"ÖLDÜ" DİYE SEVİNMİŞ, "TC KILIKLI" ADAM!.."

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

“ÖLDÜ” DİYE SEVİNMİŞ, “TC KILIKLI” ADAM!..”

(“Malûmlara Taşlama”, mısra-mısra haşlama):

* “Bana (hâlis kalb ile) duâ ediniz. Duânızı kabul ederim.” (Kur’ân-ı Kerîm; Mü’min Sûresi, âyet 60)

* “Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, duâ ettiğinde duâsını kabul ederim.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 186)

* “Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri özlemeyin. Erkeklere, kazandıklarından bir pay, kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan bol nimet isteyin. Doğrusu Allah, her şeyi bilir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 32) “Allahü teâlâ bu âyeti kerîmede hasedi ve başkasına ait bir nimetin zevâlini temenni etmeyi yasaklamakta ve Allahü teâlânın fazlından istemeyi emretmektedir.” (İslâm İnanç Esasları-Prof. Dr. Ali Muhammed Sallabi; Millî Gazete –Ravza Yy. İst. 2017, s. 545)

* “Mü’minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır duâ kabul olur. Bir melek, ‘Allah, bu iyiliği sana da versin! Âmin’ der. Meleğin duâsı red edilmez.”, “Ümetimin günâh işlemeyen gençlerinin duâları kabul olur.”, “Beş vakit farz namâzdan sonra yapılan duâ kabul olur.”, “Dikkat ediniz! Düşmanınızdan kurtulmanız, bol rızka kavuşmanız için size gece gündüz duâ etmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü duâ, mü’minin silâhıdır.”, “Kazâyı ancak duâ önler”, “Şiddet ânında Allahü teâlânın, duâsını kabul etmesinden hoşlanan kimse, refah zamanında duâyı çok yapsın.”, “Ey namâz kılan! Duâ et, kabul olunur.”, “Amel etmeden duâ eden, yaysız ok atan gibidir.”, “Hastanın yanına girdiğin zaman, senin için duâ yapmasını ricâ et. Zirâ onun duâsı, meleklerin duâsı gibidir.”, “Allahü teâlâdan âfiyeti iste. Çünkü, hiçbir kimseye yakîn (şek ve şüpheden uzak olan doğru)dan sonra âfiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.”, “Bir müslüman, Yûnus aleyhisselâmın balığın karnında iken yaptığı duâyı: ‘Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimin’ okursa, bununla yaptığı duâyı muhakkak kabul olur.”, “En çabuk kabul edilen duâ, gâibin gâibe yaptığı duâdır.”, “Üç kimsenin duâsı reddedilmez. Bunlar, iftar zamanında duâ eden oruçlunun, âdil hükümdârın ve mazlûmun duâlarıdır.”, “…Babanın çocuğuna duâsı, misâfirin ve mazlûmun duâlarıdır”, “Duâ, ibâdetlerin çivisidir.”, “Rabbimiz her gece, gecenin son üçte biri girince, ‘Kim bana duâ ederse ona icâbet edeceğim. Kim benden bir şey isterse onu vereceğim, kim bana istiğfarda bulunursa ona mağfirette bulunacağım’ buyurur.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)

* “Duâ: İsteme, yalvarma, çağırma. Kendisi veya mü’min kardeşi hakkındaki bir arzûsunu, aç bir adamın iştahâlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibi, yalvararak Allahü teâlâdan istemek.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 1, s. 87)

* “Bedduâ: Bir kimsenin aleyhine yapılan duâ.” ‘Kendinize, evlâdınıza, bedduâ etmeyiniz. Allah’ın kaderine râzı olunuz. Nîmetlerini artırması için duâ ediniz.’, ‘Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlûmun zâlime olan bedduâları red olunmaz.’ (Hadîs-i şerîf)

* “Zâlim kimseleri, âdil diye medh edenin ve din düşmanlarının ölüsüne, dirisine duâ edenin îmânı gider.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye)

