutuklandılar. Şüphesiz ki bu durum, ABD’nin Orta Doğu stratejisini daha güç hâle getirecektir.” (Türkiye Gazetesi-15.09.2018, s. 9
)*
“Amerikan okullarında Türklerle ilgili alabildiğince hakaret dolu iftirâlar yer alıyor: ‘Yaklaşık 1000 yılına kadar Arapların esiri olan Türkler, dağ insanı niteliğinde bir kavimdir.’ diye bizi yanlış tanıtıyorlar.”
(Millî Şuur Dergisi-Haziran 2017, s. 33)
* “Avrupa; İslâm’ın güçlenmesinden korktuğu için Erdoğan’ı düşman ilân etti. Türklere tavsiyem, sadece önünüze bakın. Bunları ancak bu şekilde yenebiliriz. Müslüman halklar, Türkiye’yi savunuyor. Gerçek İslâm’a dönelim. Allah’a tevekkül edelim!” (Prof. Dr. Ali Muhittin Karadağı-Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri; Türkiye Gazetesi-28.04.2017, s. 14)* “Çok samimî olarak îtiraf edeyim ki, Avrupalılar Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı, Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince…”
(Prof. Dr. Fritz Naumark-Türkiye Gazetesi; 08.06.2001, s. 15)
* “Türkiye ev ödevlerini yapmalı!..” (Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastiyan Kurz); “Müzakerelerin amacı, kesinlikle Türkiye’nin üyeliği değil. Türkiye, Rusya ve Çin’e yaklaşmasın diye, yanımızda tutmak için üyelik müzakereleri yapıyoruz.” (R. Kiesewetter-Merkel’in partisi CDU Milletvekili) * “İsrail ordusu, öldürülenlerin militan olduğunu öne sürdü. Kucağında 8 aylık Leylâ’nın cesedini taşıyan acılı anne, gözyaşları içinde sordu: Kızım mı terörist?..”, “Gazze’deki Filistinlilerin neden vurulduğu sorusuna karşılık veren İsrail Hükümet Sözcüsü Michal Mayan: ‘Bu kadar insanı hapse atamayacaktık, vurduk’ dedi”.
(Türkiye Gazetesi; 16.05.2018, s. 1; 18.05.2018, s. 8)
* “Tükürün Ehl-i Salibin o hayâsız yüzüne/Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!” (Mehmet Âkif-30.01.1913), “Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar/Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”, (M. Âkif Ersoy-Safahat)* “Geçmiş, geleceğin malzemesidir.”
(Cemil Meriç “r. aleyh”
)* “Müslüman’a asla dost olmaz şu Batı/Unutmayın; Mayıs’ı, Eylül’ü Şubat’ı!..” (Ekrem Şama-Millî Gzt. 19.08.2013, s. 14
)* “Dünyâmızı sorma; hem yeter, hem yetmez/Alçakları var, tartmaya dirhem yetmez
!..” (Â. Nihat Asya “r. aleyh”-Rubâiyyât/2)*
“ABD yönetiminin Türkiye’ye karşı başlattığı taarruzun sebebinin rahip meselesi olmadığı son bir haftadır yaşananlarla daha aşikâr hâle geldi. Washington Türkiye’nin kendi dümen suyundan çıkmamasını istiyor. Trump Türkiye’nin ABD’nin millî menfaati olarak tanımladığı hiçbir başlığa itiraz etmemesini, mutlak itaat içinde davranmasını, Rusya’ya karşı kendisi nasıl davranıyorsa, Türkiye’nin de aynı şekilde davranmasını bekliyor. Suriye’de kurmaya çalıştığı ‘düzene’ sorgusuz sualsiz destek vermesini, İran yaptırımlarına harfiyen katılmasını talep ediyor. İsrail’in uluslar arası hukuku hiçe sayan eylemlerine gözünü kapamasını, Kudüs’ün oldubittiyle başkent ilân edilmesine sesini çıkarmamasını arzuluyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da savunma sanayinde kendisine bağımlı kalmasını, kendisinin onay vermediği ülkelerden savunma sistemleri almamasını, ‘gel’ deyince gelmesini, ‘git’ deyince gitmesini, ‘beşin dünyadan büyük olduğunu’, ABD’nin de ‘tek büyük’ olduğunu kabul etmesini istiyor.” (Prof. Dr. Çağrı Erhan-Türkiye Gazetesi; 12.08.2018) * “Amerikan ekonomisi, adı üstünde ‘savaş ekonomisi’. Bir yerlerde savaş olmazsa ABD’nin işi yaş! Bu gerçeği Thomas Friedman şöyle formüle ediyor: ‘McDonald’s cannot flourish without McDonnell Douglas, the designer of the F-15’. Yani F-15 savaş uçaklarını dizayn eden McDonell Douglas çalışmazsa, hamburger satan McDonald’s iş yapamaz, daha doğrusu dükkânı açık tutamaz. Olay bu kadar açık ve net…
” (Türkiye Gazetesi-04.10.2018, s. 3) * “Adam gibi karşımıza çıkamayanlar, terör örgütleri aracılığıyla bizi arkadan hançerlemenin hesabı içinde… Bu milleti tanımayanlar Çanakkale’ye, İstiklâl Harbi’ne baksın… Varsa aynı bedeli ödemeyi göze alan; buyursun, gelsin. Hepsine hodri meydan diyorum!..” (Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan; Ankara Keçiören-05.01.2017);
“Güçlü bir Türkiye olsun istemiyorlar.” (CB R. T. Erdoğan; Şanlıurfa-06.01.2017); “ABD’den pis kokular geliyor.”
(CB R.T. Erdoğan; Basın-09.09.2017),
“Erdoğan, ABD’nin ‘eko-terör’üne rest çekti: ‘Asla taviz vermeyiz. Dik durduk, yine dik duracağız!’ dedi.” (Basın-12.08.2018)* “HDP ‘Türkiye, soykırım ile 106 yıldır yüzleşmedi’
dedi.” (Basın: 25.04.2021) aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere
24 Nisan günlü görülü basın (TV ve İnternet/Genelağ kanalları)ın görüntülü olarak verdiği, bir gün sonraki yazılı basın (gazetelerin)ın da birinci sayfadan duyurduğu bir haberde, “
ABD Başkanı, diaspora baskısıyla Ermeni yalanlarını ‘soykırım’ diye niteledi.” denilmekte idi.Malûmları olduğu gibi,
“…Ve ‘Millet Destanı Yazdı’ Düny’âlem De Gördü” adını taşıyan ve 4’üncü baskısını 23 Nisan 2019 tarihinde yaptığımız eserimizin 366-367’nci sayfalarında, “
Millî Gazete Yazarı Mahmut Toptaş”tan bir alıntı yaparak (bugün bizi “
Soykırımcı” olarak ilân eden ABD’nin yakın târihine ait yüz kızartıcı/vahsiyâne geçmişine dair) bâzı bilgiler vermiş ve şunları nakletmiştik:
“Irak işgalinde 30 yılda 30 bin Iraklı öldüren zalim Saddam’ı öldürmek ve Iraklıları kurtarmak adı altında yaptığın işgal sırasında 1 milyonun üzerinde(1,5 milyon diyen de var) Iraklı öldürdün.Irak işgalinde subaylarının her emrini yerine getirerek adam öldürmede rekor kıran, sarışın mavi gözlü Amerikan askeri Timothi Mc Veigh (33) Irak’ta ödül de almasına rağmen vicdan azabını dindirecek bir ilâç bulamadığından 19 Nisan 1995’te Amerika’nın Oklahoma City’de devlete ait bir binayı bombalamış, 30’u çocuk 168 ajanının ölümüne sebep olmuştu. Asıl katil kim?!..Vietnam’da 1963-1973 yılları arasında on yıl süren savaşında 60 bin Amerikan askerinin ölmesine, 5 milyon Vietnamlının öldürülmesine sebep oldun ve harbi kaybederek 19 bin kilometre