• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • SPOR
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • TEKNOLOJİ
  • MAGAZİN
  • 3. SAYFA
  • Köşe Yazısı
  • KÜLTÜR SANAT
  • SAĞLIK
  • BİYOGRAFİ FOTO GALERİ OTOMOBİL SAMSUN HABERLERİ
  • Ara
SON DAKİKA:
16:10
10 Kasım Tatil Değil, Atatürk’ü Anma Günüdür!
15:43
Özel Öğrenciler Canik'te Bilimle Tanıştı
15:38
SAMİKAD Dünyaya Açılacak
14:12
Dolu Dolu Eğitim Programı
14:10
Kurnaz: 'Atatürk, Tüm Dünyaya Örnek Olmuştur'
13:35
Türkel: "Cumhuriyet değerleri ile yaşayacak"
13:31
"HAKSIZ KARARIN ARKASINDA DURMAYIN"
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Covid-19 pandemisinde tüm dikkatleri üzerine çekmişti!
SAĞLIK
Yayınlanma: 24 Temmuz 2023 - 11:20

Covid-19 pandemisinde tüm dikkatleri üzerine çekmişti!

 ‘Yoğun bakım’ denilince aklımıza gelen pek çok şey, Covid-19 pandemisiyle sil baştan yeniden yazıldı

SAĞLIK
24 Temmuz 2023 - 11:20
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Covid-19 pandemisinde tüm dikkatleri üzerine çekmişti!
 ‘Yoğun bakım’ denilince aklımıza gelen pek çok şey, Covid-19 pandemisiyle sil baştan yeniden yazıldı. Bu ünitelerle ilgili çok sayıda yeni bilgi hayatımıza girdi. Pandeminin korkulu günleri geride kalsa da, yoğun bakım servisleri farklı ve ciddi hastalıkları olan hastalara yaşamsal destek vermeye devam ediyor. Bu kritik desteğin verildiği ünitelerin hala bilinmeyen ve merak edilen pek çok yönü var. Biz de yoğun bakım üniteleri hakkında merak edilen 5 soruyu Acıbadem International Hastanesi Genel Yoğun Bakım Sorumlusu ve Anesteziyoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Telci’ye sorduk! 

Pek çok zaman yaşamla ölüm arasındaki ince çizgideki hastaların tedavi gördükleri, her bir saniyenin bile kritik önemde olduğu yoğun bakım üniteleri, günümüzde ileri teknoloji donanımları ve deneyimli uzmanları sayesinde çok sayıda hastaya şifa sunuyor. Yaşamsal risk taşıyan hastaların kesintisiz olarak 24 saat bakım ve tedavilerinin yapıldığı bu üniteler; özellikle 2020 yılında dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinde tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu süreçte toplumun en çok merak ettiği konulardan biri, hastanelerin ‘yoğun bakım üniteleri’ oldu. Acıbadem International Hastanesi Genel Yoğun Bakım Sorumlusu ve Anesteziyoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Telci, yoğun bakım üniteleri hakkında merak edilen 5 soruyu yanıtladı; önemli bilgiler ve uyarılarda bulundu! 

Her hastanede yoğun bakım ünitesi olmalı mı? 

Yoğun bakım ünitesi; hastaların tehdit altında olan yaşamsal fonksiyonları ile vital, yani vücut sıcaklığı, solunum, nabız ile kan basıncı bulgularının sürekli ve kesintisiz olarak takip ve tedavisinin yanı sıra bakımlarının yapıldığı bir ünitedir. Hastaların vücuttaki fonksiyonları monitörlerle sürekli takip edilirken, herhangi bir olumsuz durumda uzman hekimler tarafından anında müdahale ediliyor. Hastanede acil servis varsa, yoğun bakım servisinin de mutlaka olması gerekiyor. Yoğun bakımın düzeyini, hastanenin hizmet sunduğu tıp dalları belirliyor. Eğitim veren hastanelerin yoğun bakım düzeylerinin en az 2. düzey olması gerekiyor. Üniversite ve Tıp Fakülteleri hastanelerindeki yoğun bakımların düzeyi de 3. düzey olmak zorunda. 

Yoğun bakım ünitesinde hastaya verilen destek düzeyleri farklı mı?

