DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI
“BAŞ”A BAK “HOCA”YA BAK, “HOCA”YA BAK “BAŞ”A BAK!.. aygıdeğer Okuyucularımız!..“Âriflerin ışığı, Velîlerin önderi, İslâmın bekçisi ve Müslümânların Baştâcı İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî” tarafından yazılan ve dilimize de rahmetli
Hüseyin Hilmi Işık tarafından kazandırılan
“Mektûbât” kitâbının 1’nci cildi 195’nci mektûbanda geçen şu ifâde, oldukça dikkatimizi çekti:
“İnsanların dîni, başlarında bulunanların dinleri gibidir.”Bu cümle bizi bir ânda asırlar ötesine götürdü ve
Cennetmekân Fâtih Sultan Mehmet Hân ile
Kanûnî Sultan Süleyman Hân dönemlerinde öne çıkmış dînî şâhsiyetleri hâtırlattı.
“Başta bulunanlar”, bugünün
“amiyâne” tabiriyle
“
adam gibi adam” ise; vatandaşların da “
mânevî değer anlayış/kavrayış ve yaşayışları” da buna göre şekillenmektedir.Sonraki dönemlerde ortaya çıkmış “
Sahte Kahramanlar” ise “mânevî yıkım” getirmiş ve onların döneminde okul kitaplarına kadar girmiş iftirâ ve hainlikler, bugün bâzı gazete sütunlarında âdeta sırıtmaktadır:
“…Hâlbuki o zaman sultan, insan değil, canavardı/Canlar yakar, kan dökerdi, millet ondan pek bizardı” (*) Buna karşılık da Necib Fâzıl gibi üstâdlar haklı olarak “
Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan/Târihi temizlemek sahte kahramanlardan!” feryâd etmek mecburiyetinde kalmışlar ve târih kitaplarımızı rahmetli
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun deyişiyle, “
İngiliz muhipleri yazmış olduğundan, biz yapılan hatâları hiç okuyamadık ve bilemedik. Sâdece kahraman üretmeye çalıştık. Putunu kendi yapar kendi tapar, misali hiç kimseyi hakkıyla değerlendireme” (**)mişlerdir.Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (***) = = = “İnsanların dinleri, ‘baş’ların dini gibi”;“Molla Hüsrev-Gürânî”, “Akşemseddîn” devrinde; “Molla Yegân/Câmî”, bir de “Hızır Çelebi”;“Fâtih”in dini üzre, nam salmış Çin-i Hind’e; “Hocazâde” öğretmiş, ahlâk ile edebi!.. “Kanûnî”nin devrinde, “Ahmed İbni Kemâl” var; “Ebüss’üd Efendi”; ins’e, cin’ne fetvâlar; “Tefsîr” ve “fetvâlar”da, çağlar üstü bir pınar!..“Zenbilli Cemâlî”ler, “Kınalızâde Ali”;“Celâlzâde Mustafa”, “Evliyâ-Ulemâ”lar!.. “Halebî İbrahim” var, “Taşköprülüzâd’ Ahmed”;“İlim-irfân” yağıyor, râhmet üstüne râhmet; “Cihân İmparatoru”, “Kanûnî” bir “alâmet!”“İnsanların dinleri, ‘baş’la din-i ahâli”; “Dünyâ-âhiret” için, bir güzellik/selâmet!.. “İnsanların dinleri”, “Hoca-Baş” dini gibi; “Baş”a bak “Hoca”ya bak, ahlâk nasıl/edebi?“Aile Ocağı”dır, “İlk Terbiye Mektebi!..”“Eğitimin Öz”ünde, mutlak vardır “Ev Hâli”;“Ev Hâli” berbat ise, anne-baba sebebi!.. KAYIKÇ’Ali bu bâb’da, “Hoca”ya bak “Baş”a bak; Bu “İkili” iyiyse, “Millet” “nûr”a müstehak;“Abdülhamîd” sonrası, “Hilâl” çıkar “Haç”ı tak(!)…“İttihat ve Terakki”, dağlar gibi “vebâli”;“Hâlen kurumadı” bak, yer-yer durur bu batak!.. -------------------------------------------------------------------
(*): Sırrı Erkuş-Türkeli Gazetesi; 03.05.1996, s. 19
(**): Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil-Türkiye Gazetesi; 13.12.2019, s. 12