Ve bugünü bayram olarak kutlaması gereken emekçilerimiz, her zamankinden çok daha ağır, çok daha tehlikeli ve çok daha zor koşullar altında ekmek kavgalarını vermektedir.
Daha da acısı bugün, yüzbinlerce emekçimiz salgın nedeniyle işini, ekmeğini, geleceğini kaybetmiş durumdadır.
Oysa yaşadığımız bu zorlu süreç bütün insanlığa, emeğin ve emekçinin değerini bir kez daha hatırlatmıştır.
Tüm insanlık derin bir belirsizlik döneminden geçerken, önümüzde yepyeni fırsatlar belirmiştir.
Bugün sosyal devleti yeniden inşa etmenin tam zamanıdır. Emekçilerimizin, çiftçimizin, esnafımızın, emeklimizin, işsizlerimizin en temel hak ve gereksinimlerini karşılayacak bir sistem inşa etmemizin tam zamanıdır. Eğer bunu başarabilirsek, iş cinayetleri “fıtrat” olmaktan çıkacak, çalışma hayatında güvencesizlik, hukuksuzluk ve örgütsüzlük son bulacak, sendikal örgütlenme güç kazanacaktır. Emekçilerimizin alınteriyle yaratılan kaynaklar, milletimizin tamamına adil bir şekilde dağıtılacak, hiçbir yurttaşımız işsizlik, yoksulluk ve gelecek kaygısı taşımayacaktır.
Bugün iktidarda olan anlayışın tavrı ortadadır. İktidar, emeğe ve emekçiye sırt çevirmiş, rantçıdan ve emek sömürüsünden yana tavır almış, kıdem tazminatı gibi işçilerin en önemli kazanımlarına göz dikmiş, esnek çalışmayı daha da yaygınlaştırmayı ve kalıcı hale getirmeyi amaçlayan adımlar atmaktadır.
Hem bu salgın belasını hem de emekçilerimizin haklarını gasp etmeye yönelik bütün bu saldırıları bertaraf edeceğiz ve ancak o gün 1 Mayıs’ı bayram tadında kutlayabileceğiz.
Sağlıklı ve insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının sağlandığı, alınterinin gerçek karşılığı olan ücretlerin elde edilebildiği ve iş güvenliği, sosyal güvenlik ve sendikal hakların bütünüyle güvence altına alındığı günlere en yakın zamanda kavuşma ümidi, inancı ve kararlılığıyla, tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.