"SEKAR" VAR, "SAKAR" VAR; UNUTMA "TENBEL!.."

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

“SEKAR” VAR, “SAKAR” VAR; UNUTMA “TENBEL!..” (Bu “mene üşengenlik?.. Bu “nasıl bir uyuşukluk?..” ):

* “Mâ… fiy sekar? …minelmusalliyne!” (Sizi Sekar’a ne sürükledi? Derler ki: ‘Biz namâz kılanlardan değildik!’ “Seusliyhi… mâ sekar.” (Ben onu Sekar’a sokacağım; Sakar’ın ne olduğunu Sana ne bildirdi? O hem bırakmaz, hem de terk etmez/Onların etlerini, damarlarını, sinirlerini, derilerini yer bitirir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Müddessir Sûresi, âyet 26-28, 42-43)

* “Allahü teâlânın ve Peygamberinin (Muhammed aleyhisselâmın) emirlerine aldırış etmiyenler, beğenmeyenler; ‘asra, fenne uygun değildir,’ diyenler/hududullahı tecavüz edenler; Kıyâmette Cehennem ateşinden kurtulamıyacaklardır. Bunlara Cehennem’de çok acı azâb vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, ayet 14)

* “(Resûlüm) Sana vahyolunan Kur’ân-ı Kerîm’i oku. Salâtı/namâzı şartlarını yerine getirerek kıl. Çünkü salât, insanı dînin ve aklın kötü gördüğü şeylerden men eder, alıkor.” (Kur’ân-ı Kerîm; Ankebût Sûresi, âyet 45)

* “Ey Müslümanlar topluluğu! Allahü teâlânın sizi teşvik ettiği şeye rağbet ediniz ve O’nun yasak ettiklerinden kaçınınız. Allahü teâlânın korkuttuğu şeylerden korkunuz. O’nun cezâsından, azâbından, Cehennem’inden korkunuz! Şu bulunduğunuz dünyâda O’nun ateşinden bir damla kıvılcım bulunmuş olsa, bu dünyâyı sizler için yaşanmaz hâle getirir.”, “Salât/namâz, dînin direğidir. Namâz kılan, dînini doğrultmuş olur. Namâz kılmayan, dînini yıkmış olur.” , “Salât/namâz kılmayanlar, Kıyâmet Günü Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır.”, “Kıyâmet günü, îmândan sonra, ilk süâl namâzdan olacaktır.”, “Bir namâzı, bilerek, özürsüz kılmayan kimse, seksen hukbe Cehennem’de kalacaktır.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)

* “Cehennem’den bir kıvılcım dünyâya düşse, her şeyi yakıp mahv ederdi.” (İmâm-ı Rabbân”i “r. aleyh”)

* “Bir hukbe, seksen senedir ve bir âhiret günü, bin dünyâ senesi kadar uzundur. Bir farzı özürsüz kılmayan, seksen kere üçyüzaltmış bin sene Cehennem’de yanacaktır.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye-Hüseyin Hilmi Işık “r. aleyh”; Hakîkat Kitâbevi Yy. İst. Kasım 2012, 123’üncü bsk. s. 283-284)

* “Sekar: Cehennem’i meydana getiren tabakalardan üçüncüsü.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 2, s. 172)

* “Kur’ân-ı Kerîm’in sûrelerinde Cehennem’in sıfatları olarak şunlar kullanılmıştır: Laza (alev, ateş), sa’ir (aleyli ateş), sakar (kırmızı ateş), hutame (kavurucu, yakıcı ateş), cahîm (şiddetli ateş), haviye (gayya kuyusu), bi’r-i Cehennem (çok derin kuyu). Bu sıfatların hepsi tek tek Cehennem anlamına da kullanılır.” (Görsel Büyük Genel Kültür Ansiklopedisi; Görsel Yy. İst. 1984, c. 4, s. 2037)

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Yukarıda “serlevha” hâlinde sunduğumuz alıntılardan da anlaşılacağı üzere, şu mübârek “Üçaylar” vesilesiyle daha bir itina ile edâ etmemiz gereken bir ibâdetten bahsetmek, çeşitli tarihlerdeki anketlerde sayılarının giderek artmakta olduğunu gördüğümüz “bînamâz ehli bâzı tembel/tenbel kimselere” şöylece bir dokunduralım, dedik. Ortaya, aşağıda okuyacağınız mısralar çıktı. Beğeneceğiniz ümidi ile Sizlere sunalım istedik. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = (***) = = =

“Sekâr” var “sakar”; unutma “tenbel...

…‘Ezân’a kulak ver, ‘namâz’a gel Sen!..

…‘Yarın’ olacaklar, yok asla engel…