ŞİMDİ AYAĞA KALKMA ZAMANI...Samsunspor'da bir uğursuzluk, bir şansızlık yapıştı yakamıza bir türlü bırakıp gitmiyor.
Dünyayı kasıp kavuran Pandemi nusubetinden ülkede ençok etkilenen kulüplerin başında Yılport Samsunspor geliyor dersek yanlış ifade etmiş olmayız. Peşpeşe gelen Virüs vakası an itibariyle tekım iskeletinin yarısına bulaşmış durumda. Üstelik izolasyon sürecini tamamlamış olan bazı Futbocularımızın yeniden yapılan testlerinin tekrar pozitif çıkması sonderece düşündürücü !
Bir diğer talihsizlik ise zincirleme yaşanan sakatlıklar: Yaşanan bu sakatlıkların rakiple mücadele ederken değil de adele sakatlıkları olması da akılları karıştırıyor ???
Bu iki talihsiz olayı sorgulayacak olsak " Neden Niçin " diye. Çok üzgünüm ama bu can alıcı sorulara benim cevap verme şansım yok. Çünkü bu konuda cevap verebilecek merciler sadece teknik heyet ve kulübün sağlık organıdır...
Bahsettiğim bu iki büyük problem Samsunspor'un hem oyununu hemde Futbolcuların psikolojisini mutlaka etkiliyor.
Fakat her ne olursa olsun maçlarda görev alan futbolcu kardeşlerimizin azmini ve mücadelesini etkilemek için bahane olmamalıdır. Profesyonelliğin kendine münhasır vecibeleri mazaret kaldırmaz.
İşte o nedenle: Geride kalan haftalarda bizim eleştirdiğimiz şey ortaya konan kötü futbol oyunu dur. Yoksa maç kazanırsın, kaybedersin yada berabere kalırsın. Futbol zaten üç neticeli bir oyun olduğuna göre eleştirdiğimiz husus alınan sonuçlar değil " Türkiye de her yönüyle geniş bir vizyona sahip, kurumsallaşmayı en iyi yapmış Samsunspor'un kimliğine ve marka değerine yakışmayan mücadeleyedir lafımız "
Yarın akşam Ligin Keçi inatçı takımı Keçiören ile kendi sahamızda oynayacağımız maç hayati önem taşıyor. Bir anlamda gerçek gücümüzü göreceğiz.
Kenetlenmek lazım...
İnanmak lazım...
Çok istemek lazım...
Yarışta geri kalmamak lazım...
Yukarılara oynamak için kazanmak lazım...
Hem taraftarlar için hemde Başkan Yüksel Yıldırım için oynamak lazım...
Dünyayı kasıp kavuran Pandemi nusubetinden ülkede ençok etkilenen kulüplerin başında Yılport Samsunspor geliyor dersek yanlış ifade etmiş olmayız. Peşpeşe gelen Virüs vakası an itibariyle tekım iskeletinin yarısına bulaşmış durumda. Üstelik izolasyon sürecini tamamlamış olan bazı Futbocularımızın yeniden yapılan testlerinin tekrar pozitif çıkması sonderece düşündürücü !
Bir diğer talihsizlik ise zincirleme yaşanan sakatlıklar: Yaşanan bu sakatlıkların rakiple mücadele ederken değil de adele sakatlıkları olması da akılları karıştırıyor ???
Bu iki talihsiz olayı sorgulayacak olsak " Neden Niçin " diye. Çok üzgünüm ama bu can alıcı sorulara benim cevap verme şansım yok. Çünkü bu konuda cevap verebilecek merciler sadece teknik heyet ve kulübün sağlık organıdır...
Bahsettiğim bu iki büyük problem Samsunspor'un hem oyununu hemde Futbolcuların psikolojisini mutlaka etkiliyor.
Fakat her ne olursa olsun maçlarda görev alan futbolcu kardeşlerimizin azmini ve mücadelesini etkilemek için bahane olmamalıdır. Profesyonelliğin kendine münhasır vecibeleri mazaret kaldırmaz.
İşte o nedenle: Geride kalan haftalarda bizim eleştirdiğimiz şey ortaya konan kötü futbol oyunu dur. Yoksa maç kazanırsın, kaybedersin yada berabere kalırsın. Futbol zaten üç neticeli bir oyun olduğuna göre eleştirdiğimiz husus alınan sonuçlar değil " Türkiye de her yönüyle geniş bir vizyona sahip, kurumsallaşmayı en iyi yapmış Samsunspor'un kimliğine ve marka değerine yakışmayan mücadeleyedir lafımız "
Yarın akşam Ligin Keçi inatçı takımı Keçiören ile kendi sahamızda oynayacağımız maç hayati önem taşıyor. Bir anlamda gerçek gücümüzü göreceğiz.
Kenetlenmek lazım...
İnanmak lazım...
Çok istemek lazım...
Yarışta geri kalmamak lazım...
Yukarılara oynamak için kazanmak lazım...
Hem taraftarlar için hemde Başkan Yüksel Yıldırım için oynamak lazım...