DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “
RTE” EMİR VERDİ, “HEDEF” GÖSTERDİ!..* “Ey Gençler! Eskiler ve dünkülerin gâyesi ‘hâl ve mâzi’ idi; sizin gâyeniz istikbâl, istikbâl, istikbâldir.” (Ömer Seyfeddin-Genç Kalemler; 11 Nisan 1911)* “
Türkler Fezada: …30 yıl önceydi. 18 Şubat 1989’da TGRT’de ‘
Radyo Tiyatrosu’ olarak ‘
Fezada İki Türk’ adlı bir kaset yaptık. İki genç Türk subayını fezaya yani uzaya göndermiştik. (…)
2023 ‘Büyük Türkiye’, ‘2071 Cihan Devleti Türkiye’, ‘OMT-Osmanlı Milletler Topluluğu, ‘Marka İnsan-Marka Şirket-Marka Şehir’ dedik. Bunların hemen hepsi devlete ve millete mâl olmuş, milletimizin ‘
Kızılelma’sı hâline gelmiştir.” (
Rahim Er-Türkiye Gazetesi; 11.02.2021, sy. 3)* “ABD’de ‘
Gölge CIA’ diye anılan; ekonomi, dış politika ve güvenlik konularında küresel analizler yayınlayan
STRATFOR, otuz sene içinde Türkiye’nin etki alanının Kuzey Afrika, Orta Doğu’nun tamamı, Balkanlar, Kafkasya ve Asya’da etkisini artıracağı tahmininde bulundu.” (
Türkiye Gazetesi-10.02.2021, sy: 1, 4)
* “Güçlü ve bağımsız Türkiye’nin yerini sâdece dünyâda değil, uzayda da tahkim edecek ve 2023’te uzaya çıkacağız”, “Herkes ‘Çılgın Türkleri’ tanıyacak.” (CB R. Tayyip Erdoğan-09/10.02.2021)* TUA: Türkiye Uzay Ajansı
aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere
Sn. Cumhurbaşkanımızın yönetimindeki
Hükûmet, “
TC”nin her yönüyle varlığını bölgede ve hatta bütün dünyâda olduğu gibi “
fezâ”da da göstermek için büyük bir gayret içerisine girmiş bulunmakta ve bu bağlamda örnek hizmetler vermektedir.Atalarımız
Selçuklu ve
Osmanlılar’ın “
müneccimler”e verdiği değerle, hatta payitahtta
“Müneccimbaşı” olarak vazifelendirdiği kişileri, bâzılarının sandığı gibi “
falcı” olarak yanlarına almamış ve onlara “
Yıldızların durum ve hareketleriyle ilgili ilmî bilen ve bu ilim ile uğraşan kimseler” oldukları, diğer bir ifadeyle “
astronom” oldukları için kıymet vermiş ve pâyelendirmişlerdir.Kurulan onlarca “
Rasathâne” yanında milletimizin evlâtlarına gökyüzü, feza, ay ve yıldızları çağrıştıran isimler vermesinin
Sizce hikmeti ne olabilir?..Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (***) = = = “Gülay”, “Nuray”, “Şenay”; sormazsın niçin? “Hilâl”, “Zuhal”, “Necmi”; “Yıldız”, “Asuman”;“Ülker” ile “Sema”, vardır ne için?..“Feza” ve “Süreyya”, “Uluğbey”ce inan; “Ali Kuşçu” gibi, yanmalı için!.. “Hezarfen” “Jules Verne”den, daha bir mûcit; “Uçmak”la “uçurmak”, olur mu eşit?“TUA”mız var şimdi, bu adı işit!..“Tayyar” ile “Göktuğ”, çerağdır yanan; “Astronot-Kozmonot”, bi kalem geçin!.. “Ezânı duymayın, Sizler duyurun!”; “TUBİTAK-ASELSAN”, diyor “Buyurun!”;“ROKETSAN”la birlik, “mühürü vurun!..”“Cacabey”le “Gökbey” aynı heyecan; “Ay-Yıldız” altında, târihe geçin!.. “RTE” emir verdi, “hedef” gösterdi; “Türk Dünyâsı” bunu, kökten isterdi; “CeHaPe”nin malûm, “Kılıçdar…” derdi!..“Türkay” ile “Gökmen”, ne derdi anan:“Uçun kuşlar uçun”, avcı kim seçin!.. “Eray”, “Şafak”, “Kartal”; ne için varlar?“Yiğit”ler, “Şahin”ler; niçin uçarlar?Nice “hayâller” var, “ufuk” açarlar!..KAYIKÇ’Ali der ki, “İnanan-Kanan……Mutlaka başarır, gayrıyı geçin!..”