Bu yaşıma geldim…Böylesi yavan, tatsız, tuzsuz bir Ramazan Ayı geçirmedim…Seçimlerin peşine Ramazan Ayı’nın gelmesi…Koltuklara yeni oturanların “Borç devraldık” edebiyatına sarılmaları neticesinde…Mahalle iftarlarının ve Ramazan etkinliklerinin…Ortadan kaldırılmasına sebep teşkil etti…Başkanların da işine geldi!..Merkez İlçe belediyelerinin tamamı…Muhtarlar, şehit aileleri ve basına verdikleri iftar programlarını da gözardı ettiler…Kaynaşmayı, tanışmayı, kardeşlik duygularını bir tarafa bıraktılar…Eee…Biraz da rahat ettiler….Geleneksel hale gelen bu iftar programlarını iptal ettiler…Ben hep şunu söylerdim “Şu belediyeler de olmasa Ramazan’ın geldiğini anlamayacağız” diye…
Şu Ramazan pidesi de olmasa, sahurda davullar da çalınmasa…Ramazan var mı, yok mu belli değil!..Oruçlu olmak ayrı şey, Ramazan’ı doyasıya yaşamak ayrı şey!..Yani demem o ki.. Ramazan etkinlikleri…Makam sahibi Kimileri şöyle dedi…“Ya! Bir dünya masraf ediliyor. Adam evinde yemek yapmayıp iftar sofrasına geliyor”“Masraftan başka bir şey değil! İyi ki kaldırıldı”“Neymiş o, mahalle iftarıymış, kaynaşmaymış,!”Evet, adam evinde yemek yapmayıp, iftarını orada açtı ve o akşamki masraftan kurtuldu…Durumu iyi olan, geçimi yerinde olan gitse gitse merakından bir defa gider…O iftar sofralarında durumu iyi olmayanlar iftar yemeğini yiyorlardı…Keyfi ve işi yerinde olan oruçlusu-oruçsuzu meşhur lokantalara gittiler…Senin iftar sofrana mı kalmış?!.Bu anlamsız tutum nedeniyle de…Fakir, fukaranın nasibini kestiler…Ben çok iyi biliyorum ki…O akşamki iftar yemeğinin masrafını hatta 2 katını veren, verecek olan…O kadar işadamı, esnaf var ki şaşarsınız…Belediyenin kasasından bir kuruş dahi çıkmayacaktı…Belediyelere teklifler yapıldı ancak böyle niyetlerinin olmadığı cevabını aldılar…
Efendim! Çadır şu kadar paraymış, şu kadar para belediyeden çıkıyormuş…Bunlar lafı güzaf…Olsa olsa!..Vatandaşa, ödemiş olduğu vergilerin minnacık kısmını iade etmeyi çok gördüler…Dolayısıyla da Ramazan var mıymış, yok muymuş belli olmadı…Ramazanın tadı tuzu ortadan kalktı, gelenek rafa kaldırıldı…Kim ne derse desin, iyi olmadı!..Ayrıca koltuğa yeni oturanlar sosyal medyada ağırlığı olan haber sitelerine de…Kısıtlama getirdiler…Geçmiş dönemde yapılmış hataların suçunu…Bu işi layıkıyla yapanlara ödetmeye çalıştılar…İyi niyeti kim suistimal ettiyse onların cezalandırılması gerekirken…Haber sitelerinin tamamını aynı kefeye koydular…Böyle bir yanlışlık olabilir mi?..Belediyelerden birisi diyor ki; “Kestiğiniz faturaları geri alın!”Vergisi ödenmiş, KDV’si borç hanesine yazılmış…Faturayı geri al!..Böyle bir yasa var mı?..Faturaya 15 gün içinde itiraz edilmezse, o fatura kesinleşir…Çünkü vergisi var, KDV’si var, Peşin Ödemesi var…Aynı işi yaptığı halde kim afaki fatura