SANİYEDE 1.000 TANKER…
Derebahçeli/Ali Kayıkçı
* “O (Allah) ki, kendi rahmetinin önünde rüzgârları, müjdeciler olarak gönderdi. Ve Biz, gök’ten tertemiz bir su indirdik. Onunla, ölü bir beldeyi canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu sulamak için.” (Kur’ân-ı Kerîm; Furkan Sûresi; â: 50) * “O (Allah) ki, gök’ten su indirdi. (…) Muhakkak ki îmân edecek bir kavim için, bunda âyetler vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Enâm Sûresi; â: 99)
* “Ve rüzgârları, aşılayıcılar olarak gönderdik. Gök’ten su indirdik, onunla sizleri suladık, siz o suyun muhafızları (koruyucuları) değilsiniz.” (Kur’ân-ı Kerîm; Hicr Sûresi; â: 22)
| S |
aygıdeğer Okuyucularımız!..
Kayseri’de yayınlanmakta olan aylık “Erciyes Dergisi”nin 430. sayısında Sayın Bedrettin Keleştimur’un, “Su Rahmettir” başlıklı yazısının bir yerinde verilen şu kısacık bilgi, bir ânda bizi etkiledi ve şimdiye kadar o bildiğimiz ırmakların, dere-çay-nehir ve göller ile denizlerin sürekli buharlaşması meselesinde verdiği rakamlar ile beynimizi âdeta allak-bullak etti:
“Yağmurun gökyüzünden bir ölçü ve miktar ile indiği, asrımızında ilmî araştırmalarla tesbit edilmiştir. Ölçümlere göre, yeryüzünden bir saniyede 16 milyon ton su buharlaşmaktadır. Bir yılda bu miktar, 505 trilyon tona ulaşır. Bu aynı zamanda, bir yıl içerisinde dünyâya yağan yağmur miktarıdır.”
Ne diyor: Saniyede 16 milyon ton; yani bir göz kırpıp açıncaya kadar geçen zaman içinde 16 tonluk bir milyon adet su tankeri yeryüzünden gökyüzüne doğru yükselmekte… Allah Allah!.. Ve bu miktar bir yılda tam tamına 505 trilyon tona ulaşmakta…
Sen gel de bu bilgi karşısında şaşırma!.. Yüce Allah’ın kudret, kuvvet ve âzameti karşısında sarsılma!.. Hayretler içerisinde kalıp o küçük aklınla şaşkaloza dönme bakayım?!..
Diyoruz ve bu duygu ve düşünceler ile kaleme aldığımız mısraları Sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Kalbî sevgi ve saygılarımızla… – * – * – * – * – *
Saniyede 1.000 tanker, gökyüzüne çıkmakta;
Bulut olup yağmurla, yeryüzüne akmakta;
Rabbim bu mucîzeyi, bize hâtırlatmakta…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
505 trilyon ton, bir yılda buhar olur;
Kışın kar olup düşer, Mart gelir bahar olur;
Arz’ın hilkatinde su, dağlarda pınar olur…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
Dere, ırmak, nehirde; göl, deniz, okyanusta;
Kâh bir oksijen olur, gezinir cam fanusta;
Kâh Dekyanus emriyle, işkencedir Tarsus’ta…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
Firâvûn’a mezardır, Titanik’e bin mezar;
Bâzen med-cezir olur, tusunamide azar;
Toprak yudumlar-emer, sindirir azar-azar…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
Bâzen termosa girer, bâzen dolar şişeye;
Sahilde plâj suyu, kaynak olur neş’eye;
Kuru otlar canlanır, boy attırır meşeye…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
Bâzen boru tıkanır, tazyikle onu açar;
Bâzen de buhar olur, kelebek gibi uçar;
Bâzen sel olur taşar, önünden canlı kaçar…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
Bâzen serin bir yeldir, hoşça vurur her yüze;
Yıllık buhar miktarı; trilyon ton, 500’e;
KAYIKÇI der ibrettir, nasîhat gören göze…
Kur’ân’da sûre-sûre, âyet-âyet bunlar var:
“İbret alsın kullarım, düşünsünler insanlar!..”