Evet, farklılaşıyor. Yoğun bakım ünitelerinde hastalar sağlık durumlarına göre üç düzeye ayrılıyorlar. Birinci düzey hastalar en hafif hasta grubunu oluştururken, ikinci basamak hastalar yaşamsal desteğe ihtiyaç duyan veya yakın doktor gözlemi gerektiren hastalar oluyor. Çoklu organ yetmezliği ve koma gibi sağlık sorunları yaşayan üçüncü basamak hastalar da en ağır hasta grubu olarak nitelendiriliyor. Büyük ameliyat ve tedavilerin gerçekleştirildiği hastanelerde üçüncü derecede yoğun bakım üniteleri kaçınılmazdır. Ülkemizde kayda geçmiş 1. 2. ve 3. düzey olmak üzere, yaklaşık 33 bin 323 erişkin yoğun bakım yatağı bulunuyor. 

Hasta yakınlarına hangi sıklıkta bilgi veriliyor?

Yoğun bakımın temel ilkelerinden biri, birinci derecedeki hasta yakınlarının düzenli olarak bilgilendirilmesidir. Hastalar kimi zaman acil servisteki müdahalenin hemen ardından, kimi zamansa serviste yapılan tedavi sonrasında yoğun bakıma alınabilirler. Hasta yakınlarına her gün, mümkünse aynı saatlerde ve aynı uzman hekim tarafından, yoğun bakımda tedavi gören hastanın sağlık durumu hakkında mutlaka bilgilendirme yapılıyor. Yoğun bakımdaki bilgilendirme hastanın geçmiş 24 saat değerlerinin yorumuna dayalı olarak gerçekleştiriliyor. Verdiğimiz yorum bilgisinin geçerliliği 24 saat sürüyor. Her gün düzenli bilgi vermemiz yaptığımız işin gereğini oluşturuyor. Hastanın sağlık durumunda bir değişiklik yoksa hasta yakınlarına durumunun ‘stabil’ olduğunu aktarıyoruz. Arada ani değişen klinik durumlar için verdiğimiz bilgi ise ‘özel haber’dir. Bu tür haberleri vermeyi pek istemeyiz ama mecbur kalabiliyoruz. Yoğun bakımlarda ani ölümler çok ender yaşanıyor, bu nedenle hastaların sağlık durumlarının kötüye gittiği tablolarda da hasta yakınları yine düzenli olarak bilgilendiriliyor. Böylece hasta yakınları ilerleyen süreçte hastanın sağlığıyla ilgili bir sürprizle karşılaşmamış oluyorlar. 

Toplumda yoğun bakım ünitesinde yatan hastanın sağlık durumu hakkında genelde olumsuz bir algı var. Hastanın yoğun bakımda olması, hayatını kaybedeceği anlamında yorumlanıyor, bu doğru mudur?

Bu algının bütünüyle yanlış olduğu Covid-19 döneminde görüldü zaten. Ama yine de hasta yakınlarında tam olarak kıramadığımız bir algı bu. Oysa ki yoğun bakımlar aslında ‘bu hasta ölecek’ denen pek çok hastanın iyileştirildiği ve hayata döndürüldüğü yerlerdir aynı zamanda. Yoğun bakımlar genel durumu ciddi şekilde kötüye giden, sağlık durumu sıkı takip edilmesi gereken kritik hastaların tedavi gördüğü üniteler olduğu gibi, belli cerrahi operasyonların hemen sonrasında hastanın sağlığının yakından takip edilip, oluşabilecek muhtemel risklerin ortadan kaldırılarak sağlıklı bir şekilde odaya alınması için hizmet veren ünitelerdir. Kısacası, her yoğun bakıma giren hastanın hayatını kaybedeceği algısı kesinlikle doğru değildir. 

Yoğun bakım ünitelerindeki önemli ve teknolojik gelişmeler nelerdir? 