uzaklıktaki ülkene geri döndün ama iş burada bitmedi.Deliren, intihar eden, etrafına silâhlı dehşet saçan emekli askerlerini tedavi edecek hastane ve doktor masrafları da cabası.Kore Savaşı’nı kazandın mı?Kore Savaşı’nda askerlerinin yaptığı işkencelerle büyüyen babaların çocukları, bu günlerde sana kafa tutuyor, füzeli gösteri yapıyor. (…)Amerika’nın, dünya üzerinde 700’ün üstünde kurduğu üsler aracılığıyla, 50 yılda öldürdüğü insan sayısının 50 milyonu geçtiğini görünce, vicdanı tamamen körelmemiş milyonlarca insanın var ve bunlar en kolayına gelen cinayeti Timothi gibi işleyecektir bundan sonra. Yalnız bu değil. Amerika’nın en önemli üniversitelerinden olan Harvard’dan mezun bir Matematik Profesörü Teodore Kazinski, Amerikan’ın acımasızlığını dünyaya ilân etmek için 1970’den 1996 yılına kadar gönderdiği paket bombalarla, birçok Amerikalının ölümüne sebep olmuş, sonunda yakalanmış ve ömür boyu hapse mahkûm olmuştu. Ne ekersen onu biçeceksin!Rabbimiz, zalim kâfirlerin başına gelecek azabın nereden geldiğini bile bilemeyeceğini haber verir: ‘Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın kendilerini yere batırmayacağından veya bilmedikleri bir yerden onlara azabın gelmesinden emin mi oldular?’ (Nahl Sûresi; âyet 16/45)” aygıdeğer Okuyucularımız!..Sn. “
Mahmut Toptaş Hoca Efendi” nin bu tespit ve söylediklerine, “
Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Sn. Yücel Koç”un, yukarıda “
serlevha”lar arasında sunduğumuz
“Almanya’ya, Japonya’ya bile kafa kaldırtmayan ABD, kontrolünden çıktığımız için bize kafayı takmış… Derdi, Erdoğan falan değil; Türkiye’yi dize getirmek” şeklinde dile getirdiklerini de ilâve ettiğimizde, aşağıda okuyacağınız şiirin mısraları kendiliğinden ortaya çıkmış oldu…Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıda okuyacağınız bir “
Taşlama/Hicviye” şiirimiz ile
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (***) = = = “Soykırımca” Bana, “Künye” okudu; Şu “Sözde Müttefik”, “Biden” ağza bak!..“FETÖ” ile başa, “çorap” dokudu; “Zâlim”e bedduâ, daim müstahak; “Irkçılık” içinde, yine fokudu!.. “Soykırımca” Bana, “iftirâ” attı; “Ermeni” güldürdü, “Dost”luk(!) ağlattı; Şenlendi yine bak, “Erivan” hattı!..Bu işin yorumu: ‘Doğrudur el-hakk:“Paşinyan” “Damat”tır, “Biden” de “Dudu!..” “Soykırımca” Bana, “ayna”dan söyler;Hâtırında yine, gelecek reyler; “Yetti gari artık, uyanın Beyler!..”“Erbakan” bu işi, nasıl okudu:“Bana ne…” demişti, tuttu heyhey’ler!.. “Soykırımca” Bana, “Felâket” dedi; “Jenosit”i bile, buna ekledi; “F-35” işi, gördük tekledi!..“NATO”nun başında, “Demokles” modu; “24 Nisan”ı, niçin bekledi?.. “Irak-Suriye”de, “Afganistan”da; “Filistin”de O var, “dökülen kan”da; “Barış İsteyenler”, gördük “ziyan”da!..“Güvenlik Konseyi”, boş dedikodu; “Düny’âlem” bir yanda, “veto” bir yanda!.. “Soykırımca” Bana, “Künye” okudu; “FETÖ” ile başa, “çorap” dokudu; “Irkçılık” içinde, yine fokudu!..KAYIKÇ’Ali bakın, ciğer okudu:“Siyonizm O’nun son, ideal put’u!..”