"ATEŞ'İN UÇUKLARI", "ÎTİKÂDI YIKIYOR!.."

ALİ KAYIKÇI DERE BAHÇELİ “Ateşin Çocukları”, “Ormanları Yakıyor”;

“ATEŞ’İN UÇUKLARI”, “ÎTİKÂDI YIKIYOR!..”

(“Ilımlı İslâmcı” ve “Oryantalist Kalemlere” taşlama, mısra-mısra haşlama):

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği gibi; bu “Korona Salgınlı/HES Günleri”nde biz de pekçok gazeteci-yazar gibi daha çok okuma ve yazma, bu arada da yayın faaliyetinde bulunduk. Bu cümleden olmak üzere son hazırladığımız “Genişletilmiş 11’nci baskı SAMSUNLU ŞÂİRLER ve YAZARLAR ANSİKLOPEDİSİ” ile “YAZDI-YAZDIM/3” adlı eserlerimizin son tashillerini yapıp 15 Temmuz 2021 tarihinde baskılarını gerçekleştirmek durumunda iken matbaanın bilgisayarlarında meydana gelen bir “çökme” tabir edilen “teknik arıza” sebebiyle çok büyük bir sıkıntı yaşadık. Problemin aşılması için İstanbul’a kadar uzanmamıza rağmen, maalesef müspet bir netice alamadık ve “Bir musîbetten, bâzen bin rahmet doğar” inancıyla yeniden işe başladık.

Bu arada, “Ansiklopedi”nin “M” maddesinde “Prof. Dr. Mehmet Okuyan” hakkında verdiğimiz aşağıdaki bilgilere ek bâzı açıklamaların daha gerektiğine kanaat getirdik. Sonra da bu “köşe yazımızı” da neşrettikten sonra aynı maddeye ilâve etmenin “faydalı” olacağı kanaatine vardık:

* MEHMET OKUYAN (Prof. Dr. İlâhiyatçı Yazar):

1965 yılında Trabzon’a bağlı Çaykara ilçesinde dünyâya geldi.

İlköğrenimini burada tamamladıktan sonra ortaöğrenimini Trabzon Hayrat’ta bitirdi.

1983 yılında Ondokuzmayıs Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ne kaydoldu. 1987 yılında bu fakülteden mezûn oldu. 1988 yılında aynı fakültede “Tefsir Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi” olarak göreve başladı.

1990 yılında “Yüksek Lisans”ını, 1994’de “Doktor”a çalışmalarını tamamladı. Aynı yıl “Yardımcı Doçent”lik kadrosuna atandı. 2002 yılında “Doçent”, 2008 yılında ise “Profesör” unvanını aldı.

Hâlen OMÜ İlâhiyat Fakültesi “Tefsir Anabilim Dalı”nda öğretim üyeliğine devam etmekte olan Prof. Dr. Mehmet Okuyan, evli ve 3 çocuk babasıdır. Arapça ve İngilizce bilmektedir.

Yayınlanmış Eserleri:

1-Kur’ân’da Vücûh ve Nezâir, Samsun-2000

2-Son Dönem Osmanlı’da İki Müfessir: Bereketzâde İsmail Hakkı ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Samsun-2001

3-Kur’ân’da Gizemli Bir Yolculuğun Kıssası, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, Sayı XIII, İstanbul-2004

4-Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Kabir Azabı, Samsun-2007

5-Fâtiha ve Duhâ-Nâs Arası Kısa Sûrelerin Tefsîri, Samsun-2008

“Türkiye’nin İlk Yerel Televizyonu” olmasıyla tanınan, şehrimizin yüzakı kuruluşlarından “Kanal-S Televizyonu”nun “Ramazan Özel Programları”nın âdeta ‘değişmez ismi’ hâline gelmiş, iyi bir hatip olduğu kadar, araştırma yazılarıyla da tanınan, Samsun’un mahallî gazetelerinden “Denge Gazetesi”nde de haftalık köşe yazıları yazan Prof. Dr. Mehmet Okuyan; “Kur’ân-ı Kerim’e Göre Kabir Azabı” adını taşıyan eserinin “Önsöz” bölümünde şöyle demektedir:

“Yüce Allah’ın genel bir yasası olarak insanlar doğarlar, yaşarlar ve günü gelince de ölürler. Ölüm bir son gibi gözükse de sahip olduğumuz âhiret inancı gereği biz Müslümanlar, ölümün bir son olmadığına, aksine yeni bir hayatın başlangıcı olduğuna inanmak zorundayız. Bununla birlikte yaşamı bu dünya ile sınırlandıran ve âhirete inanmayan insanlar da elbette vardır.