İlk olarak elle gerçekleştirilen uzun süreli yapay solunumdan, solunum fizyolojisini olumsuz olarak en az etkileyen yapay solunum modellerini uygulayabildiğimiz ventilatörler, yoğun bakımlarda gördüğümüz şaşırtıcı gelişim göstergelerinin içinde birinci sırada yer alıyor. Günümüzde kullanmakta olduğumuz yapay solunum cihazlarıyla hastalarımıza günlerce, aylarca, hatta yıllarca yan etki görülmeksizin yapay solunum uygulayabiliyoruz. Aynı olanakları, yoğun bakım dışı normal servislerde ve eve taburcu ettiğimiz hastalarımızın evlerinde de kurabiliyoruz. Yapay solunum cihazlarında gördüğümüz bu şaşırtıcı gelişimi, vital bulguları izlediğimiz monitörlerde de gördük. Teknolojinin bizlere sunduğu geniş olanaklar sayesinde, yoğun bakım öncesi bilinmeyen veya otopsi sonrası tanısı kesinleşen hastalıkların tedavileri de yapılabilir hale gelmiştir. Başka bir deyişle, günümüzde çoğul organ yetersizlikleri ve birçok ölümcül hastalıkların tedavi edilebilirliğini yoğun bakımlar sağlayabiliyor.  Yaşanılan afetler ve olmasını hiç istemediğimiz beklenmedik afetler olasılığı var oldukça, hastanelerimizin olmazsa olmaz servisler arasında ilk sırayı yoğun bakım servislerinin alması devam edecektir.

İlk yoğun bakım ünitesi nerede kuruldu?

Danimarka’nın Kopenhag şehrinde, 1952 yılında bir anestezistin ameliyathane dışına taşıdığı ve arkadaşları ile başardığı “elle uzun süreli yapay solunum” uygulamaları, günümüzde öylesine gelişim kaydetti ki başta cerrahi tıp dalları olmak üzere, tıbbın tüm dallarındaki gelişmelerin dönüm noktası denilebilecek bir tarih, tıp tarihinde yerini aldı. Yapılan araştırma ve çalışmaların klinik sonuçlarının gösterdiği ölüm oranlarındaki çok önemli düşüş, ‘yoğun bakım servislerinin’ tüm Avrupa’ya hızla yayılmasının yolunu açtı. 1959 yılında da ülkemizin ilk Yoğun Bakım Servisi Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde hizmet vermeye başladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir
20 Günde Yeni Saç!
20 Günde Yeni Saç!
“Bilim yuvaları Türkiye’nin geleceğine ışık tutuyor”
“Bilim yuvaları Türkiye’nin geleceğine ışık tutuyor”
“Moleküler makas”
“Moleküler makas”
Beyin-Omurilik Köprüsü Hastalara Saatler İçinde Hareket Kazandırdı
Beyin-Omurilik Köprüsü Hastalara Saatler İçinde Hareket Kazandırdı
Son Haberler
10 Kasım Tatil Değil, Atatürk’ü Anma Günüdür!
10 Kasım Tatil Değil, Atatürk’ü Anma Günüdür!
Özel Öğrenciler Canik'te Bilimle Tanıştı
Özel Öğrenciler Canik'te Bilimle Tanıştı
SAMİKAD Dünyaya Açılacak
SAMİKAD Dünyaya Açılacak
Dolu Dolu Eğitim Programı
Dolu Dolu Eğitim Programı
Kurnaz: 'Atatürk, Tüm Dünyaya Örnek Olmuştur'
Kurnaz: 'Atatürk, Tüm Dünyaya Örnek Olmuştur'
Çok Okunan Haberler
Samsun Futbolunda Yeni Bir İsim Yükseliyor: Kaan Buğra Işık
Samsun Futbolunda Yeni Bir İsim Yükseliyor: Kaan Buğra Işık
Yeniden Refah Partisi Samsun’da Muzaffer Candemir Yeniden Başkan
Yeniden Refah Partisi Samsun’da Muzaffer Candemir Yeniden Başkan
ŞENKAL YENİDEN BAŞKAN...
ŞENKAL YENİDEN BAŞKAN...
"10 çalışandan en az 6'sı Yapay Zeka Uygulamalarını Kullanmalı"
"10 çalışandan en az 6'sı Yapay Zeka Uygulamalarını Kullanmalı"

Ana Sayfa
GÜNDEM
SİYASET
SPOR
DÜNYA
EĞİTİM
EKONOMİ
TEKNOLOJİ
MAGAZİN
3. SAYFA
Köşe Yazısı
KÜLTÜR SANAT
SAĞLIK
BİYOGRAFİ
FOTO GALERİ
OTOMOBİL
SAMSUN HABERLERİ
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Karikatürler
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • KÜLTÜR SANAT
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SAMSUN HABERLERİ
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Karikatürler
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.