DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “ŞEYTÂNLAŞMIŞ İNSANLAR” ve “ŞEYTÂNI AŞMIŞ İNSANLAR” (“Malûm Kişiler”i “Taşlama”, mısra-mısra haşlama:) * “Şeytân… insana ‘İnkâr et!’ dedi. (İnsan) inkâr edince de: ‘Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan korkarım!’ dedi.” (Kur’ân-ı Kerîm; Haşr Sûresi, âyet 16’dan)
* “Şeytân, insana çok şeyi söz verir ve birçok şeyi hâtırlatır. Şeytânın söz verdiği şeylerin hepsi yalandır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 121)
* “Şeytân sizi fakir olacaksınız diye korkutur. Size cimriği emr eder.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 268’den)
* “Ey inananlar! Allah’ın gazâb ettiği kimselerle dostluk etmeyin! Kâfirler… âhiretten ümit kesmişlerdi.” (Kur’ân-ı Kerîm; Mümtehine Sûresi; âyet 13’den)
* “Gadab (kızmak)
şeytândandır. Şeytân ise, ateştendir. Su ateşi söndürür. Sizden birisi kızdığı zaman abdest alsın.”, “Sağ el iyi yiyiniz, sağ el ile içiniz. Çünkü şeytân, sol eli ile yer ve sol eli ile içer.”,
“Her mü’min kalbinde, Allahü teâlânın bir vâizi (nasîhat edicisi)
vardır.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “Birçok istekler insanda bulunmaz, dışarıdan gelirler. Bunlardan zararlı olanlarını şeytân gönderir. Şeytân, insanlara hep kötülük ve düşmanlık yapmalarını vesvese eder.”, “Allahü teâlânın düşmanı ve O’nun Resûlünün düşmanı olan kâfirleri, kendine düşman bilmelidir. İslâm düşmanlarını aşağı tutmalı, kıymetsiz, rezîl olmaları için uğraşmalıdır. O alçaklara hiçbir zaman ve hiçbir yerde saygı göstermemelidir. Onlarla görüşmemeli, hiç buluşmamalıdır. O düşmanlara hep sert davranmalı, elden geldiği kadar, yüzlerini görmemeli, işe karıştırmamalıdır. Onlara bir iş düşerse, onlarsız olamıyacak ise, abdesthâneye gider gibi, istemiyerek ve üzülerek iş bitinceye kadar, yardımları istenebilir.” (İmâm-ı Rabbânî “r. aleyh”)* “Büyüklerden biri şeytâna dedi ki: ‘Senin gibi mel’ûn (lânetlenmiş) olmak istiyorum, ne yapayım?’ Şeytân sevinip, benim gibi olmak istersen, namâza ehemmiyet verme ve doğru-yalan her şeye yemin et, yâni çok yemin et’ dedi.”
(İbn-i Cevzî “r. aleyh”)
* “Şeytân: Kovulmuş, uzaklaştırılmış. Kibir ve gurûru sebebiyle
Allahü teâlânın ‘
Âdem’e secde ediniz!’ emrine isyân edip, karşı geldiği için,
O’nun rahmetinden uzaklaştırılan varlık, İblîs. İblîs ve çocukları, insanlara hep kötülükleri yaphtırmağa çalışırlar Bâzen hak ve sevâb olan iyi şeyleri yapmağı da hatırlatırlar. Fakat bunları yaparken nefisde ucb (kendi iyiliklerini beğenme), riyâ (gösteriş) hâsıl olarak veya farzın kaçırı4lmasına sebep olarak insan günâha girer. Tekebbür yâni kendini büyük görmek, kötü huylardandır. Vaktiyle İblîs de böyle tekebbür etti. Meleklere Âdem aleyhisselâma karşı secde etmeleri emr olununca, ‘Toprağa karşı niçin secde edeyim? Ben ondan daha üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın’ diyerek Rabbine karşı geldi. (Sözlük)
aygıdeğer Okuyucularımız!.. “Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü”nde “
zekâ” hakkında bilgi verilirken aynen şöyle denilmektedir:
“Sebep ile netice arasındaki bağlılıkları bulmak, benzeyiş ve ayrılışları anlamak, yeni îcab ve vaziyetlere zihnin en iyi şekilde uyması. ‘Akıl başka, zekâ başkadır. Akıl, doğru ile yanlışı birbirinden ayırabilme melekesidir. Her akıllı zekî, her zekî de akıllı olymayabilir.’ (Abdülhakîm Arvâsî)Bir arslanın zekâsı, insan zekâsı kadar kuvvetli olsaydı, bu arslan öteki arslanlardan, on bin kat daha çok korkunç olurdu. Akılsız, dinsiz kimse de kuvvetinin ve zekâsının çokluğu kadar, cemiyetlere büyük tehlike olur.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye) = = = (***) = = = Bu bilgileri okuyunca hâtırımıza “
Şeytânlaşmış İnsanlar” ile bunları da geride bırakmış, bir kısım (diğer bir ifâde ile) “
Şeytânı da Aşmış İnsanlar” geliverdi. Sonrasında da aşağıda okuyacağınız mısralar, kalemimizin ucundan ak kâğıtlara dökülüverdi.Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle yazılmış aşağıdaki “
Taşlama/Hicviye) şiirimiz ile
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“Şeytânlaşmış İnsanlar”, “Şeytân Aşmış İnsanlar”;“Asrın Yüzkarası”dır, “Kökten Şaşmış İnsanlar”;Bir “Laiklik Aşkı”na, “Başkalaşmış İnsanlar!..”“Öz” başkadır, “Fen” başka; madde-mânâ çok farklı; “Tanzimat”la başladı, “kalb-kafa dıştan” çarklı!.. “Şeytânlaşmış İnsanlar”, “Eûzü” çeksen kaçmaz; “Vatandaş-Kardeş” dersin, “kirpi”dir kucaklaşmaz; “ABD”si “Rusya”sı, herdem bulur/hiç şaşmaz!..“Siyâset-Politika”, bilen-anlayan farklı; “CHP” ve “HDP”, yıllardır çıngıraklı!.. “Şeytânlaşmış İnsanlar”, bâzen “zekî” de olur; “Akıl nakıs” kalınca, kişi “belâ”yı bulur; “Şeytân Aşmış İnsanlar”, sanma “Orda” kurtulur!..“Dünyâ-Âhiret” için, bilenlere çok farklı; “Cennet İnsanı” için, “Rabb’im yarattı aklı!.. KAYIKÇ’Ali yaz-söyle; “zekâ”, “akıl” başkadır; Arvâsî bak bildirdi, gayrı teşhis laçkadır; “Şeytân Aşmış İnsanlar”, “küfre” hep kuluçkadır!..“Dünyâ-Âhiret” için, bilenlere çok farklı; “Cennet İnsanı” için, “Rabb’im yarattı aklı!..