“CAN”LAR ÖLÜR, “ÂŞIK” ÖLMEZ!.. « Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberler

SAMGİAD Matematik Okulu’nda 23 Nisan Etkinliği

EĞİTİM, GÜNDEM, SİYASET, Yerel haber

İLKADIMLI ÖĞRENCİLERDEN ATIK PİL TOPLAMA PROJESİNE DESTEK

EĞİTİM, EKONOMİ, GÜNDEM, SİYASET, TEKNOLOJİ, Yerel haber

“Yeni Çağın Odak Noktası Akıllı Ulaşım Sistemleri”

EKONOMİ, GÜNDEM, OTOMOBİL, SİYASET, TEKNOLOJİ, YEREL HABERLER

1991 MEZUNLARI SINIFLARINDA BULUŞTU

EĞİTİM, GÜNDEM, SİYASET

           “CAN”LAR ÖLÜR, “ÂŞIK” ÖLMEZ!..

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI               erciyesdergisi@mynet.com          salgingunleri@elmayinevi.com

 

                                                “CAN”LAR ÖLÜR, “ÂŞIK” ÖLMEZ!..

*  “Allah yolunda şehîd olanlara ölü demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i Îmrân Sûresi, âyet 169-170)

*  “Benim yolumda mücâhid kimse, benim uhdemdedir (zimmetimdedir). Rûhunu kabzedersem onu Cennet’e vâris ederim. Memleketine döndürürsem sevâb… ile döndürürüm.”  (Hadîs-i kudsî-Râmûz-ül-Ehâdîs)

*  “Hubb’ül vatan minel îmân/Vatan sevgisi îmândandır.”, Allahü teâlâya îmândan sonra en faziletli ibâdet, vatan savunmasıdır.” , “Allah yolunda cihâd eden kimselerin hâli, gündüzleri oruçlu olup, gecelerini ibâdetle geçiren, Allahü teâlânın âyetlerine itâat eden, namâz ve oruçtan dolayı hiçbir gevşeklik hissetmeyen kimsenin hâli gibidir ki, yine Allah yolunda cihâd eden üstündür.”, Bütün ibâdetlere verilen sevâb, Allah yolunda gazâya verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su gibidir.”, “Şehîd;  ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, Kıyâmetin dehşeti, hesap-mîzân-sırât, onu rahatsız etmez, doğruca Cennet’e gider.”,  “Bir gâziye veya mücâhide yardım edeni, Cenâb-ı Hakk mahşerde (gölge olmayan günde) gölgelendirir.”, Mü’minler, birbirlerinin Allah yolunda dökülen kanlarının öcünü almakla mükelleftirler.”, “Mü’minin öldürülmesi, Allah katında dünyânın yok olmasından daha büyük iştir.”,  “Bir kimsenin, bir mü’mini sebepsiz yere öldürdüğü kat’i delilerle sabit olunca, öldüren hakkında kısâs hükmü tatbik olunacaktır.”, “Haksız yere öldürülen herkesin kanında Âdem’in ilk oğlu Kabil’in günâh payı vardır. Çünkü adam öldürme çığırını ilk açan o idi.”  (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem)

“Aşk: Şiddetli muhabbet, çok sevmek, sevdâ, candan sevmek. Allahü teâlâyı tam bir muhabbetle sevmek. Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirmek.”; “Aşık: Aşkla, tutkuyla bağlanmış olan; kendini ondan ayrı düşünemeyen kişi.” (Sözlük); “Nefsin kötü arzularına yâni şehvete aşk ve muhabbet adını takmamalıdır. Aşk, muhabbet, kalbde olur ve kıymetlidir. Gerçek aşk, Allahü teâlâyı ve O’nun sevdiklerini sevmektir.” (İmâm-ı Rabbânî);  “Aşk, insanın kalbinde bir ateş olup, kalbde Allah sevgisinden başka bir şey bırakmaz. Hakk âşığı olanın sözü, işi ve düşüncesi, doğru ve saftır. Uyanık kalbli ve hatâdan uzaktır.” (İbrâhim Hakkı Erzurûmî “r. aleyh”)

