DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “BİLİP” DE “SÖYLEMEDİN”, “HAYKIRMADIN CİHÂNA!..” (Bir “Ağabeyi” Dostça Tenkîd/Mısra-Mısra Taşlama) * “Güzel bir söz; kökü yerde sabit, dalları semâda olan güzel bir ağaç gibidir.Yemişlerini Rabbinin izniyle her zaman verir. Habîs (kötü) bir söz de yerinden sökülmüş, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.” (Kur’ân-ı Kerîm; Tibyân Tefsîri-İbrahim Sûresi, âyet: 24-26’dan)
* “Habîs söz söylemek, habîs adamlara lâyıktır. Habîs adamlara, habîs kelâm yakışır.” (Kur’ân-ı Kerîm- Mevâkib Tefsîri; Nûr Sûresi, âyet: 26’dan)*
“İyi bir iş yapmaya niyet edip de yapamayana, tam bir iyilik yapmış gibi sevâb verilir. Niyet edip yaparsa, on mislinden 700 misline, hatta daha fazla sevâba kavuşur. Kötü bir işe niyet edip de yapmayana, yapılmış tam bir iyilik sevâbı verilir, niyet edip de yapana ise sâdece bir günâh yazılır.” (Hazret-i Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”;
Buharî)*
“Söz ola kese savaşı,söz ola kestüre başı/Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ide bir sözKişi bile söz demini, dimeye sözün kemini/Bu cihân cehennemini, sekiz uçmağ ide bir söz.” (Yûnus Emre “r. aleyh”) * “
Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir…”, “ Mutlak hakikat Allah’tır.”, “…şiirin gâyesi, ilk dayanak ve çıkış noktası olarak din temeline muhtaçtır. Şâir, mudde değil de mânâ hâlinde câmi kapılarının önünü dolduran Allah dilencilerinin en güzelidir.” (
N. Fâzıl Kısakürek-Çile; s. 372, 373, 387)
* “Edebiyatımızın münhal memuriyeti, benim nazarında şâirlikten önce münekkitliktir.” (Necip Fâzıl Kısakürek; Ergun Göze-İçimizden 30 Kişi, s. 172)* “Şâir, milletin göğsünde kalbi gibidir; şâiri olmayan bir millet, bir yığın topraktır.” (M. İkbal)* “Allah, şiiri hak yolunda kullananlardan râzı olsun!.” (Prof. Dr. Cevat Akşit)*
“Eleştirilmek, bilim insanı için olmazsa olmazdır… Çünkü bilim insanını yetiştiren ve geliştiren; görüşleriyle ilgili yapılan yapıcı eleştirilerdir. Çalışmalarımla ilgili yapıcı ve yol gösterici eleştirileri dört gözle okuyuculardan beklediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.” (
Prof. Dr. Mahmut Aydın-SAMÜ Rektörü)* “Münekkid: Edebiyat veya sanat eserini değerlendiren, eleştiren kişi; eleştirmen, tenkitçi
” (Sözlük) aygıdeğer Okuyucularımız!..Müsaade ederseniz, bugün Sizlere bir suâl tevcih ederek yazıya başlamak istiyorum:Efendim; aşağıda metnini okuyacağınız sözler, bir “ulusal” gazetemizin “Köşe”sinde çıkmış olan“
Vatan Sevgisi ve FETÖ” başlıklı sohbet yazısının son iki paragrafı:
“…Konuğum bunları anlatırken Gülen denen hainin daha Kırklareli vaizi iken ve henüz dünya kamuoyunda Ermeni soykırımı diye bir konu yokken 1965 yılında Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan’a yazdığı mektubu hatırlamadan edemedim. Şeyle demiş bu mektubun bir bölümde söz konusu hain: ‘1915 senesinde Ermenilere gerçekleştirilen büyük soykırımı lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Hz. İsa’nın çocuklarının Müslüman geçinen cahiller tarafından katledilmesini esefle kınıyorum…”= = = * = = =Efendim; bu çok önemli iftirânın tespitini yapıp köşesinde milletimize duyuran
Yazar, muhterem bir
“Ağabeyimiz”, “Devlete-millete” örnek hizmetlerde bulunmuş bir şahsiyet. Ola ki; gücenir, alınır. Onun için ad ve soyadının sâdece baş harflerini verelim: (
L. E.) Gazetenin adını ve tarihini de söylemiş olalım: “
Yeni Akit”; 31.08.2019
= = = * = = =Şimdi buradan esas konuya geçiyor ve yukarıdaki, FETÖ ile ilgili bilgileri okuyunca, içimizden: Bunları bildin de rahmetli “
Şule Yüksel Şenler” ablamız gibi, her türlü zulmü, haksızlığı, mahrumiyeti, iftirâyı… göze alıp da bunu basın-yayın, mikrofon vb. yollarla niye o günlerden 15 Temmuz 2016’ya kadar haykırmadın? Bütün cihâna ilân edip de neden duyurmadın?.. Diye söylendik. Böyle yapmakla yanlış mı yaptık? Diye soruyor ve sonrasında da bu his ve düşüncelerle aşağıda okuyacağınız mısraları kaleme aldık…Diyoruz ve bu şiirimiz ile de Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = = “Yarım asır” susmuşsun, bunu nasıl sakladın;Satır-satır “gaste”ye, cümle-cümle “kafa”ya; “Bilip” de” söylemedin”, “haykırmadın” cihâna!..“ABD”yi geçmişsin, sanki onu akladın; Onca “Hizmet Ehli”ni, uğratmışsın “cefa”ya!.. Nice insan “aldandı”, malûm “Hoca” unvana; “Himmet” deyip “çaldılar”, “deve” gitti “Hamut”la; Şimdi yazdın-duyurdun, ne deyim ben Sana?..“Samanyol…”la savruldu, “Zaman” denen “mahût”la!..On bin-yüz bin insanım, “hasım olmuş vatana!..” “Kalutsyan”a “mektup” var, “Papa”ya da âlâsı;Varıp da “biât” etti, bu “Devrin Yüzkarası”;“Pensi…”de çıkıp öttü, “Dîn-İmân Fukarası!..”“Bilip” de” söylemedin”, “haykırmadın” cihâna;Onca cana sebeptir, “İns-i İblis Belâsı!..” “Ermeni’ye Soykırım”, bu da başka “maval”ı; “Ermeni neden öttü, kimler verdi kavalı?”Sana “âlim” diyenler, zavallıdan zavallı!..“Bilip” de” söylemedin”, “haykırmadın” cihâna;“Bâtıl” her devir battı, çok yakındır “zevalı!..” KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, “Gerçek nedir duyur hep;…Din: Allah’ın kanunu, bu işte yoldur mezhep:Ehl-i Sünnet: Hakk yolu; ilim, irfân ve edeb!..”“Bilip” de” söylememek”, “haykırmamak” cihâna;Nice insan “aldandı”, malûm “Hoca” unvana!..