Hormon eksikliğiyle birlikte gelişebilen, yaşa bağlı testosteron, DHEA ve diğer hormonlardaki düşüşün etkilerinin olduğu gerçek fizyolojik bir durum olan andropoz dönemi, “erkek menopozu” olarak da adlandırılıyor. Andropoz döneminin coğrafi koşullara ve ırka göre dünya genelinde 40’lı yaşların sonu 50’li yaşların başında başlayabildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, bu dönemde çeşitli ruhsal değişikliklerin görülebildiğini kaydediyor. Beyaz, bu dönemde kendine güven kaybı, motivasyon ve enerji eksikliği, depresyon ya da üzüntü hali, konsantre olmada zorluk gibi farklı ruhsal değişiklikler görülebildiğini söyledi.Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “erkek menopozu” olarak da adlandırılan andropoz dönemine ilişkin değerlendirmede bulundu.Andropoz fizyolojik bir durumdurUzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, andropozun hormon eksikliğiyle birlikte gelişebilen, yaşa bağlı testosteron, DHEA ve diğer hormonlardaki düşüşün etkilerinin olduğu gerçek fizyolojik bir durum olmakla birlikte erkeklik hormonlarında azalmayla ortaya çıkan fiziksel ve emosyonel değişiklikler olarak da tarif edildiğini söyledi.Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Andropoz dönemi, coğrafi koşullara, ırka göre değişebilmekte ve dünya genelinde 40’lı yaşların sonu 50’li yaşların başında başlayabildiği görülmektedir.” dedi.Andropoz döneminde yaşam birçok açıdan etkilenebiliyorYaşlanmayla birlikte erkek vücudunda meydana gelen hormonal değişimlerin yaşamı pek çok açıdan etkileyebildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Testosteron seviyelerinin azalması, tümüyle belirti ve semptomlara neden olmamakla birlikte andropoz, bazı bireylerde fiziksel, cinsel ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Bu sorunlar bireyin yaşının ilerlemesiyle daha ağır bir hal alabilmektedir” uyarısında bulundu.Ruhsal değişikliklere yol açabiliyorUzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, yapılan bilimsel çalışmalar doğrultusunda andropozun neden olduğu ruhsal değişiklikleri şöyle sıraladı:
- Kendine güvenin kaybı,
- Motivasyon ve enerji eksikliği,
- Depresyon ya da üzüntü hali,
- Ereksiyon bozukluğuyla birlikte oluşabilen düşük benlik algısı,
- Kas kütlesinde azalmayla birlikte fiziksel zayıflık duyguları,
- Konsantre olmada zorluk,
- Düşük yaşam doyumu,
- Kaygılı ve hayatı kaçırıyor olma hisleri.
- Eşlerin birbirlerini dinlemeye ve anlamaya niyetlenmesi. Bu dönemde birey, kendisini yalnız ve kırılgan hissedebilir. Bu yüzden eşlerin birbirlerini dinlemek için vakit ayırması eşlerin birbirlerine karşı anlayış ve desteğini artıracaktır.
- Nasıl davranılması gerektiği konusunda eleştirel bir tutum sergilemekten kaçınmalı.
- Yaşanan değişimleri kişisel algılamamalı. Eşiniz sizin desteğinizi, ilginizi reddedebilir, yanında olmanızı istemiyor gibi davranabilir veya gerçekten istemiyor da olabilir. Bu durumda ilgi ve destek vermeye çalışmak kolay olmasa da bu durumu kişisel algılamamalısınız. Bu davranışlar tamamen eşinizin içinde bulunduğu durumla ilgili bir durum.
- Bu döneme özgü yaşanabilecek değişimleri, sıkıntıları ve duyguları ertelemeden, biriktirmeden dile getirmek-konuşmak. Bu süreçte iletişimi olabildiğince yüksek tutmak önemlidir.
- Kısıtlayıcı olmamak, kıskançlık yapmamak ve baskıcı davranmamak.