• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • SPOR
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • TEKNOLOJİ
  • MAGAZİN
  • 3. SAYFA BİYOGRAFİ FOTO GALERİ KÜLTÜR SANAT OTOMOBİL SAĞLIK SAMSUN HABERLERİ
  • Ara
SON DAKİKA:
16:20
KURNAZ’DAN ESNAF ODALARINA ZİYARET
16:11
Atakum Belediyesinden dolu dolu 19 Mayıs programı
14:18
Gözleri Kıstıran Hastalık
14:14
SAMAIR 11 AYDA 184 BİN 451 YOLCU TAŞIDI
14:11
2003'E GÖRE YÜZDE 221'LİK ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ
14:08
Canik'te Özel Gereksinimli Çocuklar Sanatla Buluşacak
14:07
“Şehrine Fikrinle Yön Ver”
12:43
Madeni Sanatkârlar Odası’nda Mesleki Eğitim Öğrencileriyle Buluştuk
12:34
Hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nı bilimin gücüyle inşa edeceğiz!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Şiddet Virüsünün Aşısı Örgütlü Mücadeledir
GÜNDEM
Yayınlanma: 24 Kasım 2020 - 20:03

Şiddet Virüsünün Aşısı Örgütlü Mücadeledir

Şiddet Virüsünün Aşısı Örgütlü Mücadeledir Samsun Memur Sen Kadın Komisyonu tarafından 25 Kasım “ Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle bir açıklama yapıldı

GÜNDEM
24 Kasım 2020 - 20:03
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Şiddet Virüsünün Aşısı Örgütlü Mücadeledir
Şiddet Virüsünün Aşısı Örgütlü Mücadeledir

Samsun Memur Sen Kadın Komisyonu tarafından 25 Kasım “ Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada: “Şiddet tarih boyunca insanlığın temel sorunlarında birisi ola gelmiştir. Başta şiddete karşı koyamayacak durumda olan çocuklar, yaşlılar ve kadınlar olmak üzere şiddet bütün toplumu tehdit eden kötü bir olgudur. Şiddet; dil, din, ırk, sınıf, etnisite, mezhep, cinsiyet ayırt etmemektedir. Bu yönüyle sadece toplumun bir kesiminin sorunu değildir, olmamıştır. Bu kadar yaygın ve yıkıcı bir sorun karşısında hem küresel düzlemde hem de çok yönlü örgütlü mücadelenin geliştirilmesi zorunludur.

Güçlünün zayıfa karşı uyguladığı, insan onurunu zedeleyen şiddet,bazen yaşam hakkını ihlaline varacak boyutta yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Savaşlardan, mülteci kamplarının ağır şartlarından, ücret adaletsizliğinden, çalışma ortamındaki eşitsizliklerden, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmamasından, sosyal dejenarasyondan, yoksulluktan ve aile içinde meydana gelen şiddetten en ağır şekilde kadın ve çocuklar etkilenmektedir.

Dünya genelinde sayıları 60 milyonu bulan sığınmacı/mülteciler insan onurunu dikkate almayan yasalar ve uygulamalar nedeniyle ağır şartlar altında yaşamlarını sürdürmekte, bu ağır koşullardan da en fazla kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. Türkiye’deki göçmen kadınların yaşamlarının, onurlarının ve emeklerinin korunması tüm siyasi mülahazaların üstünde insani bir görevdir. Göçmen karşıtı düşmanca söylem ve eylemlerin mülteci kadın ve çocukların şiddete maruz kalmalarına neden olduğu/olacağı unutulmamalıdır.

Kadına şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde ve uygulanmasında emek örgütlerinin önemi tartışmasızdır. Emek örgütleri; şiddet bakımından yüksek riskli meslek gruplarının belirlenmesi, farkındalık çalışmaları yürütülmesi, toplu sözleşme görüşmelerine bu konunun dâhil edilmesi, uygulamaların izleme ve değerlendirmelerinin yapılması, iş yaşamında kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi hususlarında kritik kurumlar ve önemli paydaşlardır.

Kadınların karar mekanizmalarında yer alma oranının düşüklüğü ve kariyerlerinde belli bir yerden sonra yükselmelerinin önünde görünmez engellerin çıkması, hem kamuda hem özel sektörde devam etmektedir. Annelik ücret farkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çözülmesi gereken problemlerdendir. Kadınların kariyer yolculuklarını kısaltan ayırımcılığın ortadan kaldırılmasında, kadının analık haklarının korunması ve iş-aile hayatını uyumlaştıracak politikaların geliştirilmesi önemli ve gereklidir.

Ayrıca, çalışma yaşamında şiddet, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Çalışma hayatının her aşamasında karşılaşılan yıldırma ve tacizler bir bütün olarak mobbing bağlamında işyerinde şiddet olarak görülmelidir. Bu bağlamda 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizin önemi gün geçtikçe artmaktadır. İş yerlerinde kreşlerin açılması, doğum izinlerinin artırılması ve kadın kamu görevlilerine yönelik mobbinge artırımlı ceza uygulanması taleplerimizin takipçisi olacağımızı yineliyoruz.

Covid-19 pandemisi küresel ekonomik sistem üzerinde yıkıcı tesirinin yanı sıra çalışma hayatında şiddeti artıran bir etkendir. Çalışma hayatı dinamiklerinde yeni bir faktör olan pandemi bir yandan işsizlik sorununu arttırırken öte yandan kamu görevlilerinin iş yeri güvenliğini de tehdit etmektedir. Pandeminin çalışma hayatında şiddeti yaygınlaştırması başta sağlık çalışanları olmak üzere bu süreçte iş yükleri artan tüm çalışanları tehdit etmeye devam etmektedir. Bu vesile ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgınla mücadelede öncülük eden başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm emekçilere yönelik saldırıları kınıyor ve kamu iradesini gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz.