* “…Yâ Rabbî! Beni şeytân şerrinden ve düşman şerrinden ve nefs-i emmârem şerrinden muhâfaza eyle!.. Evimize iyilikler, helâl ve hayırlı rızıklar ihsân eyle! Ehl-i İslâma selâmet ihsân eyle!.. A’dây-ı müslimîni (Müslümanları zulm edenleri) kahr ve perîşân eyle!.. Kâfirlerle cihâd etmekte olan Müslümanlara imdâd-ı ilâhiyyen ile imdâd eyle!.. Allahümme inneke afüvvün kerîmun tuhibbül’afve fa’fü annî. Yâ Rabbî! Hastalarımıza şifâ, dertlilerimize devâ ihsân eyle!.. Allahümme innî es’elükessihhate vel-âfiyete vel-emânete ve hüs-nelhulkı verridâe bilkaderi bi-rahmetike yâ erhamerrâhimîn. Anama, babama ve evlâdlarıma akraba ve ahbablarıma ve bütün din kardeşlerime hayırlı ömürler ve hüsn-i hulk, akl-ı selîm ve sıhhat ve âfiyet, rüşdü hidâyet ve istikâmet ihsân eyle yâ Rabbî!.. Ya Rabbî, kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine kavuşturacak amellerin sevgisini nasip eyle!.. İlmimizi, ihlâsımızı, kabiliyetimizi artır, muratlardan, muhlaslardan olmamızı nasip eyle, cömert ve isar sahibi kullarından eyle!.. Âmin! Velhamdü-lillâhi rabbil’âlemin…” (Hüseyin bin Said İstanboli-Türkiye Gazetesi; 2007)

* “Yâ Rab, Ümmet-i Muhammed’in günâhlarını affeyle. Hepimizi Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet etrafında birleştir ve hakiki kardeş eyle. Zâlimlerle mücadele azmi, cesareti, şuûru ver. Bütün İslâm düşmanlarını ve onlara destek veren münâfıkları zelil eyle, perişan eyle. Müslümanlar aheyhine kurdukları tuzakları kendi aleyhlerine mün’akis eyle!” (Burhan Bozgeyik-Millî Gazete; 09.04.2018, s. 9)

* “Cihâd: Allah yolunda O’nun ismini yüceltmek, İslâm dînini yaymak için; can, mal, söz, neşriyat ve diğer vâsıtalarla çalışmak, gayret göstermek, muhârebe etmek. Cihâd üç türlü yapılır: Birincisi beden ile yani her türlü harp vâsıtası ile yapmaktır. İkincisi, her türlü neşir, basın ve yayın vâsıtası ile İslâmiyet’i insanlara yaymak ve duyurmaktır. Bu cihâdı İslâm âlimleri yapar. Üçüncüsü ise, duâ ile yapılan cihâddır. Bütün Müslümanların bu cihâdı yapmaları farz-ı ayndır.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü, c. 1, s. 71)

* “…Yâ ilâhi!.. İdarecilerimize akıl, fikir, cesaret, metânet, liyâkat ve hayırlı hizmetler, uzun ömürler nasîp eyle!.. İç ve dış düşmanlarımıza fırsat verme, onları birbirine düşür. Ordularımızı karada, havada, denizde daima mensûr ve muzaffer eyle!.. Güvenlik güçlerimize, sağlık personelimize, teknek elemanlarımıza sağlık, sıhhat afiyetler ve başarılar ihsân eyle!.. Gayretlerini âhiret sermayesi eyle yâ Rabbi!.. Âmin, âmin… Tâhâ ve bu hurmeti sûre-i Yâsîn… Velhamdü-lillâhî rabbil’âlemin…”

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği üzere “Roma”daki son “G-20 Toplantısı”nın hemen ardından, İskoçya’nın “Glaskow” şehrinde yapılacak olan ikinci bir toplantıya (ABD’ye olduğu gibi Türkiye için de “üst düzey koruma” tedbirleri alınmadığı için) Sn. Cumhurbaşkanımız ve heyeti katılmamış ve yurda dönmüştür. Akabinde de O’nun için bir “öldü” şâyiası çıkarılarak “BİST/Borsa İstanbul”da hızlı bir düşüş/dövizde ise fahiş bir yükseliş daha sağlanmıştır.

Bu gelişmeler bizim aklımıza (bir “suikast tertibi” şüphesi) getirmiş/ilhâmı vermiştir ki, târih elbette ileride bunu yazacaktır; diyoruz ve dahi bu his ve düşüncelerle rahmetli “Hüseyin Hilmi Işık” tarafından hazırlanan ve 149’uncu baskısı Şubat 2020’de “Hakîkat Kitâbevi”nce yapılmış bulunan “İslâm Ahlâkı” kitabından da faydalanarak kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = (***) = = =

“Öldü” diye sevinmiş “TC Kılıklı Adam”;

“Viva Zapata” demiş, “Vekil” ünvanlı “Cüdâm”;

Biri “Hain-Satılmış”, öttü “BİST”te dün akşam!..

Öbürü bir “Münâfık”, renkten-renge giriyor;