DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “İKİ AĞIZDAN” BAK, BİR “BÜYÜK GERÇEK!..” *
“Artık 1935’teyiz. On iki senelik bir müddet zarfında, yeni Türk, kendine yeni bir ruh, yeni bir ahlâk, yeni bir tarih, hattâ, Allah’ı artık Tanrı diye andığı için, diyebilirim ki yeni bir Allah yaratmıştır.” (
Kemalizm-Moiz Kohen/Tekin Alp; İstanbul 1936, s. 171)
* “Ben, bu yeni kelimeleri uydurarak dili bozmak ve bu dille okuma yazmayı imkânsız hâle getirerek kullanımdan kaldırmak istiyorum.” (N. Ataç “Bkz: Mustafa Miyasoğlu-Edebiyat Sohbetleri; Konak Yy. İst. 2003”, “Ahmet Sezgin-Türkçenin Feryadı ve Dil Davamız; Etüd Yy. Samsun Haziran 2020, s. 45) aygıdeğer Okuyucularımız!..“Türkiye Gazetesi Köşe Yazarı, Hemşehrimiz Sn. Fuat Uğur”, 27 Ekim 2020 günlü “
İYİ Parti’de ‘Çerkesçilik’ mi…” başlıklı yazısında;
“…Bu ülkede Çerkeslerle birlikte Cumhuriyet’in kuruluşundan itaberen Kürtler, Lazlar ve diğer etnik gruplar ve hatta TÜRKLER de asimilasyona uğradı. Hiç şaşırmayın. Türkler de asimilasyona uğradı. Hem de en ağırından.Asimilasyon; bir topluluğun dil, din ve kültürlerini değiştirmek suretiyle benliklerini yok etme ve yerine bir başka benliği zorla kabul ettirme hareketi değil mi?O vakit karar verin. Türkler asimile edilmedi mi? Dillelrinden, dinlerinden, kültürlerinlden uzaklaştırılmak için her şey yapılmadı mı? Camileri, türbeleri, geleneksel kıyafetleri, dinî ritüelleri, isimleri yasaklanmadı mı? Şapka kanununa direnenlerin başlarına gelenleri, gemilerden topçu ateşleri dâhil bilmiyor muyuz? Radyolarda Türk müzüği, halk müziği yasaklanmadı mı? Güneş Dil Teorisi ile güzelim Türkçe’nin canına okunmadı mı? Yazı dilimiz değiştirilmedi mi? Batı eğlence kültürü dayatılmadı mı? O zamandan bugüne Batı hayranı, benliğinden, kimliğinden, dininden, dilinden ve kültüründen soyulmuş ve çırılçıplak kalmış bir gençlik oluşturulmaldı mı? Bu ülke ve vatan için cephelerde can vermiş Kurtuluş Savaşı kahramanlarının dilleri yasaklanırken, işgalcilerin dillerinde eğitim veren okullar el üstünde tutulmadı mı?Bugün kendi ülkesine düşman nesiller nasıl yetişti sanıyorsunuz. Niye bu kadar emperyalizmin piyonu çıkıyor diye şaşırıyoruz. Ak Parti’nin 18 yıllık bir fırsatı vardı ama ne yazık ki bunu yeterince değerlendiremedi. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, çok geç kalmış biçimde geçen günkü konuşmasında ‘Ülke ve millet olarak kendimizi kontrolsüz bir Batılılışma fırtınası içinde bulduk. Aklı hür, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirilmek üzere çıkılan yolun Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması en büyük kayıptır’ demesi, aslında vahşi bir asimilisyonu işaret etmiyor mu?Bu yüzden Kürtlere, Çerkeslere, Lazlara yapılan asimilasyonu konuşurken, bu milletin tamamının asimilasyona uğradığını unutmamak gerek ve asıl vahim olan da bu” şeklindeki ifâdelerini okuyunca hâtırımıza “
HEM OKUDUM HEM DE YAZDIM/3 (Dil ve Millî Kültür Konulu Köşe Yazısı-Şiirler)” adını taşıyan eserimize de aldığımız (Samsun, Aralık 2015; Samsun Medya Gazeteciler Cemiyeti Yy. s. 143) “
itiraf” geliverdi:
”Biz Yahûdiler, 20. Yüzyılda, Orta-Doğu’da yıkılmaz denen Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkıp iki devlet kurduk! Onlara, öyle güzel bir sistem inşa ettik ki, Türkler, bize Filistin’i vermeyen Abdülhamid’e 200 sene daha söverler!..” (C. Weizman: İsrail Cumhurbaşkanı-Türkiye Gzt; 03.11.2014, s. 9)Akabinde de aşağıda okuyacağınız mısralar, gönül defterimizden kalemimizin ucuna kıta-kıta damladı. Diyoruz ve de bu şiirimizle de
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = = “Weizman” konuştu, “Fuat” da yazdı; “Gerçekler acı”dır, bilmek de yetmez!..“Kadir Mısıroğlu”, “sürgün”de gezdi; “Vatan!.. Vatan!..” diye, ölmek de yetmez!.. “Kripto-Dönme” kim ve kimler “Mason?”Kim “Milli Kumaş”tır, kimler var “fason?”;Şu “Uyduruk Târih”, yetti artık “son!..”“Dindar-Laik” diye, bölmek de yetmez!.. Bir “Fulbright” giymişiz, “Deli Gömleği”;“Hesabımız” şaşmış, “Hoca Çömleği”;“Toplama” unuttuk, var-yok “bölmeyi”;“Ermen’yi-Rum’u”, silmek de yetmez!.. Nice “Cüce”leri, “Yüce” yutmuşuz; “İlkokul-Lisede”, hep uyutmuşuz; “Hakk Yolu” bırakmış, “bâtıl” tutmuşuz; “Pişkin-pişkin” öyle, gülmek de yetmez!.. “İki ağızdan” bak, bir “Büyük Gerçek”;Bir “asıra” şöyle, tutmalı mercek; Aydınlansın kafa, gitsin örümcek; Kopmuş-gitmiş “Düğme”, “ilmek” de yetmez!.. “Gömleği-ceketi”, “O” idi tutan; “Ferman”ı yazdıran, “İkrâ” okutan; “Osmanlı-Selçuklu”, var idi atan;O “Oğuz Nesli”nden, olmak da yetmez!.. “İki ağız”dan bak, bir “Büyük Olay”;“Yazmak” ve “konuşmak”, değil pek kolay;“Kripto-Dönmeler”, saldırır alay; “Sabır-sabır” artık, dolmak da yetmez!.. KAYIKÇ’Ali der ki, “F. Uğur” yazdı:“Osmanlı Düşmanı”, azdıkça-azdı:“Devrimler-Devrimler”, bir “sırrı” çözdü; “Olanlardan ibret”, almak da yetmez!..