EY “SİYASÎ-DÜŞÜNÜR”, KULAK VERİN BU SESE!.. « Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberler

                   EY “SİYASÎ-DÜŞÜNÜR”, KULAK VERİN BU SESE!..

DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI

                        EY “SİYASÎ-DÜŞÜNÜR”, KULAK VERİN BU SESE!..

(“Maranki Hoca”ya bir “Şâirnâme”)

 

“Mü’minin firâsetinden korkunuz. Zirâ o, Allahü teâlânın nûru ile bakar.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)

*  “Firâset, sâlih9 kimseleri temyiz ve teşhis etmektir (bulmak ve ayırmaktır).” (İmâm-ı Rabbânî “r. aleyh”)

*  “Firâset; îman kuvvetinden doğar, kimin îmânı daha kuvvetli ise o nispette firâseti keskin ve şiddetli, yani isabetli ve doğru olur.” (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî “r. aleyh”)

*  “İyilik yapmak iyidir. Fakat en tehlikelisi, kötülüğe alet olmaktır. (Dr. Enver Ören; Sohbetler-14.11.1993)

*  Bölgede lâfını doğrudan söyleyen, dediğini yapan, demediğinden herkesi emin tutan, aleyhine de olsa, gerçekleri olduğu gibi paylaşan, şunca alengirli hadisede arada kalan mazlumlara umut olabilen bir tek Türkiye kaldı.” (Yücel Koç-Türkiye Gazetesi; 12.01.2020, s. 11)

*  “Yezid’e lânet okuyan ama en çok Hüseyinleri katleden, Kerbelâ’ya ağıt yakan ama Müslüman beldelerinde taş üzerinde taş bırakmayan, Zeynep’lere figan eden ama Müslüman kadınların ırzına geçen İran’ın yakasını mazlumların âhı hiç bırakmayacak.”  (Mehmet Toprak-Diriliş Postası Gazetesi; 13.01.2020s. 4)

 

S

aygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği üzere,  ülkemizin yetiştirdiği pek çok ünlü “siyaset” ve “kültür-sanat” adamı/şahsiyeti var. Son devrin bu bakımdan öne çıkmış isimlerinden biri de Sn “Prof. Dr. Ahmet Maranki”dir. O’nun, dünyânın en büyük teşkilâtlarından biri olan “Birleşmiş Milletler/BM”de 15 yıl Ortadoğu ve Kafkaslar’da uzman-diplomatı olarak çalışması; 1986-87 İran-Arap Savaşı sırasında Irak’ta; Musul Kerkük, Bağdat, Kerbelâ; 1993-2005 yıllarında da Irak’ta, Suriye’de, İran’da ve Kafkasya’da görev yapması; akabinde ülkemizin kültür-sanat hayâtında ses getiren yazılı-görülü yayınların fikir adamı/şahsiyeti olması ve nihayet bütün bu tecrübe ve birikimlerini “firâsetli” bir şekilde yarınlara taşıması… Milletimiz ve memleketimiz için çok büyük bir değerdir/nîmettir, diyoruz.

Bunu söylerken de “desteksiz” atmıyor, var olan cüzi bir şeyi de asla ve asla “abartmıyoruz!..” O’nun “Yeni Akit Gazetesi”nde yer alan makâlelerini okuyan ve TV yayınlarını takip edenler, elbette ki bize hak verecek ve aşağıdaki mısralarımızda bir nebze aksettirmeye çalıştığımız O’nun bu hasletleri bakımından bizim yazabildiklerimizi noksan bile bulacaklarını sanıyoruz…

Sn. Maranki Hocanın,  10 Ocak 2020 günkü “Dünya! Orta Doğu!..” başlıklı yazısında da bunun küçük bir misâlini daha mutlaka görmüş olacaklardır:

“Ortadoğu hareketliliğinin bir tevilinin perde arkasında… Büyük şeytan akıl hocaları İsrail ve İngiltere!..  Küçük şeytan ve terör makineleri ABD ve İran!.. Bunların hiçbir farkı yok! Hepsi ‘aynı’ amaca, efendilerine hizmet ediyor!..

Amerika; Çin’e karşı enerji savaşlarında İran, Irak, Suriye ve Libya’dan petrol temin eden Çin’i yok etmek istiyor!..  Amerika’nın Şahin güçleri, üç ülkeyle ‘kusursuz’ ve gizli ilişkidedir; İran, Kuzey Kore ve Rusya.

