"BAŞ" YAN GİTSE, "KALEM" NASIL DÜZELSİN?..

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

“BAŞ” YAN GİTSE, “KALEM” NASIL DÜZELSİN?..

(“DİB Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş” Hocamıza bir arzıhâl):

“ Ey îmân edenler! Allah’a da, peygamberlerine de, peygamberine indirdiği Kitâb’a da, daha evvel indirdiği kitâba da, îmân getirin!..” (Nisâ Sûresi, âyet 136’dan)

* “Âmentü billâhi ve melâiketihi ve kütûbihi ve rusulihi vel yevmilâhiri ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minellahi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlühü”

“Amentü’de bildirilen altı şeyin mânâlarını bilip, beğenip, kabul eden kimseye Müslüman denir.” (Kemahlı Feyzullah Efendi)

* “Muhammed ve İslâm Dinînin Doğuşu” (Tarih II Ortazamanlar-TTT Cemiyeti Yay. İst. 1933)

* “Bektaşî Menâkibnâmelerinde İslam Öncesi İnanç Motifleri-Enderum Kitabevi; İst. 1983

* “İslâmiyetten Önceki Türk Kültür Tarihi ve İslâma Giriş-Emel Esin; İst. 1987

* “Ateşoğlu, Türk ırkına bağlı Türk büyüklerini zaman boyutunda İslamiyet’ten önceki ve sonraki dönem olmak üzere iki kısma ayırır.”, “Türk sanatı, düşüncesi, bilimi İslamiyet’ten önce var olduğu gibi, İslâmiyet’ten sonra da var olmuştur.” (Çubukçu, 1986, VII)

* “İslâmî Devir’de Türk oymaklarının kurdukları Gazneli…”, “İslâmiyet’ten önce Hunlar ve Göktürkler…” (Prof. Dr. Kemal Göde-Erciyes Dergisi; Aralık 2018, S. 492, s. 10, 11, 12)

* “İslâmiyet öncesi Türkler Çin, Roma, Sasani (İran), Yüeçi ve barbar toplumlara karşı askeri, siyasi, ekonomik ve medeni alanlarda üstünlük sağlamıştır. İslâmiyet sonrası da aynı güç ve hâkimiyet devam etmiştir.”, “Yahudi ve Hıristiyan teologlar tarafından Türkler aleyhine İslâmiyet öncesi ve İslamiyet’ten sonra …” (Naci Yengin-Erciyes Dergisi; Ocak 2019, s. 24, 25)

* “Türk tarihi bir bütündür. İslamlık öncesi ile İslamlık sonrası birbirinden ayrılamaz. Türk tarihini İslamiyet’in kabulü ile başlatarak, milleti Araplaştırmak tehlikelidir.” (Âlim Gerçel-Mehmet Bilgehan)

* “İslâm öncesi Türk kültüründe…” (Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Yardımcı, Erciyes Dergisi-Şubat 2019, S. 494, s. 3, 10, 11, 24).

* “Târihi destanlarımız İslâmiyet öncesi ve sonrası olarak ayrılmışlardır. (…) Dede Korkut Destanı Hikâyeleri; İslâm öncesi ve İslâm sonrası geçiş metinlerinin en güzel örneğidir.”, “İslâm’dan önce Çin, Arap ve Helen kültür daireleri vardı. Türk kültürü, bozkıra dayalıydı. İslâm’dan evvel seyyaldi.” (Prof. Dr. Kemal Kayra-Türkiye Gazetesi; 04.10.2020, 04.05.2022)

* “Emevî-Hâşimî İlişkileri (İslâm Öncesinden Abbâsilere Kadar); İbrahim Sarıçam-Türkiye Diyanet Vakfı Yay. Ank. 2008