kesmişse…Hesabını ondan, onlardan, iki ayaklı akreplerden sorun…Karşınıza alın, “Siz haberleri nasıl yapıyorsunuz. Altın yaldızla mı yaldızlıyorsunuz, sizin diğerlerinden farkınız ne. Onlar söz gelimi 1 lira fatura keserken, siz 100 lira nasıl kesersiniz” diye sorun…Aldığınız cevaba göre de hareket edin…Bakınız; tasarruf tedbirlerine sığınan bu belediyeler…Yazılı basına yeşil ışık yakarken…İnternet haber sitelerinden hangi ilan ve reklamı esirgediler…Ocak 2019 ayından başlayalım…10 Ocak Gazeteciler Günü…14 Şubat Sevgililer Günü…8 Mart Kadınlar Günü…14 Mart Tıp Bayramı…18 Mart Çanakkale Zaferi…23 Nisan Bayramı…100. Yılını kutladığımız 19 Mayıs Bayramı…
7 Mart 2019 Perşembe günü Regaib Kandili…
2 Nisan 2019 Salı günü Miraç Kandili…
19 Nisan 2018 Cuma günü Berat Kandili…
4 Haziran Ramazan Bayramı…3 gün…
Bakınız, Belediyeler, Kamu Kurumları, Odalar Kutlama vermeyerek…
Ne kadar tasarruf etmiş…
Ama diğer yandan bir ihaleden örneğin 1 milyon lira kazık yense…
Bu ve dahası kutlama ilanlarını tüm yayın organlarında 10 yıl yayımlatsalar yine de denk gelmez…
Belediyelerin, meclis üyelerinin asıl görevi de budur…
Yetimin hakkını hilekarlara, madrabazlara, ihale mafyasına yedirmemek…
İktidar Partisi de maalesef Belediyelerin takındığı tavrı izleyerek…
Onlar da bu önemli ve özel günleri es geçip, görmezden geldiler…
Bakınız; AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım Bey….
Gazetelere 1 kere ilan vermişse, internet haber sitelerine hergün ilan vermeye devam ediyor…
Karşı aday da öyle…
Ama Samsun maalesef bu konuya yeterince eğilmiyor!..
İstanbul’un her ilçesinde hatta her mahallesinde Samsunluların dernekleri var…
İstanbuldaki Samsunlular, Samsun gazetelerini okuyamıyorlar ama…
Samsun İnternet Gazetelerini sabah, öğle, akşam, gece ziyaret ediyorlar…
Samsun’da ne olup bitmiş, kim ölmüş-kim kalmış misali siteleri geziyorlar…
O arada Binali Bey’in reklamını görüp etkilenseler fena mı olur?..
Başabaş giden bir seçimde bir oy bir oydur…
Böyle bir durumda 3-5 liranın hesabı yapılır mı?..
Yapanlar sonradan pişman olmaz mı?..
Makalemi daha fazla uzatmak istemiyorum…
Maksat hasıl olmuştur…
Kazan kazan misali…
Biz sizlere haber ve yayın hizmeti vereceğiz…
Sizlerde bu hizmeti layıkıyla yapanlara teşekkür ederek…
Nasıl ki elektriği kullanınca kullandığın kilovat saat kadar bedel ödeniyorsa…
Aynı şekilde ödeme yaparsınız…
Mesele parti meselesi olduğu kadar…
Ekmek meselesidir de…
Biz internet gazeteleri, ekmek yemeyelim mi?..
Vergimizi ödemeyelim mi?..
Çocuklarımızı okutmayalım mı?..
Mesire alanlarına gidip, karpuz yemeyelim mi?..
Haber sitelerimizi kapatalım mı?..
Bunu mu arzu ediyorsunuz?..
Böyle düşünmediğinizi biliyoruz ancak…
İcraatta göremiyoruz…
Kalın Sağlıcakla. Mehmet Hazinedar 06.06.2019