Bu üç ülkenin korkuttuğu komşularına verdiği emirle; ‘böl, parçala, yut!’ menfaatlerinin gereği çök ve sömür! Talimatını verir…

İran, Körfez ülkelerini korkuttukça, Amerika Körfez ülkelerine daha çok silâh satar ve petrolünü sömürür. Petrolün dolar üzerinden alınıp satılması garanti altına alınır ve ‘dolar rezerv para’ olarak gücünü korur.

Kuzey Kore’nin balistik füze denemeleri ve nükleer silâh denemeleri en çok Amerika’nın işine yarar. Çünkü Kuzey Kore’den korkan Asya ve Pasifik ülkeleri, Amerika’dan daha çok silâh alır! Amerika, bu ülkeleri sömürüp yönetir ve milyonlarca dolar silâh satar…

Dünyada terör örgütlerine silâh, lojistik, insan kaynağı ve siyasi destek olmak üzere en büyük desteği Amerika verir. Dünyada vahşice atom bombası kullanıp sivil toplumu, bitkileri, hayvanları katleden tek ülke Amerika’dır. ‘God bless America!/Tanrı Amerika’yı korusun!’ dedikleri tanrıları, kirli sermayeye dayalı vahşi kapitalizm erkidir!

İran’ın Basra Körfezi’nde İsfahan’la arası 5 km yok… İstese, güya Amerikan üssünü savunma füzeleri olduğu hâlde yok ettiği gibi ABD’nin bütün uçak gemilerini de yok edebilirdi!.. Bu, aleni bir danışıklı dövüştür! Ha İran, ha Amerika!… Değişen hiçbir şey yok!..”

Ve de bu yazının yazıldığı gün ve saatlerin akabinde gelişen hadiseler… O’nun firâsetini âdeta gözler önüne seriyor…

Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = * = = = 

Ey “Siyasî-Düşünür”, kulak verin bu sese;

“Bunca şanlı mesai, nasip olmaz herkese!..

Bir de “ilâhî nîmet”, “firâset” var “firâset”;

“Rabbimizin nûru”dur, değil ilm-i hendese!..

 

“BM’de 15 sene”, sonrası “BOP Bölgesi”;

“ABD-İran” orda, “Siyon”un hep gölgesi;

“İncilûs: Burnu b..klu”, “kısık” çıkmakta sesi!..

“Maranki’nin teşhisi: Tahran burda halt yese…

…Coni’nin karnı ağrır, sancılanır midesi!..”

 

“Büyük-Küçük Şeytânlar”; “el-ele,  baş-başa”dır;

“Tel-Aviv” sinyâl verir, bâzen sürer “nişadır”;

“Rütbeli emirberi”,  “silâh satan: Paşa”dır!..

“Maranki’nin teşhisi: Tahran burda halt yese…

“ABD: Bokböceği”, demen sakın “Haşâ!..”dır…

 

“Terör Makineleri”, orda-burda çalışır;

“Sarı Çiyan” uzaktan, zaman-zaman karışır;

“Moskof: Her zaman aktör”, “Coni” ile yarışır!..

“Maranki’nin teşhisi: Tahran burda halt yese…

…Sanmayın ki İsrail, İslâm ile barışır!..

 

“Arz-ı Mev’ûd” tutturmuş, “Süleyman Mabedi” der;

“Filistin”i didikler, “Müslüman kanı” içer;

“Tel-Aviv”i beğenmez, “Kudüs”ü toptan ister!..

“Maranki’nin teşhisi: Tahran burda halt yese…

“Yahûdi” bu bölgede, kazanmakta her gün yer!..

 

“Tahran” çuvalladıkça, “yüzler karadan8 kara”;

“Ukrayna Uçağı”nı, ayırdı parçalara;

“Şiâ” gözden düştükçe, ışıldıyor “Ankara!..”

“Maranki’nin teşhisi: Tahran burda halt yedi…

…Günâhları bin batman, baskül çekmiyor dara!..”

 

“Fotoshop-Montaj” ile, sözde “takat atması”;

“Palavra… Palavralar”, hepsi “Acem çatması”;

Yakındır-çok yakındır, “Tahran-Şiâ batması!..”

“Görengöz”ün teşhisi: “Maranki doğru dedi…

…Horoz erken öterse, yersiz ‘Çoban’ yatması!..”

 

“Washington”dan “Pekin”e, “Moskova”dan “Londra”ya;

“Brüksel”den “Kahire”, başşehirleri saya;

“Adâlet”in “a”sı yok, “dalâlet”i var daya!..

KAYIKÇ’Ali teşhisi: “5 Atlı’lar halt yedi…

…Dünyâda işi bitti, etekleyin bekâ’ya!..”