MİNİK YÜREKLERİN OKUL HEYECANI !

Çocukken; ilkokula başladığım o ilk günü hiç unutamam! Bafra Merkez İkokulu, o zamanar  eski ilçe Millî Eğitim Müdürlüğü binası’nda  idi.Tabi, şu anda o bina boş durumda bekliyor.

Bafra Merkez İlkokulu’ nda; beni tam5 yıl okutup; benim türlü yaramazıklarıma ve asabî tavırlarıma katlanan sevgili ilkokul öğretmnim merhume Kıymet Çağlar’ ı  bu vesileyle, sevgi ve saygıyla anıyorum Mekânı cennet olsun.

İlkokul 1. sınıfa başladığımda çok da okula uyumlu bir öğrenci değildim hatta; zaman zaman ağlayıp ” Ben okula gitmem”diye ortalığı allak bullak etmiştim. Dün gibi aklımda o anlar, ancak okul yönetimi olsun öğretmenim olsun beni okula alıştırmayı, okulu ve arkadaşlarımı sevmeyi azimle öğrettiler.

İlkokulda ve diğer üst okullarda okuyup da bugün doktor, okul müdürü, öğretmen, polis, millet vekili, gazi,  memur, diş hekimi gibi birçok makam ve mevkî sahibi öğrencilerim var. Bunlar; elbette benim için bir iftihar meselesi !

İlkokuldan başladık yine onunla devam edelim; zira 21 Eylül2020 Pazartesi günü; eğer son anda  iptal karaı çıkmazsa; okul öncesi ( ana okullar ) ile, ilkokul 1. sınıflar eğitime başlıyor. Allah virüssüz, koronasız, kovid 19′ suz bir eğitim ve öğretim yılı nasip etsin.

Yine  hiç unutamadığım bir anı ise; okullarda biz öğrenciler süt, kuru üzüm ve benzeri vitamin içeren yiyecekler verilirdi. Bu şekilde öğrencilerin protein almaları ve sağlıklı beslenmesi sağlanırdı. Velilr de bu uygulamadan çok memnundular.

Demek istediğim; öğrencilere; okuldan ziyade tıpkı evlerindeymiş hissini verebilmek önemliydi. Bunda da bence belirli bir başarı sağlanmıştı. Yoksa okul; sadece öğrencinin sırtına kitap- defter dolusu bir çanta, yanında  bir suluk, cebinde bir kaç kuruş da harçlıkla okula göndermekle bitmiyor !

Okul İdaresi ve öğretmenlerin yanı sıra; veliler de çocuklarıyla yakından ilgilenmelidir. Tamam; çalışan veliler de var çok sayıda fakat hiç olmazsa akşamveya okul dönüşü; en azından çocuğuyla yüz yüze ” Bugün okulda neler yaptınız, günün nasıl geçti ” gibi konuşmalarla, çocuklarındaki bu güzel heyecan ve sahiplenme duygusunu, özbenliğini de hissetmelerini sağlamalıdırlar.

Yoksa;akşam olunca, anne- baba tv karşısına  geçiyor ve çocuğuyla igilenmiyorsa,” sen ödevine bak, çalış gibi ” olumsuz komutlar veriyorlarsa, doğrusu o çocuğun veya çocukların işi bir hayli zor demektir !

Tabi, çocuklarıyla yakındanilgilenen velileri bu sözlere dahil tmiyr, teşekkür ediyoum.

21 Eylül Pazartesi günü; tüm yurtta bir heyecan dalgası olacaktır fakat bu asla bir virüs dalgası olmasın ! Bizleri, umutlarımızı; eğitimciler olarak, hergün daha iyiye, daha  güzel sürüklesin inşallah.

Meselâ binlerce insanın hayatını kaybettiği Amerika’da, fizik mühendisi olup okulunda  doktora yapan sevgili oğlumuzu ve cümlesinin çocuklarını, Allah bu korona illetinden korusun inşallah

Bafra’da ve diğer birçok şehirde; maalesef çok sayıda insanın maskesiz, sosyal mesafeye ve hjyene uymadan gezdiklerini üzülerek görmekteyiz.

Bırakın para cezasını; bu yolla sağlıklı insanlarımızı da hasta yapma, virüsü onlara bulaştırma riski var ve bunun örneklerini zaman zaman hâla görmekteyiz !

İşte bu şartlar ve düşüncelerle; eğer bir aksilik olmazsa 21 Eylül’ de başlayacak olan okullarımıza, okul yöneticilerine, öğretmenlere, öğrencilere ve velilere kolaylıklar,  koronasız ve sağlıklı bir eğitim- öğretim yılı dilerim.

Saygılarımla.

Oktay ZERRİN