Kişi henüz ölmeden önce yani ölüm döşeğindeyken başlayan birtakım dinî pratikler, daha sonra ölünün yıkanması, süslenmesi, mezarıyla ilgili hazırlıklar, mezarda yaşanacağına inanılan olaylar doğrultusunda insanlık tarihi kadar eski pek çok uygulama bugünkü arkeolojik araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki âhirete inanan ya da inanmayan hemen herkes ölüm ve kabir olayı hakkında bir şeyler düşünmekte ve bazı faaliyetler yaparak onu hayatının ve inanç yapısının bir parçası hâline getirmektedir.

Genelde dinlerin, özelde İslâm Dini mensuplarının ölüm sonrası ve kabir meselesi hakkında farklı kanaatlere yol açacak çeşitli kabullere sahip oldukları bilinmektedir. İşte bu cümleden olarak biz de ana hatlarıyla diğer bazı kültürlerdeki inanış ve uygulamalara kısaca temas ederek İslâm kültüründeki kabirle ilgili kabulleri ve bunların Kur’ân’a uygunluğu konusunu yeniden değerlendirme ihtiyacı hissettik.

Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kabir hakkında genel mülahazaları ve diğer inançlarda kabir hayatı mefhumunu, ikinci bölümde kabir sorgusu, kabir azabının olduğu yönündeki iddiaları ve iddia sahiplerinin görüşlerini, üçüncü bölümde kabir azabını kabul edenlerin naklî delillerini, dördüncü bölümde ise Kur’ân’da kıyâmet sonrası âhiret sürecini ve bu süreçte yaşanacak aşamaları incelemeye çalıştık. En sonunda ise Kur’ân bütünlüğü çerçevesinde genel bir değerlendirme yapmaya gayret ettik.

Bu çalışmayı yapmaya bizi yönlendiren ve desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı’ya, bu eseri yazmamıza ilk vesile olan Gazi Çolak’a, fikirleri bizin için daima ufuk açıcı olan hocamız Prof. Dr. Süleyman Ateş’e…. teşekkürü bir borç biliriz.” (*)

----------------------------------------------------

(*): Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Kabir Azabı-Doç. Dr. Mehmet Okuyan; Etüt Yy. Samsun-2007, 485 sayfa. Sayfa 15-16 ile Kısa Sûrelerin Tefsîri-Prof. Dr. Mehmet Okuyan; Samsun-2008, 272 sayfa, arka kapak ile Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi -Ali Kayıkçı; Samsun 2013, s. 392-393; Samsun 2016, s. 453-454; Samsun 2018, s. 467-468; Samsun 2020, s. 472-473’den.

= = = (***) = = =

aygıdeğer Okuyucularımız!..

“Türkiye Gazetesi”nin “Geniş Açı: Fikir ve Tartışma Sayfası”nın yazarlarından “Sn. Dr. C. Ahmet Akışık”;

14.08.2021 günü (“Samsun İlahiyat”ta Ilımlı İslâm” Patentli Sunnî İslâm’a Karşı “Sapkın Din” Anlayışı”) başlıklı makâlesinde, “OMÜ İlâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Okuyan”ın; “Kabir Azabı”, “Kadere İman”, “Kur’ân’da Nesih”, “Mi’rac Mu’cizesi”, “Cennet-Cehennem” ve “Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havva” konularındaki yanlış/sapkın inançlarının neler olduğunu okuyunca, “Demek ki ‘hayr’ burada tecelli edecekmiş” dedik ve dahi aşağıdaki mısraları da kaleme alarak bu “Hakkında” ara başlıklı yazımızı “Ansiklopedi”ye ilâve eyledik.

Diyoruz ve Sizleri bu şiirimizle de başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

“15 gün”de gördük hep, “Ateşin Çocukları…

…Ormanları Yakıyor”; “Ateş’in Uçukları…

…Îtikâdı Yıkıyor!...”, kararttı ufukları!..

“İslâm İç Düşmanları”, “Kürsülerde-Mihrâb”ta;