DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “ALLAHÜ EKBER”LE “KAPI”DAN GEÇMEK!.. * “Sizden iyiliğe çağıran, doğruya çağırıp kötülükten alıkoyan, önde giden bir topluluk bulunsun. İşte onlardır felâhı bulacaklar”, “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet olmak üzere yaratıldınız. İyiliğe çağırıp kötülükten alıkoyarsanız ve Allah’a inanır/imân edersiniz.”, “Allaha ve âhiret günü’ne inanırlar, iyiliğe çağırıp kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar ve hayırlara kuşuşurlar. İşte bunlar sâlihlerdendir.”, “…Allah, güzel iş yapan iyileri sever!” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi
, âyet 104, 110, 114, 148’den)
* “Sizden biriniz ölüm (alâmetleri) gelip de: ‘Ey Rabbim! Beni yakın bir zamâna kadar geciktirsen de, sadaka versem ve sâlihlerden olsam’ demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) harcayın!” (Kur’ân-ı Kerîm; Münâfikûn Sûresi, âyet 10)* “
Salât/namâz, insanı dînin ve aklın kötiü gördüğü şeylerden men eder, alıkor.” (Kur’ân-ı Kerîm; Ankebût Sûresi, âyet 45’den)
* “Sâlih kullarım için, Cennet’te, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulun işitmediği, hiçbir insanın gönlünden geçirmediği bir takım nîmetler hazırladım.” (Hadîs-i Kudsî)* “Ümmetimin sâlihlerinin Cennet’e girmeleri; namâz ve oruçları sebebiyle değil, cömertlik, Müslümanlara karşı kalblerinde kötülük beslememeleri ve Müslümanlara nasîhatleri sâyesindedir.”, “Salât/namâz, dînin direğidir.”
(Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)* “Sâlih: Dünyâya kıymet vermeyip, Allahü teâlânın rızâsını, sevgisini kazanmak için çalışan Müslüman.” (
Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü;: C. 2, s. 161)* “
Cenâb-ı Allah’ın huzuru/divanı’na çıkmak için yola
‘Allahü ekber!’ kapısından geçmekle başlanır.” (Mustafa Ulusoy-Sıla Sohbetleri; 18.02.2021)
aygıdeğer Okuyucularımız!..Yukarıda
“serlevha” hâlinde sunduğumuz
“âyet-i kerîme”, “hadîs-i kutsî”, “hadîs-i şerîf”lerden ve
“Mustafa Ulusoy Abilerin” sohbet başlangıcında bu söylediklerinden sonra sözü uzatmayı yersiz görüyor ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (***) = = = “Allah ekber”le, “kapı”dan geçmek; “Huzura Çıkmak” var, “O”nun katında…“Eûzü Besmele”, daim yâdında;“Şeytânın şerri”nden, istersen kaçmak!.. “Fâtihâ-i Şerîf”le, “açılış” yapmak; “Ümmü’l Kitâb” odur, “3’te bir” kapmak;Nice “derde şifâ”, “eczâ”ya sapmak…“Ölüm”den gayrıya, devâdır-devâ; “Ecel Şerbeti”ni, yok ise içmek!.. “Ölüm”den gayrıya, “devâ” olan o; “Dünyâ âhiret”e, “duâ” olan o; “Cennet-i âlâ”da, “me’vâ” olan o…Rabbim ihsân etmiş, hem de bedâva; “Dücihân”a nûrlar, onunla saçmak!.. “Zamm-ı Sûre” vardır, onun peşinden; “1 sûre/3 âyet”, “Hakk Güneşi”nden; Hepsi korur “Cehîm”, “Nâr Ateşi”nden…Her harf “kale” olur, son bulur “hevâ”; “Sırat”tan uçurur, yel gibi geçmek!.. “Dînin Direği”dir, bu “salât/namâz”;“Dosdoğru” kılanı, hiç “mahrûm” komaz; “Riyâ” varsa asla, “işe yaramaz!..”“İlim-ihlâs-amel”, açılır “me’vâ”;Nasip eyler Rabb’im, oraya uçmak!.. “Allahü ekber”le, “kapı” açılır; “Sübhâneke” ile “hol”den geçilir; “Eûzü Besmele”, “nûrlar” saçılır!..KAYIKÇ’Ali der ki, bin derde “devâ”;Rabb’im ihsân etmiş, hem de bedâva!..”