* “…İslâmiyetin ilk dönemlerindeki olaylarla irtibatlandırılmaya çalışılmıştır.”, “Alevi terimi, İslamiyetin ilk dönemlerinde Hz. Ali’nin soyundan gelen insanları tanımlamak için kullanılmaktaydı.”, “…Alevî eğilimli Türkmen derviş ve babaların yaptığı propaganda faaliyetlerinin sonucunda, daha çok İslamiyet öncesi eski inanç ve geleneklerden beslenen…”, “…göçebe ve konar-göçer çevrelerde İslamiyetten önceki eski inanışlar…”, “İslâmiyetten yüzyıllarca önce Hazar denizinin kuzeyinden Anadolu’ya gelen Türk akınları…” (Anadolu Alevîliği “Amasya Yöresi Bağlamında Bir İnceleme”-Doç. Dr. Harun Yıldız; Ankara Okulu Yay. 2004, 2014; sy: 23, 26, 46, 49, 49, 56)

* Galat: Yanlış, yanılma, hatâ, sehv: Galat etmek. Galat söylemek, yazmak. Galat-ı fâhiş: Büyük yanlış. Galat-ı meşhur: Yanlış olduğu hâlde öylece kullanılması yaygın hâle gelmiş. (Temel Türkçe Sözlük-Tercüman Gazetesi Yay. İst.1983, c.2, s. 397)

Efendim;

Malûmları olduğu üzere târihçiler; “M. Ö./Milâttan Önce” ve “M. S./Milâttan Sonra” tabirleri yanında “İsâ’dan Evvel ve İsâ’dan Sonra” ifadelerini de kullanmakta ve büyük bir zaman/dönem/devir’e işaret etmektedirler. Yukarıda “serlevha” hâlinde sunduğumuz birkaç eser ve makâlede de dikkatinizi çekeceği üzere “İslâmiyet’ten önceki ve sonraki dönem” ifadelerini seçtik.

Târihçilerimiz ve edîblerimiz tarafından bu şekildeki bir “Galat-ı fâhiş” ifade ile kast olunan maksat, elbette ki “Gazeteci-Yazar Rahim Er”in ifadesi ile “Aslolan kelime değil, kastolan manadır. ‘Bir sözden 99 anlamı küfre 1 anlamı imana delalet etse, o 1 anlama göre hüküm vererek kişinin imanlı olduğu kabul edilir’ fıkıh kaidesince elbette ki ‘Galat-ı meşhur, fasih-i beyandan evladır’”.

Hz. “İsâ”dan önce ve sonra diyenler, niçin “Hz. Muhammed’den” önce ve sonra demeyip de “İslâmiyet’ten önceki ve sonraki dönem” gibi ifadeleri tercih etmektedir? Kanaatimizce burada bir “müsteşrik/oryantalist” oyunu vardır ve bunda “Peygamberimiz Efendimiz’in adını anmamak, O’nu unutturmak ve İslâmiyet’i Hz. Âdem aleyhisselâmla başlatmak” yerine 1.400 yıllık bir zaman dilimine hapsetmek istekleri vardır. “Bizimkiler” de bu oyuna gelmekte; dahasıyla, Resûlallah’ın adını anıp bir de salâvat getirerek sevâbtan mahrûm kalmaktadırlar.

“İlâhiyatçı Yazar Prof. Dr. Ramazan Ayvallı” Hocamızın belirttikleri gibi eğer bizler de “Dînî konularda, Edille-i Şer’iyyeyi esâs alıyoruz. Her söylediğimizin ve yazdığımızın âhirette hesâbını vereceğimizi düşünerek, söz söylemeye ve yazı yazmaya çalışıyoruz.” olsaydık, bu meselede oyuna düşmemiş ve kabahati “galat”a yüklememiş olurduk.

Diye düşünüyor ve başta DİB Yayınları’nın ıslahı olmak üzere, ilgilileri bu önemli hususta uyarmanızın mânevî büyük bir hizmet olacağını arz etmek istiyoruz.

Cenâb-ı Allah’ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun efendim! Sağlık ve âfiyet dileklerimizle…

= = = (***) = = =

“Îmân” başka, “Târih” başka olamaz,

“Âmentü”yü, “tekrar” eyle bi oku!..

“Câhil” “hakkı” şipşak öyle bulamaz;