DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “GAYRIMEŞRU” YAŞAYAN, “GAYRIMEŞRU” ÖLÜYOR!.. (“Kadın Cinâyetleri”nin temel sebebi, işte bu): * “Allah’ın izni olmadıkça kimseye ölüm yoktur. Ölüm, vâdesi yazılmış şaşmaz bir yazıdır.”, “Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 145, 185’ten)
* “Her nerede olursanız ölüm size yetişir, göklere yükselmiş burçlarda (kalelerde) bile olsanız!” (K. Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 78’den)
* “Küllü nefsîn….. ve ileynâ türce’ûn!” (Her nefis/canlı, ölümü tadacaktır ve sizi bir imtihan olarak şer ve hayr ile deneyeceğiz; hepiniz sonunda bize döndürüleceksiniz!..” (K. Kerîm; Enbiyâ Sûresi, âyet 35)
* “Kendinizi ve evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşten koruyunuz!” (K. Kerîm; Tahrîm Sûresi, âyet 6)
* “Ey Rabbimiz!.. Eşlerimizden, gözümüzün nûru olacak kimseleri (genç nesli)
bizlere ihsân eyle!..” (K. Kerîm; Furkân Sûresi, âyet 74)
* “Allah’ın izni olmadıkça kimseye ölüm yoktur. Ölüm, vâdesi yazılmış şaşmaz bir yazıdır.”, “Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır.” (K. Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 145, 185’ten)
* “Her nerede olursanız ölüm size yetişir, göklere yükselmiş burçlarda (kalelerde) bile olsanız!” (K. Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 78’den)* “Allahü teâlâ Yûşâ aleyhisselâma şöyle buyurdu:
‘Ben, kavminin hayırlılarından kırk binini, şerlilerinden de altmış binini cezalandıracağım!’ Hazret-i Yûşâ sordu: ‘Yâ Rabbî, şu şerlileri, kötüleri anladım. Hayırlıların, iyilerin günâhı nedir?’ Allahü teâlâ buyurdu ki:
‘Onlar, günâh işlemekte olan kötülere öfkelenmediler. Onlara mâni olmaya çalışmadılar. Bilâkis onlarla beraber yediler, içtiler, düştüler, kalktılar.’” (Türkiye Gazetesi Bizim Sayfa-06.10.2018, s. 17)* “Bütün çocuklar, Müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonra anaları babaları Hıristiyan, Yahûdî ve dinsiz yapar.”,
“El mer’u mea men ehabbe (Kişi, dünyâda kimi severse, âhirette onun yanında olacaktır).” , “Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz! Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz. Öğretmez iseniz, mes’ûl olacaksınız.”, “Kendiniz onu yapmamış olsanız bile, başkalarına iyi amel ve hareketlerde bulunmalarını emrediniz. Kendiniz sakınmamış olsanız bile, başkalarını kötü amel ve hareketler işletmen menediniz. İnsanların bazıları vardır ki, hayra birer anahtar, şerre de birer kilittirler. Yine bazıları da vardır ki, şerre birer anahtar, hayra da birler kilittirler. Ne mutlu o kimselere ki, Allahü teâlâ, hayrın anahtarlarını onların elinde yaratmıştır. Yazık o kimselere ki, Allahü teâlâ, şerrin anahtarlarını onların elinde yaratmıştır. “,
“Ümmetimden, erkekler üzerine kadınlardan daha zararlı hiçbir imtihân vesilesi bırakmadım.”, Peygamber Efendimiz Mekke’de iken kendisine bir adam geldi ve sordu: ‘Allah nazarında hangi ameller daha fazîletlidir?’
“- Allah’a îmân etmek.” - Sonra?
“- Akraba ve yakınları ziyâret etmek.” - Daha sonra?
“- İyiliği emredip kötülükten vazgeçirmek!..” - Peki, Allah nazarında hangi ameller daha çirkindir?
“- Allah’a şirk koşmak, ona inanmamak.” –Daha sonra?
“- İyiliği emredip kötülükten vazgeçirme vazifesini yapmamak!..”, “Bazı şiir
ler, elbette apaçık bir hikmettir…”, “Hikmetli söz müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa, hemen alır.”, “Büyüleyici sözler gibi, hikmetli şiir
ler de vardır...”, “Şâir Hassan’ın sözleri, düşmana ok yarasından daha tesirlidir…”, “Şiir,
bir söz ki, güzeli daha güzel, çirkini daha çirkindir...” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “Amellerin en fazîletlisi, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmek ve günâh işleyeni sevmemektir. Kim ki iyiliği emrederse, müminin sırtını muhkemleştirmiş, sağlamlaştırmış olur. Kim de kötülüğü meneder ve ondan vazgeçirtirse, münâfığın burnunu yere sürtmüş olur.” (Hz. Ali “r. anh”)* “Şüphesiz ki, Allah’ın nizamına uymayan bir kadının tehlikesi, kınından çıkarılmış boyun üzerine koyulan bir kılıcın tehlikesinden daha büyüktür.”
(Prof. Dr. Ali Muhammed Sallabi-Siyer-i Nebî/1, s. 309)
* Suâl: Din bilgilerinden herkes için lâzım olanları öğrenmemenin, dînimiz açısından hükmü nedir?
