Derebahçeli/Ali Kayıkçı “SİYON MİKROPLARI” VAR, “DİLİMİZE” BULAŞTI (“Malûmlar”a “Taşlama”, mısra-mısra haşlama): * “Türk medya kurumlarının çoğu, Hamas’ın alıkoyduğu İsrailliler için… rehine”, İsrail’in alıkoyduğu Filistinliler için “tutuklu” veya “esir” ifadesini kullanma kararı almış gibi görünüyor. Uluslararası yayın yapan medya kuruluşları da ağırlıkla ‘rehine-tutuklu’ ifadelerini kullanıyorlar. Ancak her iki tarafta da ‘Hamas’ın elindeki İsrailli esirler ve İsrail’in serbest bıraktığı Filistinli mahkûmlar’ ifadeleri dikkat çekici boyutta. Bu konuyu ciddiye almalıyız. Çünkü Hamas’ın kaçırdığı kişiler ne kadar ‘esir’ ise İsrail’in alıkoyduğu Filistinliler de o kadar ‘esir’dir… Ancak, ‘mahkûm’ demenin gerektirdiği hukukî şartlar yoktur. (…)Her şeyden önce; İsrail’in son takasta ilk salıverdiği 39 Filistinliden 33’ünün ‘çocuk’ olması ‘Filistinli mahkûmlar’ demenin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyuyor.” (Mustafa Kartoğlu-Akşam Gazetesi; 28.11.2023) aygıdeğer Okuyucularımız!..Yukarıda “
serlevha” hâlinde özetle naklettiğimiz köşe yazısının ardından bir gün sonra “
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü, Avukat Sn. Ali İhsan Karahasanoğlu” da, bizim de oldukça önem verdiğimiz ve dikkat çekmek istediğimiz bir mevzuda “
Zihinlerimizi Kelime Kelime Esir Alıyorlar!” başlıklı makâlesine aynen şu cümleler ile başlamaktadır:
“Ne kadar masum yaklaşıyorlar. İfadeleri, kavramları nasıl da, ideolojik saplantılarına hizmet edecek şekilde, esir alıyorlar.. Medyadaki satılık kalemler aracığılı ile, nasıl da zihinlerimizi iğdiş ediyorlar.. Zaman zaman bizler dahi, tüm hassasiyetimize rağmen, yanlış kullanıma alet oluyoruz.. PKK teröründe sıklıkla yaşadığımız kavramların içinin boşaltılıp, teröre destek verir tarzda… dil üzerinden operasyon.. ‘Teröris’ler için getirilen ‘gerilla’ güzellemesi.. Zihinlerde teröristlere sıcaklık duyulması için yapılan zihin işgali.. Şimdi İsrail’in Filistinlilere yönelik katliâmlarında da tekrarlanıyor.. Bu kapsamda sorayım.. Rehine mi? Yoksa esir mi? Hangisini kullanalım.. bize dayatılan operasyonda, Fililstinlilerin işgal edilen topraklarından kaçırdığı kişiler için ‘rehine’ kavramı kullanılıyor.. Oysa.. Filistin bir devlet ise.. İşgal edilen toprağına, dünya hukukunun sessiz kalması, gerçeği değiştirmez.. Devletler rehin almaz.. Devletler, işgal edilen toprağını kurtarmak için mücadele veriyorsa. İşgal edilen toprağındaki gasıplara yönelik eylemleri, ‘esir alma’ ifadesi ile belirtilmeli.. Filistinliler, İsrailli gasıpları, rehin almaz, esir alırlar.. İsrail ise, Filistinlilerin topraklarında, şu veya bu suç isnadı ile cezaevine koydukları kişileri ‘mahkûm” diye tanıtmaya kalkıyor... Oysa İsrail’in, işgal ettiği toprakta hakkı yok ki, orada hukuk uygulamaya yetkisi olsun. İşgal ettiği toprak kendisinin değil ki, oradaki emniyeti sağlama yetkisi bulunsun.. Ve işgal ettiği toprakta, yargılama yetkisi olsun.. Dolayısı ile, şu veya bu suçu işlediği iddiası ile dahi, Filistinlileri gözaltına alması, yargılaması, mahkûm etmesi, hukuken geçersizdir.. Yok hükmündedir.. Fiilen cezaevine koyduğu insanlar, aslında esir alınmış insanlardır.. Görüyor musunuz çakallığı?!..İşgal edilen toprakları verdiğ vatandaşlarını da ‘yerleşimci’ olarak tanımlıyor. Ne kadar güzel, uyumlu, sevecen bir ifade değil mi, ‘yerleşimci’?!.. Desenize hırsız.. Desenize gaspçı.. Desenize eşkıya.. Kavramlarla başlıyor işgaller…”aygıdeğer Okuyucularımız!..Biz de bu her iki köşe yazarı kardeşimize can-ı gönülden katılıyor ve
de “Elinize/Kaleminize sağlık, Rabbim Sizler gibi yazarlarımızın, fikir adamlarımızın sayısını artırsın. Gayretlerinizi de âhiret sermayesi eylesin” diyoruz ; ayrıca da bu his ve düşüncelerle ak kâğıtlara karaladığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…= = = (***) = = =
“Kriptolar”, “Dönmeler”; “Ermeni” daha neler?“Rûmlar” var, “Yonan Sever” ve “Yezidî Anneler”;“Yabancı Damat” diyen, “AB Yanlı İnbeler!..”“Siyon Mikropları” var, “dilimize” bulaştı; “ConiHom Hayranları”, “Washingtoncu Zübbeler!..” “Ortega” ve “Sandanist”, “Gerilla” lâfı duyduk; “..67, ..74”; seneler böyle geçti; Sonra “PKK” çıktı, “Terörist Dil”e uyduk; “TİP” ağzında “Gerilla”, “sol” bunu da hep seçti; Şimdi “Siyon Dalgası”, “ayak üste uyuduk!..” “Rehine”, “Esir” ayrı, “Mahkûm”un hükmü başka; “Gaspçı/Eşkıya” varken, “Yerleşimci” pek laçka; “Terorist İsrail”e, “Devlet” demek çok safça!..Bu bir “Siyon Dalgası”, “ayak üste uyuduk”;Güzel “hayat” yerine, “yaş.am” lâfı çok duyduk!.. Siz “TV Kanalları”, “Yazılı-Sözlü Basın”;Bunlar “Siyon Mikrobu”, bugünden sonra kesin; “Dilimize bulaşmış”, yiyip durmakta besin!..Bu bir “Siyon Dalgası”, “ayak üste uyuduk”;Güzel “hayat” yerine, “yaş.am” lâfı çok duyduk!.. “Agop-Ataç Oyunu”, “Netanyah” tuttu bunu; “Yandaş Medya” beslenir; yağı, balı ve unu; “Yorumcular” yapıyor, “Tel-Aviv’ce sunumu!..”Bu bir “Siyon Dalgası”, “ayak üste uyuduk”;Güzel “hayat” yerine, “yaş.am” lâfı çok duyduk!.. “Siyon Mikropları” var, “dilimize” bulaştı; “Yahûdi” yanlı lâflar, TV… Basın dolaştı; “Kiripto” derken “Dönme”, milyon… milyon bollaştı!..KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Ayak üste uyuduk……Güzel ‘hayat’ yerine, ‘yaş.m’ lâfları duyduk!..”