* “Serveri âlem, sana âşık olup da, yanarım/Her nerede olsam, o güzel cemâlin ararım…” (Mevlânâ Halid-i Bağdâdî “r. aleyh”)

Seni seven âşıkların/Gözü gayra bakmaz imiş!” (Lâedrî)

 

S

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Rahmetli “Av. Nevzat Türkten”in “mânevî mirâsı”, “Âlim Gerçel Ağabeyin” ise göznuru, alınteri ve örnek gayretleri ile “Kayseri”den “Erciyes Dağı” gibi yükselip “kültür-sanat rüzgârları” ile “Anadolu”ya esen ve bu arada da bize kadar ulaşan “Erciyes Dergisi(*)nin 497’nci sayısı, 32-33’üncü sayfalarında, “Mehmet Dursun Aksoy”ın kaleminden çıkmış olan “Âşıklar ve Şehîdler Ölmez, Vatan Bölünmez!” başlığı altında okuduğumuz bir yazı bize, aşağıda okuyacağınız mısraları “ilhâm” eyledi. Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız bu şiirimizle de Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = * = = =

“Can”lar ölür, “Âşık” ölmez; bu “Âşık”ın “aşk”ındandır;

“Din-ü devlet, mülk-ü millet”, bu “sevgi”nin “meşk”indendir!..

“Vatan-Bayrak” çok azîzdir, “ülküler”in “köşk”ündendir;

“Korona”lar savursa da, “minâre”de “ezân” dinmez;

Bu “Bin yıllık” bir “varoluş”, “kalb”ten gelen “taşkın”dandır!..

 

“Can”lar ölür, “Şehîd” ölmez; bu “Rabbimiz” bir “müjde”si;

Kâh “Yemin”dir, “Sarıkamış”; bu “sevgimiz” bir “yüzde”si;

Bir bakmışsın “Çanakkale”, “15 Temmuz” bunun “sesi!..”

“Korona”lar savursa da, “minâre”de “ezân” dinmez;

“Anavatan” hür kaldıkça, rahat verir “son nefesi!..”

 

“Can”lar ölür, “Âşık” ölmez, bu “Âşık”ın “îmânı”dır;

Bu “mânevî” bir “kale”dir, “Cennet’âlâ” “limanı”dır;

Burçlarını “ihlâs” korur, “Yesevî” mısra “civânı”dır!..

“Korona”lar savursa da, “minâre”de “ezân” dinmez;

“Kıyâmet”e dek uzanır, bu “gönüller gümânı”dır!..

 

“Can”lar ölür, “Şehîd” ölmez; bu “Mücâhid Türküsü”dür;

“Kızıl Elma” hep dillerde, her “Mehmetçik ülküsü”dür;

“Üç kıtada at koşturmak”, sanma “târih büyüsü”dür!..

“Korona”lar savursa da, “minâre”de “ezân” dinmez;

“Şehid Kabri”, bir de “Bayrak”; “sonsuz hayât” var “süsü”dür!..

 

KAYIKÇ’Ali bunu duyur: “Âşık” ölmez, “Şehîd” ölmez;

“Hakk Dostları” bilir ammâ, “mürâiler” bunu bilmez;

“Kuşlar” iner, “uçak” iner; “Ay-Yıldız”ım asla inmez!..

“Korona”lar savursa da, “minâre”de “ezân” dinmez;

“Vatan-Millet-Bayrak” aşkı, “ezel-ebed” asla sinmez!..

————————————————-

(*): Bu dergi hakında ayrıca bkz: “NEVZAT TÜRKTEN” ve

“ERCİYES DERGİSİ-Ali KAYIKÇI/Derebahçeli”; Samsun Manşet Gzt: 29.10.2012, s. 2