Cevap (Osman Ünlü): “Îmân edilecek şeyleri ve farzlardan, harâmlardan meşhur olanları, lüzumu kadar öğrenmek, her Müslüman’a farzdır. Bunları öğrenmemek, harâmdır. Bu bilgileri işitip de, öğrenmeye ehemmiyet, önem vermemek ise ‘küfür’ olur, kişinin îmânı gider.” (Türkiye Gazetesi-02.09.2018, s. 16)
* “Kısmetindir gezdiren yer yer seni/Arşa çıksan akıbet: Yer, yer seni; Ânın içün, ânın adı yer oldu/ Önce besler, sonra kendi yer seni!..” (Şeyhülislâm İbn-i Kemâl Paşa “r. aleyh”:
D. Edirne-1468, Ö. İst. 1534)* “Tango demek, dînini, milletini sevmeyen; mahallesine, ailesine isyân eden; ırzını, nâmusunu satan, her günâhı işleyen ve böyle Allah tarafından, bin türlü hastalıkla, hırıldaya hırıldaya geberen mel’un karı demektir.”
(Peyami Safa “r. aleyh”-
Sözde Kızlar)* “Gençliğe güvenip vakit çok erken derken/Belki elveda bile diyemezsin giderken!..” (N. Fâzıl Kısakürek “r. aleyh”)
“5 ŞEYDEN EVVEL” vardır, buyruldu “5 KIYMETLİ”:/“GENÇLİK-SAĞLIK-ZENGİNLİK”, “BOŞ VAKİT” ile “HAYÂT”/“ÖLÜMÜ ÇOK HÂTIRLA”, bu “ŞEREF” âlâmetli…/Herbir şey senin olsa, bil ki fâni kâinat/DEREBAHÇELİ söyle, “Hayât Çarkı” bi durdu: “Kabir”: “İkinci Durak”, “Berzâh”: “Bir geçiş yurdu!..” (www.bizimsamsun.net-11.06.2020)* “Karısının çok konuştuğundan yakınan adama sormuşlar: Eşinizle ne zaman evlendiniz? Adam cevap vermiş: Çeneler, çeneler önce…”, “
Hepimizin sımsıkı sarılmak istediği insanlar vardır. Kiminin boynuna, kiminin boğazına…” Denildiği kadar okumayan bir toplum değiliz. Erkekler bildiğini okuyor, kadınlar da canına okuyor.”
(Halime Gürbüz-Türkiye Gzt; 30.06.2020, s. 2) aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere eskiler; “
gayrımeşru/nikâhsız” bir ömür sürdüren çiftler/kimseler için “
dost hayâtı yaşıyor” derlerdi. Şimdilerde ise bu ifadenin yerini “
düzeyli/seviyeli beraberlik/birliktelik” gibi tanımlamaların aldığını duyuyoruz. Böylelerini; daha çok sözümona“
özgürlüğün tadını çıkaran ve kimseye hesap vermek mecburiyetinde olmadığını” söyleyen, sonunda da gidip bu akılsız kafasını bir yerlere “
toslayıp” feryâd-figân eden kimseler/çevrelerde görüyor, TV haberlerinde dinliyoruz.Malûmları olduğu gibi;
Peygamberimiz Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şeriîlerinde, “
Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz, öyle dirilirsiniz” buyurarak bir âkıbeti de haber vermişlerdir.Son yıllarda giderek arttığı bildirilen “
Kadın Cinâyetleri”nin temelinde de hep bu gerçekler var.Sözün özü; “
Gayrimeşru” yaşayanlar, günügelince de “
gayrımeşru” bir şekilde ölüyor/öldürülüyorlar. Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = = “Gayrımeşru” yaşayan, “gayrımeşru” ölüyor; “Kadın Cinâyetleri”, “temel sebep” işte bu;“Zamansız(!)” bak tabutlar, “Adlı Tıb”tan geliyor!..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Anne-baba-hocalar”, bunu böyle biliyor!.. Kişi “nasıl yaşarsa” ve “öylece ölüyor”;“Peygamber” haber verdi, “Hadîs” bunu söylüyor; “Şeytân” keyif çatıyor, şimdi kıs-kıs gülüyor!..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Anne-baba-hocalar”, bunu böyle biliyor!.. “KADEM”e de anlatın, “ER-DEM” çıksın söylesin; “62-84/Atmış iki seksen dört”, “özetle budur” desin; Ve de cümle “Homo”lar, bunu böyle bellesin!..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Anne-baba” ve “eş-dost”, geç kalmadan dellensin!.. “Gayrımeşru” yaşayan, “gayrımeşru” ölecek; “Şeytân” yıllarca güldü, bu “son”da da gülecek; “Nefsine esir” olan, bunu böyle bilecek!..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Nâmus-şeref-ar-hayâ”, bunu “rezil” silecek!.. “Kadın Cinâyeti”nin, öncesinde bak ne var;“Nasıl bir yaşantı”dır, dört yanı “Cehîm” duvar; “Nâmus-şeref-ar-hayâ”, sanma ki sağır duyar!..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Milli Eğitim” ister, “Maarif”e bin ayar!.. KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, neden böyle haberler?“Rahmet” dilemek varken, “ışık olsun” kimler der?”Fâtiha”nın yerine, kimler var çiçek serper?..“Doğru teşhis” koyalım, işin gerçek/doğrusu;“Kadın Cinâyetleri”, “temel sebep” işte bu!..