Bu süreçte Kovid-19 tedbirleri kapsamında uzaktan eğitim veren başörtülü kadın kamu görevlilerine yönelik nefret söylemleri ve ayırımcılığına da tanıklık ettik. Sendikal misyonumuzun gereği olarak, bu menfur hadiseyi Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna taşıdık ve nihayetinde yetkili merci olayda ayırımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmetti. Geçmişte ülkemizde kadın kamu görevlilerinin çalışma özgürlüğünün, kitlesel düzeyde kısıtlayan bu tür yaklaşımlara her ne düzeyde olursa olsun karşı olduğumuzu yinelemekte fayda görüyoruz. Fransa'da geçen yıl gerçekleşen İslamofobik saldırıların yüzde 70'inin kadınlara karşı gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, islamofobiyi kadına yönelik şiddetle birlikte ele almamız gerektiği açıktır. Başörtülü kadınların kamusal alanda varlığını yasaklayan isamofobik anlayış küreselleştiği oranda, bu çarpık anlayışla emek örgütleri olarak mücadelemizin de küreselleşmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesi ile Samsun Memur-Sen Kadın Komisyonu olarak diyoruz ki;

Kadına karşı şiddetin karşısında durmak hayatı savunmaktır. Bu savunmanın hakkıyla yapılması için şiddeti cinsiyetler arası değil zihniyetler arası bir çatışma olarak ele almak gerekir. Kadına karşı şiddete karşı çıkmak; çocuğa karşı şiddete, yaşlılara karşı şiddete, yetişkinlere karşı şiddete yani bir bütün olarak şiddet olgusuna karşı çıkmaktır ki bu şiddeti olağan gören zihniyetle mücadeleyi gerektirir. Zihinleri enfekte ederek kuşaktan kuşağa aktarılabilen şiddet virüsüne karşı mücadele bütünsel ele alınmalı ve örgütlü mücadele ile yürütülmelidir.

Biliyoruz ki, şiddete bütüncül yaklaşımın bir diğer yansıması çalışma hayatında şiddeti ortadan kaldırmaktır. Zira İş hayatında şiddet sonlanmadan toplumsal yaşamda şiddeti azaltmak mümkün değildir. Bu yönüyle işyerlerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması için sosyal diyalog mekanizmalarının etkinliği arttırılmalıdır. Kamu hizmeti verirken şiddete uğrayan kamu görevlileri için mevzuatta gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Bu nedenle, sendikalara ve diğer paydaşlara çalışma dünyasında şiddet ve tacizle mücadele konusunda küresel ölçekte ivme kazandıracak 190 sayılı İLO sözleşmesi önemlidir ve tüm ülkeler tarafından benimsenmelidir.

Bu önemli gün vesilesiyle; Covid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken şiddet ve kötü muameleye maruz kalan kadın kamu görevlileri başta olmak üzere tüm emekçileri selamlıyor ve şiddetle mücadelede yanınızdayız diyoruz.

Kapitalizmin ürettiği emek sömürüsünde kadınların ucuz iş gücü olarak kullanılmadığı, emperyalizmin ürettiği savaşlarda kadınların insan ticaretine kurban verilmediği, kadınların toplumsal yaşamda hakları ile korunduğu ve fırsatlara erişimde eşitliği yakaladığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. “ denildi.

İlginizi Çekebilir
Atakum Belediyesinden dolu dolu 19 Mayıs programı
Atakum Belediyesinden dolu dolu 19 Mayıs programı
Hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nı bilimin gücüyle inşa edeceğiz!
Hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nı bilimin gücüyle inşa edeceğiz!
MEB yaz tatiliyle ilgili iddialara son noktayı koydu
MEB yaz tatiliyle ilgili iddialara son noktayı koydu
75 dakika bile yeterli
75 dakika bile yeterli
Son Haberler
KURNAZ’DAN ESNAF ODALARINA ZİYARET
KURNAZ’DAN ESNAF ODALARINA ZİYARET
Atakum Belediyesinden dolu dolu 19 Mayıs programı
Atakum Belediyesinden dolu dolu 19 Mayıs programı
Gözleri Kıstıran Hastalık
Gözleri Kıstıran Hastalık
SAMAIR 11 AYDA 184 BİN 451 YOLCU TAŞIDI
SAMAIR 11 AYDA 184 BİN 451 YOLCU TAŞIDI
2003'E GÖRE YÜZDE 221'LİK ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ
2003'E GÖRE YÜZDE 221'LİK ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ
Çok Okunan Haberler
KADEF'te Şerif Korkmaz Dönemi Başladı
KADEF'te Şerif Korkmaz Dönemi Başladı
Kürek,
Kürek, "Millet iradesine sahip çıkıyor"
HAUNEDY YÖRESEL UĞRAK NOKTASI
HAUNEDY YÖRESEL UĞRAK NOKTASI
OMÜ ile Türkiye Maarif Vakfı Arasında İş Protokolü İmzalandı
OMÜ ile Türkiye Maarif Vakfı Arasında İş Protokolü İmzalandı

Ana Sayfa
GÜNDEM
SİYASET
SPOR
DÜNYA
EĞİTİM
EKONOMİ
TEKNOLOJİ
MAGAZİN
3. SAYFA
BİYOGRAFİ
FOTO GALERİ
KÜLTÜR SANAT
OTOMOBİL
SAĞLIK
SAMSUN HABERLERİ
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Karikatürler
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • KÜLTÜR SANAT
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SAMSUN HABERLERİ
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Karikatürler
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.