ÇAĞIN HASTALIĞI OBEZİTE
Obezitenin kelime anlamı sanılanın aksine fazla kilolu olmak değil, vücut yağ oranının fazla olmasıdır.
Kişinin boyuna göre kilo fazlası olduğu halde, vücut yağ oranı fazla olmayabilir.
O yüzden obezitenin tanımını doğru yapmakta fayda var.
Peki vücut yağ oranımızı ölçebiliyor muyuz? Evet.
Bunun için özel tartılar geliştirildi, yıllardır da piyasada mevcutlar.
Çıplak el ve ayaklarınızı temas ettirerek üzerine çıktığınız bu tartılar sizin vücut bileşenlerinizin (yağ,kas,kemik,su) ağırlığını ölçüp, vücudunuzu analiz edebiliyor.
Peki fazla yağlarımız bize ne gibi zorluklar çıkartabilir?
Bir kere öncelikle obezite, hastalık habercisi. Obezite sebebiyle bozulan metabolizma enfeksiyonlara karşı kendini düzgün savunamıyor, hastalığa yakalanma riskimizi artırıyor.
Özellikle şu pandemi döneminde virüse yakalanma riskini de artırıyor.
Yine obezite diyabet (şeker hastalığı), tansiyon, kanser gibi bir çok hayat kalitesini düşüren hastalığın öncüsü fakat sağlıklı ve düzenli beslenmeyle obezite önlenebilir.
Peki nasıl kurtulacağız bu fazla yağlarımızdan?
Cevap basit. Diyet yaparak.
Ama ben diyet yapamam dediğinizi duyar gibiyim.
Eğer ‘diyet’ algınız aç kalmak, kendinizi aşırı kısıtlamaksa evet yapmamalısınız zaten.
Ama bir beslenme uzmanının diyet algısı öyle değil.
Günlük enerji ihtiyacının biraz altına düşerek, aç kalmadan zayıflamak mümkün.
Üstelik dengeli ve düzenli beslenmeyle birlikte, zayıflarken bir yandan da daha sağlıklı bir hale geliniyor.
Nasıl yani?
Zayıflarken bir yandan emziren annenin sütü artıyor, midesi rahatsız olanların mideleri rahatlıyor, kabızlık çekenlerin bağırsakları çalışıyor, sporcuların antrenman kalitesi artıyor, çocukların büyümeleri hızlanıyor gibi.
İşte bu yüzden her durumda, hastalıkta sağlıkta dengeli ve düzenli beslenme çok önemli.
Bunu uzmanından öğrenmek daha da önemli.
Çünkü beslenme de diğer konular gibi herkesin bildiğini sanıp başkalarına tavsiye verdiği konulardan biri.
Siz işi ehline sorun, kendinize iyi bakın.