Murzioğlu’ndan kampanyaya davet
Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Samsunluları AB Türkiye Delegasyonu ve
UNDP Türkiye tarafından başlatılan ‘İklim Eylemi Kampanyası’na katılmaya davet etti.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Samsun AB Bilgi Merkezi,
AB Türkiye Delegasyonu ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) Türkiye temsilcilerinin,
iklim değişikliği risklerine karşı kırılganlıkları azaltmanın önemini vurgulamak amacıyla başlattığı,
‘İklim Eylemi Kampanyası’na destek olmaya davet etti. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Samsun TSO
Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, bu yılki ‘İklim Diplomasisi Haftası’nın, iklim değişikliği
karşısında kırılganlıklara ilişkin faaliyetlere odaklandığını söyledi.
Farkındalık yaratılacak
İklim Diplomasisi Haftası boyunca sosyal medya kampanyası, farkındalık için açık hava etkinliği,
webinarlar, basın toplantıları ve birçok faaliyet düzenleneceğini ifade eden Murzioğlu, “Bu tema, 2-13
Kasım 2020 tarihleri arasında gazeteciler, sivil toplum, akademisyenler, iş dünyası, kamu kurumları ve
vatandaşlar tarafından farklı perspektiflerden tartışılacak. Herkesi, kampanya faaliyetlerine katılmaya,
kendi etkinliklerini düzenlemeye, iklim eylemi öykülerini paylaşmaya, mesajı yaymaya teşvik
edeceğiz. Bu kapsamda Odamız AB Bilgi Merkezi olarak kentimiz meydanlarında “#İklimBiziz ve
yaşanabilir, sürdürülebilir, iklim nötr gelecek için #Değişeceğiz.” Başlıklı billboard ilanlarımızla
farkındalık yaratmaya çalışacağız” dedi.
“Seçimlerimiz geleceğimizi belirleyecek”
Bu yıl 5’incisi kutlanan Paris İklim Anlaşması’nın, COVID-19 küresel salgınının yarattığı türbülans ile
anılacağını ifade eden Başkan Murzioğlu, “Bugün yaptığımız seçimlerin yarını ve geleceğimizi
belirleyeceğini hatırda tutarak, toplumlar şu anda, ya daha sürdürülebilir bir geleceğe bizi ulaştıracak
bir yolu izlemek ya da sistemi COVID-19 gibi şoklar ve iklim değişikliğinin getirdiklerine kırılgan ve açık
bırakmak konusunda karar vermek zorunda oldukları bir yol ayrımındadır. Paris İklim Anlaşması’nın
2015 yılında kabulünden sonra, hükümetlere yönelik daha iddialı iklim eylemi çağrıları, başta gençler
olmak üzere bireyler ve birçok aktör tarafından sosyal hareketler yoluyla daha sık dile getirilmeye
başlanmıştır. Küresel sıcaklık artışını 2050 yılına kadar 1,5°C’nin altında tutmak için zaman azalırken,
iklim krizini ele almaya yönelik iddialı iklim eylem politikalarını uygulamaya koymak, acil ve yaşamsal
bir hale gelmiştir” diye konuştu.
“Acil iklim eylemi zorunludur”
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi küresel aktörlerin, onlarca yıldır acil iklim eyleminin
zorunlu olduğunu savunduğunu belirten Murzioğlu, “Ne yazık ki; ulusların ortaya koyduğu planlar ve
taahhütler, bu hedefi gerçekleştirmek ve dolayısıyla yüzyılın ortasına kadar iklim nötrlüğe ulaşmak
amacıyla emisyon ve uyum açıklarını kapatmak için halâ yetersizdir. Bu da, daha zamanlıca atılmış,
daha etkili ve daha verimli iklim eylemine yönelik savunuculuğa ulusal ve yerel düzeyde duyulan
ihtiyacın halâ büyük olduğunu göstermektedir. COVID-19 küresel salgını, sistemsel şokun küresel
etkilerini gösteren “canlı” bir deney olmuştur. Bundan çıkışın tek yolu yeşil yolun seçilmesidir.